Çevredeki insanlar beklentilerimiz doğrultusunda davranmaz ise birey olarak kendimizi tehdit altında hisseder ve doğamız gereği öfkeleniriz. Her ne kadar öfke bir yetişkin duygusu gibi görünse de bizler gibi beklentilere sahip olan çocuklar da kendi kişiliklerini oluşturdukları süreçte yeterli destek göremezler ve istediklerini elde edemezlerse öfkelenirler. İnsanın doğası gereği yaşadığı öfke duygusu yanlış ya da hatalı bir duygu değildir. Önemli olan çocuğun bu öfkeyle ne yaptığı ve nasıl başa çıkabildiğidir. Başa çıkma ise öğrenilebilen davranışları içermektedir.
Öfke aynı zamanda bazı içsel çatışmaları çözmeye yardım olarak kişilerin benlik saygısını korumasını sağlayarak yaşamı da kolaylaştırır. Kişinin kendini bulmasına yardım eden ve kendiyle bütünleşmesine imkan tanıyan önemli bir duygudur. Normal ve sağlıklı bir duygu olarak kabul edilmelidir. Amaca yönelik olan öfke toplum tarafından kabul görür. Tüm bu ifadeler çocuklar için de geçerlidir.
Gelişim sürecinde olan bir çocuğun kazanması gereken önemli becerilerden biri de öfkelenebilme yeteneğini devam ettirirken diğer yandan öfkesine sınır koyacağı yeri öğrenmesidir. Sınırı olmayan öfkenin vereceği zararları ön görebilmek bu dönemde önemlidir. Bu sayede yalnızca aile değil arkadaş ilişkilerini de düzenler. Ergenlik döneminde ortaya çıkabilecek olan saldırganlık probleminin önüne bu dönemden geçilebilmesi için de gereklidir. Bu sayede içinde olan saldırganlık davranışını yapıcı bir hale getirebilir be uygun alanlara aktarabilir.
Çocuklarda Öfkenin Özellikleri
* Öfkelendiklerinde bir hedefleri vardır. Bu sırada çevreyle etkileşim halindedirler.
* Çevreye yönelik ikili duygular söz konusudur. Uzaklaşma ve yakınlaşma olarak görülür. Hem uzak durmak hem yakınlaşmak için karşı taraftan bir davranış beklerler.
* Öfkenin nedeni aslında içsel çatışmanın yansımasıdır. Çevreyle olan etkileşim sadece aracı olarak kalır.
* Öfkeyi işlevsel olarak kullanmaları mümkündür. Problemlerini çözebileceklerini fark ettiklerinde öfkelerini işlevsel olarak kullanmayı da öğrenirler.
* Çocuklarda öfke ile saldırganlık birbiriyle karıştırılmamalıdır. Saldırganlık bir davranış öfke ise bir duygudur. Saldırganlığın arkasın sağlıksız bir öfke varken her öfkenin sonucu saldırganlıkla sonuçlanmaz.
* Çocukların çoğu zaman sevmedikleri kişilere öfkelendikleri düşünülür. Ancak çocuklar beklentilerini karşılamayan sevdiklerine daha fazla öfkelenebilirler.
* Toplumsal beklentiler ve yetiştirilme tarzlarına göre kız çocukları öfkelerini ifade etmekte daha çok zorlanabilirler.
* Çocuklar öfkelendikleri zaman saldırganlıkla öfkelerini atabileceği düşünülür. Ancak model olunduğun da çocuklarda iç konuşmalar gerçekleştirerek kendilerini kontrol etmenin yollarını öğrenirler.
Çocuklarda Öfkenin Nedenleri
* Çocuğun kardeşi ya da başka akranlarıyla kıyaslanması
* Fiziksel ihtiyaçlarının karşılanmaması
* Fiziksel cezaya maruz kalması
* Engelleyen ya da sık sık eleştiren ebeveyne sahip olması
* Yeteneği üstünde bir performansın beklenmesi
* Okul başarısızlığının yarattığı yetersizlik hissi
* Süregelen hastalığın var olması
* Aile mizacının öfkeye yatkın olması vb. durumlar çocuklarda öfkeye neden olabilmektedir.
Çocuklarda Görülen Öfkeyle
İlgili Ebeveynler Neler Yapabilir?
* Temel ve fiziksel ihtiyaçları mutlaka zamanında ve eksiksiz karşılanmalıdır.
* Çocuklara enerjilerini atabileceği ve rahat hareket edebileceği ortamlar sağlanmalıdır. Akranlarıyla kaynaşması, ortak oyun kurabilmesi için oyun grupları değerlendirebilir.
* Zor bir durumda sakin kalabildiği anlar mutlaka iyi gözlemlenmeli bu süre çok kısa bile olsa çocuk takdir edilmelidir.
* Ebeveyn olarak çocuğa duygularını tanımaya yardımcı olabilmek çok önemlidir. Bunun sonrasında duygularına yön vermeye rehber olunmalıdır.
* Çocuktan öfkelenmemesi beklemek yerine öncelikli olarak model olmak gerekmektedir. Başkalarına yansıttığımız duyguların onlara nasıl hissettirdiğine dikkat çekerek empati yeteneğinin gelişimi için destek olmak önemlidir.
* Görünürdeki duyguların altında başka duyguların yatabileceği unutulmamalıdır. Öfkelenmenin nedeni bazen çocuğun kırgınlığı da olabilir. Altta yatan asıl duyguyu tespit ederek bu duyguyla ilgili çocukla konuşmak öfkenin şiddetlenmesinin önüne geçebilir.
* Öfke ne kadar şiddetliyse o kadar önemsenmelidir. Ancak öfkelenmiş olması çocuğun istediğini elde edeceği anlamına gelmemelidir. Sakinleşmesinin karşılığında ödül alacağını fark eden çocuk öfkeyi isteklerini elde edebilmek için araç olarak kullanacaktır.
* Çocuk için kurallarla yaşamak önemlidir. Ancak belirli kriterler doğrultusunda kuralların tartışmaya açık olduğu bildirilmeli ve üzerine tartışılmalıdır. Bu, kurallar karşındaki öfkenin önüne geçecek ve çocuk kuralları daha çabuk benimseyecektir.
* Ailedeki tüm yetişkinler tutumlar ve çocuğa yönelik ilişkiler konusunda anlaşmalı ve tutarlı olmalıdır. Anne ve babanın ortak kararla yasakladığı bir eylemi büyük ebeveynlerin izin vermesi çocuk için tutarsızlık oluşturacak ve öfkelenmesine yol açacaktır.
* Çocuk her öfkelendiğinde tepki göstermek yerine onu dinlemeyi seçmek gerekmektedir. Etkin bir şekilde dinleme davranışı gösterildikten sonra çocuğa gereken soruları yöneltmek daha doğru olacaktır.