2. Komşularımızı ziyaret etmek ve komşuluk bağını sürdürmek 
Sağlık ve hastalıklarında, üzüntü ve sevinçlerinde onları ziyaret etmeliyiz. Hastalandığı zaman ziyaret etmeli, yalnız olmadığını, maddi manevi olarak yanında olduğumuzu kendisine hissettirmeliyiz. Eğer vefat ederse, cenazesinde bulunup onlara yardımcı olmalı, onların cenazesini kaldırıp acılarını paylaşmalı ve onlara her türlü desteği vermeliyiz. Komşularımızın çocuklarını kendi çocuklarımız gibi görmeli, onları sevmeli, ailemizi koruduğumuz gibi onları da  koruyup gözetmeliyiz.
3. Komşularımıza ikramda bulunmak ve onlarla hediyeleşmek 
Rasülullah (sav): "Allah'a ve âhiret gününe iman eden komşusuna ikramda bulunsun"11  buyuruyor.
Yine Rasulullah (sav) Ebu Zerr şahsında tüm Müslümanlara şöyle buyuruyor: "Ey Ebu Zerr! Çorba yaptığın zaman suyunu çok koy, fazlası ile de komşularını gözet"12 
Peygamber efendimiz diğer bir hadisinde şöyle buyuruyor: "Yanında komşusu aç iken bunu bile bile kendi tok yatan kişi bana iman etmiş sayılmaz."13  
Rasülullah (sav): "Ey müslüman kadınlar! Koyun paçası bile olsa, sizden hiç kimse komşusuna yapacağı iyiliği küçük görmesin"14  buyurarak, komşularımızın durumlarından haberdar olup açsa doyurmayı, aç değilse bile ikramda bulunmayı ve hediyeleşmeyi, iyilik yapmayı bizlere emretmiştir. 
4. Komşularımıza kötülük yapmamalı, eziyet ve zarar vermemeliyiz. 
Rasülullah (sav): "Kim Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsa komşusuna eziyet vermesin..."15  buyuruyor.
Hz. Peygamber (sav) bir diğer hadisinde ise şöyle buyuruyor: "Vallahi mü'min olamaz, vallahi mü'min olamaz, vallahi mü'min olamaz" buyurdu. Kendisine: "Ey Allah'ın Rasülü, kim mü'min olamaz?" denildi: "Zulum ve şerrinden komşusu güven içerisinde olmayan kimse" buyurdu."16  Bu hadislerden de anlaşıldığı gibi komşulara her türlü eziyet yasaklanmıştır. 
Komşularımızla iyi ilişkiler içerisinde olup, onların hakkımızda "iyi şahitlik" yapmalarını sağlamalıyız. Komşularının iyi şahitlik yapmadığı bir kimse -eğer iftira yapılmıyorsa- kötü bir kimsedir. Bu Allah katında da kötü bir kimse olduğumuza işarettir. 
Komşularımız arasında ayırım yapmamalı, komşumuz müslüman olmasa bile komşuluk haklarına riayet etmeliyiz. Zaten komşulukla ilgili yukarıda geçen ayet ve hadislerde dini, dili, ırkı belirtilmemiş ne olursa olsun her türlü komşuyu kapsamaktadır. 
Komşuluk hakları, İslamda "kul hakları" içerisinde yer alan haklardan birisidir. Komşu hakları ihlali, aslında kul hakkı ihlalidir. İslamın komşu haklarına ne kadar önem verdiğini ayet ve hadislerle açıklamaya çalıştık. 
Komşu ve kul hakkını ihlal etmek, kıyamet gününde insana fayda verecek iyi amellerin zayi olmasına sebep olacağı gibi kişinin cennet ya da Cehennem'e gidişinde önemli ölçüde belirleyici bir rol oynayacaktır. 
Müslüman, elinden ve dilinden kimsenin zarar görmeyeceği kişidir. Müslüman, hangi yer ve zamanda olursa olsun adaleti prensip edinir ve her türlü zulmün /haksızlığın karşısında yer alır. 
Müslüman bir kişinin, komşusuyla ve diğer insanlarla iyi geçinmesi, onun iyi bir iman ve güzel ahlaka sahip olduğunun göstergesidir. 
................................................................................
(11) Buhari, Edeb, 31
(12) Riyaz'üs-Sâlihin Tercüme ve Şerhi, c.2, s.203
(13) Hakim en-Nîsâbûrî, el-Müstedrek, 2/15.
(14) Riyaz'üs-Sâlihin Tercüme ve Şerhi, c.2, s.205
(15) Buhari Muhtasarı age, Hadis No: 1855
(16) Buhari Muhtasarı age., Hadis No: 2019  SON.