06 Şubat günü ülkemiz çok ağır bir felaketle karşı karşıya kaldı. Bütün bir millet olarak sarsıldık, kolumuz kanadımız kırıldı. Ateş düştüğü yeri yaktığı gibi tüm milletimizin de yüreğini dağladı. Rabbim asrın deprem felaketinde ölenlere rahmet etsin. Kalanlara şifa ve sabırlar versin, dayanma gücü versin ve milletimizi her türlü belalardan korusun.
Milletlerin en çok ihtiyaç duyduğu şey birlik ve beraberliktir. Bir devleti oluşturan unsurların kendi aralarındaki ayrılıklar, siyasi anlaşmazlıklar, fitne ve fesat hareketleri o toplumun çöküşünün en büyük sebeplerindendir.
Bütün insanlar bir anayla bir babadan yaratılmıştır. Bizi birleştiren, bir olmamızı gerektiren ve bizi birbirimizden ayırmayan şeyler var. Rabbimiz bir, dinimiz bir, peygamberimiz bir, kitabımız bir, vatanımız bir, milletimiz bir. Hep birlikte aynı gemideyiz. Bu gemi batarsa hep birlikte batarız. Ama kalbi ölenler, aklı sönenler bu gerçeği bir türlü anlayamıyorlar. Böylesine acılı günümüzde bile gerek sosyal medyadan gerekse televizyonlar aracılığı ile midemizi bulandıracak açıklamalar ve paylaşımlar yapılmaktadır. Yalan haberlerle bozgunculuk yapanlar, kusur arayanlar, devlete düşmanca zamansız ve yersiz suçlamalarla saldırarak motivasyonu bozanlar ve siyasi çıkar elde etmeye çalışanlar var. Yardım kuruluşlarını bile istismar ederek ayrıştıranlar var. Bu acıyı bir hesaplaşma aracı haline getirenler milletin hafızasında unutulmaz yaralar açacak bir kutuplaşmanın mimarı olacaklarının farkında değiller. Çok şükür ki bunlar azınlıkta olup milletimizin birlik ve beraberliğini asla bozamayacaklardır. Bu millet nice felaketleri, tehlikeleri def etmesini bilmiş her zaman bu tür felaketler karşısında tek yürek olmayı başarmış asil bir millettir. Bu felaket bizim birbirimize daha çok kenetlenip birlik olmamızı sağlayacaktır. Birbirimizi daha çok sevmek, daha çok anlamak zorundayız.
Ayrıştırıcı dil kullanmamalıyız. O nerede? Şu niye gelmedi? Ben yardım ettim sen ne yaptın? Dememeliyiz. Resmi açıklamaların dışındaki bilgilere ihtiyatlı yaklaşmalıyız. Hata kusur arama zamanı değildir. Bir kusur varsa bu geçmişten bugüne hepimizindir. Dün bir şey yapmamış olanlar, yarında bir şey yapmayacak olanların sesi gür çıkıyor ve bozgunculuk yapıyorlar. Bir taraftan birlik beraberlik derken öbür taraftan devlet ile milleti karşı karşıya getirmek kurnazlığını artık bu millet biliyor. Farklılıklarımız üzerinden değil, ortak acılarımız üzerinden birbirimize sıkıca sarılmalıyız. Bunun başka yolu yok.
''Hepiniz toptan Allah'ın ipine sarılın, parçalanıp ayrılmayınız… ( Ali İmran 103)
''Şüphesiz bütün müminler birbiriyle kardeştirler…( Hucurat 10)
Bu sebeple bugün her zamankinden daha çok birbirimizi sevmeye, destek olmaya, anlamaya ve birbirimize sıksı sıkıya kenetlenmeye ihtiyacımız var. Mevlana Hz.leri ne güzel söylemiş şiirinde:
''Kötü havalarda insan dosta aç olur, / Bir araya gelse dost dosta ilaç olur, / Bahçede tek gül bir şeye benzemez, / Öbek öbek olduğunda bahara taç olur.''
Yunus Emre sevgi ve birlik için diyor ki: “Gelin tanış olalım, / işi kolay kılalım / Sevelim sevilelim / bu dünya kimseye kalmaz.''
Gerçektende bu dünya kimseye kalmıyor. Ne malımıza ne makamımıza fazla bel bağlamamalıyız. Malımıza, gücümüze güvenerek insanlara zulüm yapmamalıyız. Önemli olan bu dünyadan göçüp giderken arkamızdan hoş bir seda bırakmaktır. Neyi paylaşamıyorsun ey insanoğlu! Birbirini yiyenler bölüşemezmiş bir dağı, birbirini sevenler ise paylaşırlarmış bir dalı. Sen bir dalı paylaşan kuşlar kadar mı olamıyorsun? Mal da yalan mülk de yalan, var biraz da sen oylan dememiş miydi bizim Yunus. Her şeyini bir anda kaybedebileceğini hala görmüyor musun?
Fazla söze gerek yok! Gün, tek yürek, tek yumruk olma günüdür, birbirimize kenetlenme günüdür. Ayrılığı bırakıp birlik beraberlik içinde hep birlikte TÜRKİYE olma günüdür.
''Girmeden tefrika bir millete düşman giremez
Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.'' ( M.Akif Ersoy)