Televizyona baktığımızda otuz yaşına kadar evde oturup hiçbir iş yapmamak olarak adlandırılan çocukluk. Dışarıdaki gerçek hayatla uzaktan yakından alakası olmayan bir dünyaya inanmamız için kurgulanmış bir mecraymış izlenimi veriyor. Dışarıdaki hayat öyle mi? Okul çıkışlarında, yaz tatillerinde yarı zamanlı da olsa harçlığını çıkarmak için çalışan çocuklar ile dolu ortalık. Ve tabi okuyamamış ve daha ergenliğe yeni girmiş olmasına rağmen hayatın sillesi ile erken olgunlaşmış çocuk adamlar ile...
Sanal dünya ile tanıştığımızdan beri sıkıntılarımız içimizde artsa da paylaşımlarımızla tam tersi bir hayat sürüyormuş gibi bir bataklığın içerisinde yüzüyoruz. Lakin kimsenin bu durumdan şikâyetçi olduğuna rastlamadım. Sanal dünyada herkes klavye delikanlısı. Tıpkı yaz dizilerindeki fabrikatörün oğlu olup iş başına geçmesine rağmen işe lak lak etmek için gelmiş başroller gibi.
Her işin bir adabı olmalı. Aylak adam olmanın faturasını önceki neslin baskıcı tutumuna bağlamak durumu kurtarmaya yetmez. Televizyonlardaki insanlara bakıp hayatı oradaki gibi okumak en hafif ifade ile cehalettir. Bu cehaletin kurbanları kendilerini önceki neslin kurbanı olarak da görüyor. Bir çıkışı olmalı bu sonu nereye varacak belli olmayan labirentin.
Asrısaadet dönemi buhran dolu bir dönem olmasına rağmen. Oradaki insanlar birbirlerine destek veren, her türlü zorluğa göğüs geren insan olmayı başardılar. Açlık, sefalet ve zulüm ile imtihan oldular. Yine de canları pahasına namus bilip vatanını, milletini korudular. Olmadıkları gibi görünmediler. Öğrendiklerini başkalarına da fayda vermesi için il il, ülke ülke gezdiler. Zerre gocunmadılar. Önceki neslin kendilerine bıraktığı şeylerden iyi olanı alıp kötü olanlardan yüz çevirdiler. Bizde eksik olan bu. Kurban rolüne o kadar bürünmüşüz ki ayaklarımızın hiçbir zaman yere sağlam basacağına inanmıyoruz.
Hz. Ali müslüman olunca kaç yaşındaydı. Sahabeler kaç yaşındaydı peygambere yol arkadaşı olduklarında. Daha bıyığı bile terlememiş yiğitlerdi İslam sancağına sahip çıkanlar. Yirmi birinci yüzyılın elif kuşağı olan gençlerimizden kaçı örnek alıyor İslamiyet'in aydın yüzleri olan yıldızlarını!
Işıldayan demir pas tutmaz atasözünün anlamı kimler için geçerli. Kimler kulağına küpe yapmalı bu sözü. Geleceğimizin teminatı gençler şekilcilikten ne zaman kurtulacak. Umutlarımızın taze kana ihtiyacı olduğu idraki ile ne zaman yol alacak elif kuşağı. İşte hastalık işte reçete...