Kişiler arası ilişkilerde, çok sık karşılaşılan bir durum olan kıskançlık insanın değer verdiğine gösterdiği aşırı sevgi ve onu bir başkasıyla paylaşmama isteğinden kaynaklanmaktadır. Bir başkasıyla paylaşamama genellikle güvensizlikten ya da sahiplenme duygusundan dolayı ortaya çıkabilmektedir. Kaynaklanma sebebine göre verilen tepki de değişecektir. Kıskanan insanlara bu durumun sebebi sorulduğunda, bu durumun çok sevmelerinden kaynaklandığını ifade ederler. Burada bahsedilen sevgi daha çok ilgi kaybetmeye eş değerdir. Kişi sahip olduğu ilgiyi, sevgiyi, kişiyi kaybedeceğini düşünür ve buna ilişkin kaygı yaşarsa kıskançlık duygusuyla mücadele etmeye başlar. 
Sevginin nasıl türleri varsa kıskançlığın da türleri vardır. Kişi bir başkasının sahip olduğu bir şeyi görüp aynı şeyin kendisinde de olmasını istemesi doğaldır. Bu doğal durum özenmek olarak ifade edilir. Özenme durumundaki kıskançlık insanı harekete geçirir çalışmaya teşvik eder. Özenme duygusundan biraz daha güçlü olanı gıptadır. Bu duyguda kişi yine bir başkasının sahip olduğu bir şeyi görüp aynı şeyin kendisinde de olmasını ister ve bunun olmayacağını düşünüp üzülür. Bu durumda kişi kendini şanssız olarak algılar. Bu duyguyu iyi yönetebilenler kamçılayıcı olarak kullanılır ve durumu fırsata çevirirler. Kişi sevdiği, beğendiği bir şeyin kendisinde olmadığı halde başkalarında olmasını kabullenemez. Bu duygu kişide, istediği şeye sahip olanlara yönelik olumsuz duygular uyandırır ve kişi artık kendine zarar verir. Kıskançlıkta kişiler en çok kendilerine acı çektirmektedirler. Enerjiyi yapıcılıktan yıkıcılığa doğru yönlendirmeye başlar. 
İlişkilerdeki kıskançlık bu terimlerin yanı sıra ilişkiyi güçlü tutmaya da yarayabilir. Bu güç yanlış anlaşılmamalıdır. İlişkiyi güçlendiren diri tutan kişileri birbirlerine bağlayan az miktardaki kıskançlık duygusu normaldir. Ancak çok ciddi derece ilgiden ve sevgiden yoksun kalma kaygısı yaşanıyorsa bu hem kıskanan kişiye hem de ilişkiye zarar veren bir durumdur. Yoğun bir şekilde kıskançlığın yaşandığı ilişkilerde her iki taraf için de ilişki çekilemez hale gelir. Kıskanılan kişi kapana kısılmış duygusu yaşamaya başlar. Çözümsüz kalan kıskançlık ilişkinin temellerini sarsar. 
Kıskanan Kişi Ne Yapabilir?
Kıskanan kişinin öncelikle kıskançlıktan kaynaklanan olumsuz duygularını fark edip kabullenerek işe başlamalıdır. Böylece bu duyguları kontrol altına almak kolaylaşacaktır. Bazı ilişkilerde kontrol altına alabilmek için taraflardan biri tehdide başvurur. Sadakat tehdit ve baskıyla değil sevgiyle sağlanabilir. Bir tarafı baskı altına almak, şüpheci yaklaşmak ve sürekli kontrol etmek ve kıskançlığı öfke olarak yansıtmak o kişiyi ilişkiden daha da uzaklaştıracaktır. Olumsuz duygularla baş edebilmenin yolu yerine olumlu duyguları geçirmektir. Sevdiğiniz insana sevgiyle yaklaştığınızda aynı yanıtı alırsınız. Böyle bir yaklaşımda çoğu zaman kıskançlığa neden olan durumlarda kendiliğinden ortadan kalkar. Böyle bir sorun yaşıyorsanız hislerinizi mutlaka ilişkide olduğunuz kişiyle paylaşın. Bu tip durumlarda kişi kıskandığı karşı taraf anlasın ve çözsün isteyebilir. Çünkü kıskanmak ya da başkasının olabileceği düşüncesi kişiye zayıflık hissettirebilir. Ancak bu yalnızca zaman kaybettirecektir. Duyguları ifade ederek işe başlamak önemlidir. Sorunun büyümemesi için açık iletişim şarttır. İlişkide kişinin kullandığı yöntem de söyledikleri kadar önemlidir. Doğru bir cümleyi yanlış bir üslupla ifade etmemek gerekir. Hem kendini ifade zorlaşır hem de gerginlik artarak sorum çözümsüz hale gelir. Tarafların her şeyden önce empatik iletişimi öğrenmesi ve uygulaması gerekir. Tüm bunlarla baş etmekte hala güçlük çekiyorsanız mutlaka bir profesyonelden yardım isteyin. Sürecin işleyişine göre partnerinizle beraber ilişki danışmanına başvurabilirsiniz.
Sonuç olarak kıskançlık birçok romantik ilişkinin yüz yüze kaldığı ve ilişkideki dengeyi bozan bir durumdur. Kıskanan da kıskanılan da bu sorun sebebiyle yara alır. Bu nedenle sorunun çözümünde iş birliği içinde olmak ve empatik yaklaşabilmek şarttır.