Peygamberimizin amcasının oğlu, Meymune annemizin yeğeni Abdullah b. Abbas Allah Rasülü'nün abdest alırken suyu ne kadar dikkatli kullandığına tanıklık etmişti. Abdullah b. Abbas bu olayı şöyle anlatır. Ben bir gece teyzem Meymune'nin evinde kalmıştım. Peygamber kalkıp eski bir su kırbasından abdest aldı. Suyu Azar azar kullanıyordu. Ben de kalktım, onun yaptığı gibi yaptım.1 Bununla birlikte Abbdullah b. Amr'ın naklettiği şu olay da israf hassasiyetinin sadece mevcut olanın tüketilmesinden yani bir kıtlık kaygısından kaynaklanmadığını, hatta evvelemirde müminin olgunluğu ilgili olduğunu göstermesi açısından kayda değer bir örnektir. Rasulullah (s.a.s.) Sad b. Ebi Vakkas'ı abdest alırken görmüş, "Bu ne israf?" diye onu uyarmıştı. Sad, "Abdestte de israf mı olur?" deyince Rasulullah (s.a.s.) "Evet, akan bir nehirden bile abdest alıyor olsan yine de israf olur."2 diye cevap vermiştir. Yine "İnsanoğlu kıyamet günü beş şeyden hesaba çekilmedikçe yerinden kımıldayamayacaktır. Ömrünü nasıl tükettiğinden, gençliğini nasıl yıprattığından, malını nereden kazanıp nereye harcadığından ve öğrendiğiyle nasıl amel ettiğinden."3 şeklindeki nebevi ikaz ahretteki hesabın önemli konularından birisinin de israf hakkında olacağını hatırlatması bakımından önemlidir.

İsraf denilince insanın aklına ilk olarak malın hesapsızca kullanılıp israf edilmesi gelebilir. Malın boşa harcanıp zayi edilmesi düşünülebilir. Ancak böylesi bir anlayışın konu ile ilgili ayet ve hadisler dikkatli incelendiğinde israf kavramını gerçek manada anlamaktan uzak olduğu görülecektir. İsraf, dedikodu ve çok soru sormakla beraber Allah'ın sevmediği üç davranıştan biri olarak ifade edilir. "Allah dedikodu etmeyi, çok soru sormayı ve malı israf etmeyi sizin için hoş karşılamamıştır."4
İsrafın ne olduğuna dair herkes için geçerli olan bir tanımlama yapmak zor olsa da, hayata dair insanların ihtiyaçları genel olarak üç kısma ayrılmıştır. Birincisi, can, nesil, akıl, mal ve dinin korunması için gerekli olan zaruri ihtiyaçlardır. Bunlar olmazsa olmaz ihtiyaçlardandır. Bu neviden olan yani yukarıda geçen can, nesil, akıl, mal ve dinin korunmasına yönelik harcamalar zaruri harcamalardır. İkincisi, karşılanmadığında insanların sıkıntıya düştüğü temel gereksinimlerdir. Bunlara da literatürde haciyyat denilmektedir. Üçüncüsü ise, hayatı daha da güzelleştiren, kolaylaştıran insanların konforunu arttırmaya yönelik ihtiyaçlardır ki bu sonuncusuna da tahsiniyyat denilmektedir. İslam alimleri bu üç grubun dışında kalan insanın nefsî isteklerini tatmine yönelik her türden harcamanın israf olduğunu belirtmektedirler.
...............................................
(1) İbn-i Mace, Taharet, 48. 
(2) İbn-i Mace, Taharet,48.
(3) Tirmizi, Sıfatü'l-Kıyame,1.
(4) Buhari, İstikraz, 19.

Fatih KAYA
Alaca Müftüsü