Çocuklar verilen ödevleri çoğu zaman mecburiyet gördükleri için yapmak istemezler. Oyun çağındaki çocuklar içinse bu durum daha da zorlayıcıdır. Bu sebepten çoğu aile çocuklarına ödev yaptırmaktan şikayetçidirler. Ödev yaptırabilmekteki en önemli nokta çocuğa ödevi taşıması gereken bir yük olarak göstermemektir. Anne-babalar ödevlere yardımcı olmak konusunda özen göstermelidir. Çocuğun nasıl bir öğrenme modelinin olduğunu bilerek işe başlamak gerekir. Öğrenme modelinin ne olduğu bilinirse okul başarısının artmasına yardım edilmiş olur. Çocuğa ödev yaptırırken tek düze bir konuşma içinde bilgi aktarımı yapılırsa ilgili öğrenme alanlarını harekete geçirmek de mümkün olmayacaktır.
İlgili öğrenme alanlarını harekete geçirmek kadar ödevler aracılığıyla kalıcı öğrenmeyi sağlayabilmek de önemlidir. Öğrenme bir beyin faaliyetidir ve insan beyninde sinir bağlantısı oluşturarak gerçekleştirilir. İlk öğrenme anlık belleğe yerleşir. Bu öğrenme kalıcı değildir. Kalıcı belleğe yerleşebilmesi için ödevlerin anlatılması sırasında çocuğun duyguları harekete geçirilmelidir. Aile içindeki ödev yapma saatleri disipline edilmiş bir ortam olduğu kadar eğlenceli de olmalıdır. 
Eğlenceli ortam için akla gelen ilk etkinlik oyundur. Özellikle ilkokul çağındaki çocuklar için oyun çok önemlidir. Oyun haline getirilmiş her bilgi çocukta kalıcı öğrenmeye zemin hazırlayacaktır. Bu sayede ödevlere karşı korku geliştirmiş bir çocuk bu duygu yerine hayret ve merak duygularına kapılacaktır. Ayrıca çocuklarda ilgi ve sevgi duydukları konuda kalıcı öğrenme gerçekleşir. Birçok araştırmada yer aldığı gibi söylemek gerekirse "Oyun çocuk için önemli ve ciddi bir iştir." Her şeyi oyun içinde öğrenir ve oyun içinde öğrendiklerini kendi kendine tekrar eder. 
Günümüzde zekanın çok boyutlu olduğu kabul edilen bir gerçektir. Müzik zekası yüksek olan bir çocuk ödev yaparken ritmik saymaktan, şarkı mırıldanarak konuyu okumaktan keyif alır. Sözel zekası yüksek bir çocuk ise anlatarak ödevlerini başarılı bir şekilde tamamlarlar. Bu çocuklarla ödev yaparken diyaloglarla çalışmak önemlidir. Görsel zekası ön planda olan bir çocuk içinse önemli olan şekiller ve çizimlerdir. Kendince oluşturacağı şekiller sayesinde ödevlerini rahatça yapabilirler. Bedensel zekası gelişmiş olan bir çocuğu ödev yaparken hareketsiz bırakmak ödevi ceza olarak görmesine sebep olur. İçsel zekası yüksek olan çocuklar düşünmeye yatkın olup kendi kendilerine öğrenmeyi gerçekleştirirler. Okumasını takip ederek ödevlerine yardımcı olmak yeterli olacaktır. Bu açıdan bakıldığında aileler çocuklarının hangi zeka alanına ait olduğunu belirler ise ödevleri için daha etkin ve verimli bir yardım sunabilirler. 
Ödev yardımlarında yapılan hatalar çocuğu okuldan tamamen uzaklaştırabilir. Bu konuda  dikkatli olmak önemlidir. Ödev çocuk için kaygı ve korku kaynağı olmamalıdır. Verilen ödevlerin bütünleştirici, konuyu anlamaya yardımcı, merak uyandıracak düzeyde olması kaygıyı azaltacaktır. Çocuk okuldan gelir gelmez ödevin başına oturtulmamalıdır. Dinlenmek için fırsat bulamayan çocuk ödevi istese de başarılı bir şekilde tamamlayamaz. Dinlenme fırsatı sunulmadan teklif edilen oyun dahi olsa çocukta istek uyandırmayacaktır. Sürekli çalışması gerektiği hatırlatılan bir ortamda çocukta isteksizlik oluşması olağandır. Ebeveynlerin bu konudaki ısrarlarında dengeli olmaları önemlidir. Bu durum aynı zamanda ebeveyn çocuk ilişkisini bozacaktır. 
Çocuklar kurallara ve düzene ihtiyaç duyarlar. Her çocuğun mutlaka uyması gereken bir programa ihtiyacı vardır. Okul bitiminde yeterli dinlenmeyi sağlayan çocuğa serbest zaman hakkı verilmelidir. Sonrasında ödevlerine başlaması için cesaretlendirmek gerekir. Ebeveynlere düşen en büyük sorumluluk belirlenen programa mümkün olduğunca uymak için gereken şartları sağlamaktır. 
Çocuklar ödev yaparken bir yandan da hayatı öğrenirler. Hayatta sorumluluk almayı, ders çalışmayı, disiplinli olmayı ve zorluklarla mücadele etmeyi ödevlerle öğrenmiş olurlar. Ödevler aracığıyla çocuklar yaratıcılık, problem çözme, iletişim becerileri kazanırlar. Ödevler konusundaki yüksek beklentiler çocuğu ödevlerden uzaklaştırır. Yaptığı ödevlerin ebeveynleri tarafından sürekli yetersiz olduğu belirtilen çocuk, bir süre sonra başarısız olduğunu kabul ederek ödevlerini yapmayı bırakacak ya da yapmış olmak zorunda olduğu için yapacaktır. 
Oyun çağındaki çocuklar için oyunu terk ederek ödevlerini yapmak zordur. Bu konuda hemen panik yapmamak gerekir. Çocuğu tanımak ve uygun yöntemi belirleyerek işe başlamak gerekir. Ebeveyn olarak sorunun derinleştiğini düşünüyorsanız uzman desteği almayı ihmal etmeyin.