Hz. Yusuf'un Maliye Vezirliği
Hz. Yusuf, Mısır'a 17 yaşında gelmişti. Mısır Azizi'nin evinde on üç yıl kaldı.
Otuz yaşında bulunduğu sırada Maliye Veziri oldu. Mısır'da vazifesini adaletle yerine getirdiği için, herkesin sevgisini kazandı. Kıtlık günlerinde bir öğünden fazla yemek yememesiyle meşhur oldu.
Hz. Yusuf'un zirvede olduğu dönemde Mısır'ın eski Aziz'i de öldü. Dönemin firavunu Reyyad b. Velid, Hz. Yusuf vasıtasıyla iman etmişti. Araya girmek suretiyle eski azizin dul karısı Züleyha'yı Hz. Yusuf'a nikahlamıştı.
O gece Hz. Yusuf Züleyha'ya
- Evlilik yoluyla meşru bir şekilde birleşmemiz, senin bir zamanlar arzu ettiğinden daha hayırlı değil midir, dedi. Züleyha, cevap verdi:
- Beni kınama ey Yusuf, ben genç ve güzel bir kadındım. Görüyorsun ki hala güzelim. Halbuki kocana, güçsüz ve iktidarsızdı. Sen ise Allah'ın verdiği bu güzelliğe sahiptin…
Züleyha'nın Hz. Yusuf'la evlendiği güne kadar hala bakire kalması, onun doğru söylediğinin deliliydi.
Her ikisi de namus ve iffet timsaliydiler.
Hz. Yakup'un Mısır'a gelişi
Hz. Yusuf'un kardeşleri, erzak alabilmek için Kervan diyarından Mısır'a vardılar. Ancak öz kardeşi Bünyamin, aralarında yoktu. Hz. Yusuf, ısrarla onu da istiyordu. Ama babaları, onun da başına bir şey gelmesinden endişe ediyordu.
Hz. Yakub'u zor ikna ettiler. Onla bir kardeş Mısır'a geldiler. Hz. Yusuf, kardeşlerini bağrına bastı. Ancak öz kardeşi Bünyamin'e özel ilgi gösterdi. Hatta onun geri dönüşünü engellemek için yüküne bir su kabı koyarak Bünyamin'i alıkoydu. Kardeşleri, Hz. Yusuf'u tanıdılar.
Hz. Yusuf, onları azarlamak ve cezalandırmak yerine bir gömleğini onlara verdi. "Bu gömleğini götürün, babamın yüzüne sürün. Görmeye başlar. Bütün çoluk çocuğunuzla bana gelin" dedi.
Kervan memleketlerine dönmek üzere ayrıldığında babaları "Ne olur, bana bunak demeyin. Yusuf'un kokusunu duyuyorum" dedi.
Hz. Yusuf'un gömleği gözlerine sürüldüğünde hemen gözleri açıldı. Oğulları, babalarına suçlu olduklarını itiraf ettiler. Bağışlanmak dilediler.
Hz. Yakup ve oğulları, davete uyarak Mısır'a geldiler. Aradan yıllar geçmişti. Oğlu Yusuf'u tanımakta zorluk çekti. Hz. Yakup Mısır'a gelip dua edince Yüce Allah, Mısır'daki kıtlığın kalanını da kaldırdı. Yusuf Aleyhisselam, onlara kavuştuğunda babasını, anasını kucakladı. Tahtına oturttu. Onlara gereken saygıyı gösterdi.
Hz. Yakup'un vasiyeti
Yakup (as) ve ailesi, peygamber ve Mısır Azizi/veziri oğlu Hz. Yusuf eliyle Mısır'a yerleşmiş oldu. Sonunda mihnetli hayatı, oğlu Hz. Yusuf ile birleşti. Babasıyla birlikte Hz. Yusuf, on yedi yıl daha yaşadılar.
Yakup Aleyhisselam, ölüm döşeğindeyken oğullarına:
"Benden sonra neye ibadet edeceksiniz?" diye sorduğu zaman:
"Senin ilahına, babaların İbrahim, İsmail ve İshak'ın ilahı olan tek Allah'a kulluk edeceğiz" diye söz verdiler.
Hz. Yakup, aile fertlerinden böyle bir ahit aldıktan sonra 147 yaşındayken ruhunu Rahman'a teslim etti.
Vasiyyeti üzerine cesedi, babası Hz. İshak'ın yanına defnedilmek üzere saçtan bir tabut ile yola çıkarıldı.
Cenazenin defninden sonra Hz. Yusuf, tekrar Mısır'a görevinin başına döndü.
Hz. Yusuf'un Son Günleri
Hz. Yusuf, Mısır'a on yedi yaşında gelmişti. Mısır Azizi'nin evinde on üç yıl kaldı. Otuz yaşında Maliye Veziri oldu. O kıtlık günlerini aldığı tedbirlerle atlatmayı başarabildi. Yedi yıllık bolluk dönemlerinde aldığı tedbirlerle ondan sonraki yedi yılı az bir sıkıntıyla atlatabildi. Bu, hem ülkelerin hem de dünya ekonomisinin önemli kuralları ve tedbirleri arasında yer aldı.
Hz. Yusuf; rivayete göre on yedi yaşında kuyuya bırakıldığı sırada ilahi vahye mazhar olmuş, peygamberlik mertebesine erişmişti.
Mısır'a hizmet ettiği dönemde Mısır Kralı ikinci Firavun Reyyan b. Velid'i Allah'a imana davet etmiş, o da iman etmişti. Ancak onun ölümünden sonra yerine gelecek olan Kabus b. Musab da imana davet emişse de ona kabul ettirememişti.
Hz. Yusuf, babasından sonra yirmi üç yıl daha yaşadı. Vefat ettiği zaman yüz yirmi yaşındaydı. Nil kenarına defnedildi.
Yüce Allah, salat ve selam eylesin.
Kur'an-ı Kerim'in 12. Suresi olan Yusun Suresi'nde bu büyük peygamberin hayatı, yaşantısı ve başından geçenler bütün ayrıntılarıyla anlatılmıştır.
Bir kadın kendini arzettiği halde "Ben, Allah'tan korkarım" deyip zinadan uzak kalabilen bir insan modeli olarak her erkeğin örnek alması gereken Yusuf Aleyhisselamı, özellikle bu yönüyle de iyi bilmeliyiz.