Baş döndürücü bir şekilde sürekli değişen dünya düzeninde, geleceğimizin teminatı olan gençlere, iyi bir rol model olarak ve sağlıklı bir iletişim dili ile rehberlik ederek, diyalogu da hiçbir zaman koparmayarak gereklerini de yerine getirmek gerekir. Günümüzde en çok ihtiyaç duyduğumuz şeyde budur.

Her şeyi en güzel bir şekilde yaratan Yüce Mevla'mız insanı en güzel ve mükemmel bir şekilde yaratırken, tadı, rengi, kokusu ve de görünümü bile farklı olan yüzlerce rızık ve nimetlerle de ödüllendirdiğini bildirmektedir. Bunu ise ancak aklıselim olarak düşünenler fark edebilirler. İnsanın yaratılış gayesi Allaha kulluk, itaat ve ibadetlerini düzenli bir şekilde yerine getirerek dünyadaki imtihan sürecini en iyi bir şekilde tamamlamaktır. Ayrıca dinimizde çalışmaya ise ibadet sevabı yazılacağı bildirilerek alın teri ve emek övülmüştür. Bir mümin olarak üzerimize düşen şey sorumluluklarının bilincinde olarak ve de sorumluluklarını yerine getirebilme gayreti içerisinde yaşayarak gök kubbede hoş bir seda bırakırken, ahiretini de mamur edebilen kullarından olabilmektir. "…Biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik" (Tîn 4, 5). Bu sûrei celile de?Yüce Mevla'mız insanı ruh ve beden kabiliyetleri bakımından canlıların en mükemmeli ve en donanımlısı olarak yarattığını bildirirken, insanın serbest iradesi ile ya bu kabiliyetlerini güzel kullanarak "Kâmil insan" olarak ahirete yürüyeceğini yahut da aksi yönü tutarak canlıların en aşağı mertebesinde yer alacağını bildirmektedir. "Hanginizin daha iyi amel işleyip işlemediği hususunda sizi imtihan etmek için hayatı ve ölümü yarattık"  (Mülk 2) "Siz başıboş ve sorumsuz olarak yaratıldığınızı ve yeniden diriltilerek hesaba çekilmeyeceğinizi mi zannediyorsunuz" Müminun 115) "Asra yemin olsun ki bütün insanlar zarardadır. Yalnız iman edenler, salih ameller işleyenler, hakkı ve sabrı birbirlerine tavsiye edenler müstesnadır" (Asr Sur). Bizlere düşen ise yeryüzünde Yüce Yaratanımızın vekili ve halifesi olarak onun dinine hizmet etmek, gereklerini yaparak, sorumluluklarımızı yerine getirmektir.

İletişim ağının her geçen gün etkisini artırması, kötü niyetli bir takım kimseler tarafından birçok ahlaka mugayir şeylerin ve kültürel kirlenmişliğin önünü açmıştır. Buda pek çok problemi beraberinde getirmiştir. Bu alanda en çok etkilenen ve zarar görenler ise hiç şüphe yok ki gençlerimiz olmuştur. Cenabı hak "Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır. Büyük mükâfat ise Allah'ın yanındadır"(Tegabun 15) Yine "Ey insanlar kendinizi ve ehlinizi yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden koruyun"(Tahrim 6) Çözüm üretmek ve imkânlar dâhilin de gereklerini yerine getirebilmek ise bizlerin sorumluluğundadır. 

Sonuç olarak unutmamak gerekir ki aile, çocukların manevi temellerinin atıldığı, ilk bilgilerin verildiği kutsal bir yapıdır. Bundan dolayıdır ki ailenin temellerinin sağlam atılması gerekir. Temelleri sağlam atılan ailelerden sağlam nesiller, sağlam nesillerden sağlam milletler, sağlam milletlerden de sağlam devletler meydana gelir. Körü körüne, kör bir taassup içerisinde batının değerlerini benimseyerek savunmak ise bizler için en büyük yıkımdır. Ondan dolayıdır ki sorumluluklarımızı yerine getirebilmek ilahi emrin gereklerinden olduğu gibi geleceğimizin teminatı olan genç nesillerimizle ilgili sorumluluklarımızı yerine getirmekte görevlerimiz arasındadır. Gençlik yılları insanların en hassas dönemleridir. İmkânlar dâhilin de gençlerin beden ve ruhen zararlı şeylerden korunması gerekir. İnsanların değer yargıları, dünya görüşleri, zihniyet yapıları, gençlik dönemlerinde şekillenerek olgunlaşır. Onun içindir ki gençlik dönemi, insanın sosyal kişiliğine kavuştuğu, olgunlaştığı, kişiliğini bulduğu, kimlik sahibi olduğu bir çağdır. Gençlerine gerekli önemi vererek onları iyi yetiştiren toplumlar, geleceğe daha bir güvenle bakabilirler. Onların kimlikli, kişilikli, erdemli, onurlu ve donanımlı birer örnek insan olarak yetişmelerini sağlamak hepimizin görevidir. İnsanoğlu, tarih boyunca hep daha iyi, daha güzel, daha üstün ve daha başarılı olma çabası içerisinde olmuştur. Gençleri dinleyip anlamak, kendilerine özgü sorunlarını iyi bilmek ve sorunlarına çözüm üretmeye çalışmak gerekir. Ve yine gençlerimizin takıldıkları ortamları, yerleri ve onları teslim ettiğimiz elleri çok iyi tanımak ve bunları yakından takip etmek gerekir. Malımızı, paramızı ve önemli gördüğümüz kıymetli evraklarımızı nasıl ki güvenli yerlerde korumaya özen gösteriyorsak, aynı şekilde gençlerimizi de her türlü zararlı unsurlara karşı korumak ve onlarla yakından ilgilenmek zorundayız. Çünkü gençlerimiz mallarımızdan ve paralarımızdan daha az değerli değillerdir. Peygamberimizin evrensel birçok mesajlar verdiği veda hutbesin de; "Size iki tane emanet bırakıyorum, birisi Allah'ın kelamı Kur'an-ı Kerim. Diğeri de benim sünnetimdir. Bu ikisine sarıldığınız müddetçe bir daha asla yolunuzu şaşırmasınız" buyurmuştur. 

Gençlerimiz açısından aile, manevi temellerin atıldığı, ilk bilgilerin şekillendiği, değer yargılarının, dünya görüşlerinin zamanla olgunlaştığı yıllardır. Peygamberlerin davet usullerinden birçok dersler ve etkili iletişim yöntemlerinin metotlarını çıkarmamız mümkündür. Özelikle insanlığın kurtarıcısı olan, 'Âlemlere rahmet' olarak gönderildiği bildirilen Peygamberimizin hayatında toplumdaki tüm bireylerle kurmuş olduğu etkili diyalogun detaylarını görmemiz mümkündür. Günümüzde modern hayatın ve yıkıcı batı kültürünün hedef aldığı gençlerimizi ancak onlarla etkili bir iletişim yolu kurarak ve de manevi değerlerimize sahip çıkarak her türlü tahribattan koruyabiliriz.