Boşanma sonrasındaki süreçte dikkat edilmesi gerekenlere ve çocuğa yaklaşıma değinilecek yazının ikinci bölümü aşağıda yer almaktadır.
Boşanmayla beraber var olan aile düzeni yıkılır ve bireyler yeni bir düzen kurma ihtiyacı hissederler. Kurulan yeni düzenlerde çocuğun bir travmayla karşı karşıya kalmaması için ailelerin dikkat etmesi gereken noktalar vardır. 
Evlilik birliği devam ederken tarafları biri daha çok haksızlığa uğramış ya da zarar görmüş olabilir. Bu durum mağduriyet yaratan kişinin çocuğun annesi ya da babası olduğu gerçeğini değiştirmez. Yaşanan acıyı paylaşmayı istemek olağandır. Ancak paylaşımın yapılacağı kişi asla çocuk olmamalıdır. Hatta ilgili konu konuşulurken çocuğun ortamda bulunmamasına dikkat edilmelidir. 
Boşanma sonrası anne ya da babanın çocuğu kendi tarafına çekmeye çalışma çabası içinde olmamalıdır. Çocuğun velayeti kimde olursa olsun çocuk yetiştirmek bir yarış değildir. Bu konuda çocuğu yanlış mesajlar vermek diğer ebeveynine düşman edici söylemlerde bulunmamak gerekir. Anne ya da babasının düşman olarak görmeye başlayan çocuğun psikolojik açıdan sağlam olması beklenemez. Bu tutum kişiliğini etkileyecek boyutta çocuğa zarar verecektir. Çocuk, eski eşten alınacak bir intikam aracı olarak görülmemelidir. Bunu tercih etmek yerine duyguları kontrol etme için çaba sarf edebilir ya da profesyonel bir destek alabilirsiniz. 
Çocuğu kendi tarafına çekmek isteyen anne-babaların yaptığı bir başka hata ise çocuğa dilediği her şeyi sunmaktır. Çocuklar imkanlarının sınırlı olduğu bilmelidir. Her istediğine ulaşma imkanı olan çocuk disiplin konusunda sıkıntı yaşayacaktır. Okul, aile, arkadaş ortamlarında beklenen sorumlulukları yerine getiremeyecektir. Doğru bir disiplin anlayışı sağlıklı bir kişiliğin oluşmasını da sağlar. 
Ayrılmayı seçen eşler her ne kadar boşanmış da olsalar çocuklarının ebeveynleri olmaya devam edeceklerdir. Problemler ortaya çıktığında, önemli günlerde çocuk anne ve babasının yanında olmasına ihtiyaç duyacaktır. Bazı problemlerin çözümü için ortak karar almak gerekecektir. Çocuğun sağlıklı gelişimi için her iki tarafın da uzlaşmacı olarak kalması gerekir. Ebeveynlerin sorumluluğunda olan çocuğun mutluluğu yaşanan olayların getirdiği acı ve öfkeden daha önemlidir. 
Boşanmadan sonra ebeveynlerden birinin sorumlulukları daha fazla artabilir. Hem ev geçimini hem de çocuk bakımını sağlamak yalnızca bir tarafa kalmış olabilir. Kariyerini ilerletmek, başarılı olmayı istemek ve çocuk bakımını sağlamak zorlayıcı olabilir. Burada unutulmaması gereken tek nokta sizin başarılı ve sorumluluklarını yerine getiren biri olmaya ihtiyacınız olduğu kadar çocuğunuzun da size ihtiyaç duyduğudur.
Sonuç olarak boşanma sürecinin ailedeki tüm bireyler için zor olduğu açıktır. Ancak fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan halen gelişmekte olan bir çocuk için daha da zordur. Çocuğun kendini suçlamadan süreci atlatması için her iki tarafın da üzerine düşeni yapması gerekir. Ebeveynlerin ayrılırken "ebeveynlikten ayrılmadıklarının" bilincinde olmaları şarttır. Her çocuk, kendini güvende hissettiği ortamda sevgi ve ilgiyle büyümeyi hak eder.