Müslümanlıkta vaftiz var mıdır? Varsa nasıl yapılır?
Vaftiz; Hıristiyanlıkta cemaate katılımın bir göstergesi olarak kişinin suya daldırılması ya da üzerine su dökülmesi şeklinde icra edilen dini merasimdir. Kutsal metinlerinde vaftiz; ruhun günahtan arınması, su ve ruhtan yeniden doğma ve Tanrı'nın krallığına katılma, İsa Mesih'te sembolik olarak yeniden dirilme ve kurtuluşa ulaşma şeklinde sunulmuştur.
Kiliselerde uygulanan kırk veya seksen günlük bebek vaftizleri, başa su dökme şeklindedir. Bu işlerin yapılması için kilisenin uygun bir köşesinde vaftiz taşıl çanağı bulunur. Çocuk oraya konulur. Peder, üzerine üç defa su dökerek kutsar. Böylece vaftiz işlemi tamamlanmış olur.
Yetişkin yaşlarda Hıristiyanlığa girmek isteyen bir kişi, bir Pazar ayininde piskopos, papaz veya papaz yardımcısı tarafından vaftiz edilir. Bu, yetişkin mühtediler için yapılan vaftizdir.
Hıristiyanlıkta vaftiz, kiliseye katılımı sağlayan bir sembol niteliğindedir.
Yetişkin mühtedi, özellikle Paskalya gününde önce günah ikrarında bulunur, şeytanı ve ona ait işleri reddettiğini ifade eder. Daha sonra şer güçleri kovma amacıyla başı yağlanır. Piskopos tarafından kutsanmış ve şer güçlerden arındırılmış suya baba, oğul ve kutsal ruh adına üç defa bütün vücudunu sokar. Ardından tekrar şükür amacıyla başı yağlanıp ayakları yıkanır. Yeni kimliğine işaret olarak kendisine beyaz elbise giydirilir. En sonunda piskoposun, ellerini yeni vaftiz edilmiş kişinin üzerine koymasıyla o kişi kutsal ruhun inayetini kazanır. Artık komünyan ayinine katılır. Böylece kiliseye / Hıristiyanlığa girmiş olur.
İslama giriş için böyle bir tören yoktur. Çocuklar, zaten İslam fıtratı üzere doğarlar. Hz. Peygamber (sav)in buyurduğu üzere onu anneleri ve babaları belki Hıristiyan, Yahudi veya başka bir dine mensup olarak yetiştirirler.
Yetişkin bir insanın İslamı seçmesi durumunda kelime-i şahadette geçen Allah'ın varlığı ve birliğiyle Hz. Muhammed (sav)in peygamberliğine iman etmesi ve bunu dile getirmesi yeterlidir. Bunun için herhangi bir törene gerek yoktur.
Ancak erkek çocuklarının hatta yetişkin erkeklerin sünnet olması ise İslama girişin bir şartı değildir. Sünnet, Hz. Peygamberin hadislerinde fıtrat gereği yapılan işler arasında sayılmıştır.
Tarihi geçmişi Hz. İbrahim'e kadar uzanan sünnet olma geleneği; Yahudiler, Hıristiyanlar ve diğer bazı eski toplumlarda var olan dini kültürel bir uygulamadır. Erkeğin cinsel organının ucundaki fazla derinin alınması şeklindeki bu tıbbi operasyon, sağlık ve temizlik açısından da yararlıdır.
Hz. Peygamber, Müslüman olmak isteyen bir kimseye sünnet olmasını emretmiştir. Sünnet olmak, aynı zamanda İslamın sembollerindendir. Sünnetin yapılma zamanı, çocuğun doğumundan ergenlik çağına kadar olan dönemdir. Bazı alimler, doğumdan hemen sonra geciktirilmeden yapılmasını tavsiye etmişlerdir. Nitekim Hz. Peygamber (sav)in yedi günlükten (sünnet edilmiş olarak doğmasına rağmen) dedesi Abdülmuttalip tarafından sünnet ettirildiği, onun da torunları Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin'i doğumlarının yedinci gününde sünnet ettirdiği rivayet edilir.
İleri yaşlarda Müslüman olan veya baştan beri Müslüman olmakla birlikte sünnet olma yükümlülüğünü bilmeden yetişen kimselerde sünnet olmak durumundadır. Buna Hz. İbrahim (as)ın ileri yaşlarda sünnet olmasını delil gösterirler. Hz. Peygamber (sav)de geç yaşta İslama giren bir kimseye sünnet olmasını emretmiştir. Ancak bu işlemi, uzman kişiler yapmalıdır.
Sünnet dolayısıyla ziyafet verilebilir, meşru eğlenceler düzenlenebilir. Bu tür törenlere ve davetlere katılmakta bir sakınca yoktur.
Görüldüğü üzere sünnet, tamamen bir sağlık operasyonudur. Sırf sağlık amacıyla çocukların sünnet ettirilmesi Hıristiyan toplumlarda da yaygınlaşmıştır.
Bu operasyon esnasında vaftizdeki gibi bir dini kuruma veya din adamına ihtiyaç yoktur. Herhangi bir dini kuruma, camiye bağış yapma gibi bir şey söz konusu değildir. Yani Hıristiyanlıktaki vaftiz ile Müslümanlıktaki sünnet olayı, farklı şeylerdir. Aralarında hiçbir benzerlik yoktur.