İnsan hayatının ilk yılları olan 0-6 yaş arasında temel davranış kalıpları ve sağlıklı ilişki biçimleri oluşur. Sağlıklı ilişkiler için duygusal tıkanmalar yaratmadan, ilişkileri stres kaynağına dönüştürmeden çözümleyebilmenin dört temel şartı vardır. Kurulacak olan ilişkilerde empati, saygı, saydamlık ve somutluk esas olmalıdır. Bu şartlar sağladığında aile içi ilişkilerde duygusal zenginlik yaşanacak ve yıkıcı duyguların beslenmesinin önüne geçilerek psikolojik iyi oluşun temeli aile içinde atılacaktır. 
Aile İçi İlişkilerde Empati
Bir başkasının iç dünyasını kendimiz yaşıyormuş gibi algılarken niteliğini tamamen kaybetmeden hissetmektir. Burada önemli olan birebir karşı taraf olmaya çalışmak değil nasıl bir duygudurum içinde olduğunu anlayabilmektir. Özellikle çocukların duygularını algılayarak hissedebilmek aile içi ilişkiler için önemlidir. Çocuğun dünyasından dışarıya bakabilmek ebeveyn- çocuk ilişkisinin güvenli bağlamasıyla sonuçlanacaktır. 
Empatiden yoksun kurulan aile bağlarında çatışmalar kaçınılmazdır. Empati yoksunluğunda aile bireylerinin birbirlerine karşı olan istekleriyle yapılanlar birbirinden bağımsız kalır. Özellikle empatiden uzak oluşturulmuş ev kurallarında çocuğun istekleri ve duyguları tamamen göz ardı edilirse çocuğun ebeveynlerine karşı çatışması başlayacaktır. 
Aile İçi İlişkilerde Saygı
Bu kavramla diğer bireylerin bağımsız, farklı ve biricik olduklarını fark ederiz. Saygı, geleneksel olarak başkasını kabul ve takdir etmeyi içerir. İletişimde saygı kavramı ise aile bireylerinin birbirlerini her anlamda ve tüm davranışlarıyla kabul etmeleri olarak tanımlanmaktadır. Özellikle ebeveynler çocuklarının ayrı bir birey olduğunu ve duygu, düşünce ve davranışlarının kendilerine özgü olduğunu kabul etmeleri gerekir. Saygı, sıcak bir kabul edici tutumken bir diğerine değer vermektir. Sağlıklı bir evliliğin temelini ise bu kabul içermektedir. Ayrıca bu özelliğin aile ortamındaki varlığını kabul eden çocuk benlik kavramını geliştirir ve benlik saygısı oluşur. 
Benlik saygısını geliştiremeyen bireyler tüm çevreyle olumsuz bir iletişim içinde olacaktır. Duygu ve düşüncelerine saygı duyulmadığını fark eden çocuk yanlış yaptığı davranışlar için benlik değerine dair olumsuz duygular geliştirir. Benlik saygısı düşük olan bireyler gelecekte yetenekleri ve becerileri doğrultusunda başarı sağlayamazlar. Düşük benlik saygısı eğitim başarısını da olumsuz yönde etkileyecektir. Saygı, benlik kavramını geliştirici bir olgudur. Bu sebepten bir çocuktan saygı beklemeden önce saygı ona sunularak tanıtılmalı ve bu sayede öğretilmedir. 
Aile İçi İlişkilerde Saydamlık
Saydamlık kavramıyla beraber insanlardaki güven duygusu gelişmektedir. Saydamlık; doğruluk, dürüstlük ve açıklık içermektedir. Duygu ve düşüncelerdeki açıklıkla hissedilenle, yaşanılanla ilgili gerçekler konuşulur. Her ne kadar saydamlık açıklamalarda oldukça kolay görünse de uygulama oldukça zordur. İnsan ilişkilerinde büyük çoğunlukla hissettiklerimizi değil o anında gerektirdiği uygun duygular karşı tarafa iletilmektedir. 
Çocuklarla olan ilişiklerde tam anlamıyla saydamlık sağlamak mümkün olmayabilir. Gelişim dönemleri ve yaşanılan olayın özelliğine göre saydamlık şekil alabilir. Ebeveyn- çocuk ilişkisi içerisindeki saydamlıkta önemli olan çocuğun gerçeğidir. 
Saydamlıkta önemli olan ilişkinin oluşturduğu tüm duygulara açık olmaktır. Ailede ister eşler arası ilişki isterse ebeveyn- çocuk arasındaki ilişki olsun temelde duygusal dürüstlük sağlıklı iletişim için gereklidir. 
Aile İçi İlişkilerde Somutluk
Aile içi ilişkilerdeki somutluk, olaylar karşısında duyguların vakit kaybetmeden ve genelleme yapmadan yansıtılmasıdır. Aile içi ilişkiler sağlıklı bir zeminde olursa somutluk kendiliğinden oluşacaktır. Somutluk sayesinde aile içi iletişimde genellemelerden uzak durulur. Çocuğa somutluk öğretimi için genellemelerden uzak, açık ifadelerle iletişim kurmak gereklidir. " Söz dinleyen bir çocuk olursan seni çok severim." cümlesi somutluktan uzak ve genelleme içeren bir cümledir. Çocuğa somutluk aktarımı için model olunmalıdır. " Ben seni çok seviyorum. Senin benim sözümü dinleyen bir çocuk olduğunu biliyorum." cümlesi ise genelleme içermeyen, çocuğa net somutluk sağlayan ifadeler taşımaktadır. 
Bahsedilen bu dört temel ilke sayesinde aile içi ilişkiler sağlıklı bir iletişimde ilerleyecektir. Bu sayede duygusal tıkanmaların oluşumu engellenir var olanlar ise kısa sürede çözüme kavuşur.