Bir süre önce bir bağ aldım. Hisseli tapusu var. Yani bir ayağı çukurda. Tapunun rengi mavi...Keşke yüzü biraz utanıp kızarsaydı. Kırmızı olaydı, beş fazla olaydı. Asıl olaydı. Esas olaydı... Ömrü kendini ispatlamayla geçiyor garibim. Ben de toprak taşıyorum, benim de üzerimde ağaçlar, meyveler, tepinen çocuklar, börtü böcek var diyor. Dinleyen kim? Mavi senin rengin! Utanmadan bir de konuşuyor diyorlar. Çok değil, hemen beş yüz metre aşağımızda asil bağlar, bahçeler, araziler var. Tapuları kırmızı. Hem de kıpkırmızı... Mülk sahipleri doğuştan şanslı. Onların kapılarının önünde kesin, alman faun kırmızısı* afilli arabaları da vardır. Şans bir kere yapıştı mı yakana şu hayatta, bırakmaz. Alışkanlık yapar. Beller seni! Sebebini bir türlü anlayamadığın ama varlığından hoşnut olduğun bir sürü nimet, ganimet tependen dökülür.
Mavi tapulular, zar zor vurdurdukları kuyudan çıkacak suyu, kevser suyu kabul edip şükrederler. İdareli davranırlar. Gözleri kuyu havuzundadır. Ekilen biberin, domatesin, ağaçların ihtiyacıdır o... Candır.
Geçenlerde mavi tapuluları çok yakından ilgilendiren bir çalışma yapıldı. Yılların üzerlerinde oluşturduğu utancı atmak, kırmızı tapulular ile kucaklaşmak için, barış için... Bir umutla sarıldı herkes devletin uzattığı ele. Artık biz de kırmızı tapulular gibi şebeke suyuna, elektriğe, internet erişimine kavuşabilecektik. Mavi tapulu komşuların yüzü gülmeye başlamıştı. Belki uzun süre alman faun kırmızısı arabaları olamayacaktı ama su gelecekti ya! Gerisi boştu.
İmar barışından sonra bir ümitle Belediye'ye gitti komşular. Belediye Su İşleri "olmaz" demiş. Sizin orası ana hatta çok uzak demiş. Çok para demiş. Masraf demiş. Doğru demişler! Siz mavisiniz. Mavi kalın demişler aslında... Haddinizi bilin, oturun oturduğunuz yerde. Kuyu'dan su çıkıyor daha ne istiyorsun? Kırmızı olmak kolay mı? Alırken bakmadın mı tapuya? Milletin anası ağlıyor kırmızı alabilmek için. Kaç emlakçı, kaç hatırlı bilge'den görüş alınıyor biliyor musun? "Yapı barışı" yaptın diye suyu, elektriği verirler mi sana? Saf mısın? Ya safsın, ya da renk körü! Sana ehliyet de vermezler!
Bekir abi konuşmuş ilgililerle. Boruları biz alalım, biz taşıyalım, siz sadece döşeyin, masrafa ortak olalım demiş. "Olmaz" demişler.
Boşver Bekir abi, sıkma canını. Bak, üzerimizdeki gökyüzü bizden yana. Moral veriyor bize masmavi rengiyle...
*Alman faun kırmızısı: Şımarık ve küstah bir renk.