Borsa İstanbul 100 Endeksi, geçtiğimiz haftayı %2,56’lık kayıpla kapattı. En çok düşen endeks, spor ile teknoloji sektörü oldu. Haftayı pozitif kapatan bir sektör olmamakla birlikte en az kayıp tekstil endeksinde yaşandı.
Borsa İstanbul’daki yabancı yatırımcı işlemlerine bakıldığında, yurt dışı yerleşiklerin Eylül ayında nette 45.806 dolarlık alım gerçekleştirdiği görülüyor. Yılın ilk dokuz ayında ise toplamda 2,5 milyar dolarlık bir yabancı satış söz konusu oldu. En çok alım yapılan hisseler EREGL ve PGSUS olurken, en fazla satış yapılan hisseler ISCTR ve TUPRS olarak dikkat çekti.
TCMB'nin yayımladığı menkul kıymet verileri, yurtdışı yerleşiklerin Ekim ayının ilk haftasında hem hisse senetlerinde hem de tahvil piyasasında satış yaptığını gösteriyor. Hisse senetlerinde 291 milyon dolarlık çıkış gerçekleşirken, tahvil tarafında ise 124 milyon dolarlık bir satış gözlemlendi. Bunun yanı sıra Türkiye’nin brüt rezervlerinde düşüş kaydedilirken, net rezervlerde ılımlı bir artış görüldü.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler kapsamında verilen reeskont kredilerinin günlük limitlerini 3 milyar TL’den 4 milyar TL’ye yükseltme kararı aldı. Bu değişiklikle, reeskont kredilerinde net ihracatçılık koşulu yerine katma değerli ihracatı ön plana çıkaran yeni bir skorlama modeli hayata geçirildi. Sınai endeksinde bu karar sonrası sınırlı bir yükseliş görülse de piyasalardaki genel etki sınırlı kaldı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan Eylül ayı verilerine göre, Türkiye’nin nakit dengesi 201 milyar lira açık verdi. Hazine nakit gelirleri 781,9 milyon lira olarak gerçekleşirken, nakit giderleri 982,9 milyon lira seviyesine ulaştı. Faiz dışı giderler 842,8 milyon lira, faiz ödemeleri ise 140,1 milyon lira olarak kaydedildi. Faiz dışı dengede ise 60,84 milyon lira açık verildi.
TÜİK tarafından açıklanan sanayi üretimi verilerine göre, Ağustos ayında sanayi üretimi aylık bazda %1,6, yıllık bazda ise %5,3 oranında geriledi. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, imalat sanayinde %5,4 ve madencilik sektöründe %5,4'lük bir azalma yaşanırken, enerji sektöründe %1,6’lık bir artış kaydedildi.
Uluslararası piyasalarda ise ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirimi süreci gündemin ana maddelerinden biri olmaya devam ediyor. Fed’in 50 baz puanlık faiz indirimi sonrası yayımlanan tutanaklarda, bazı üyelerin daha büyük bir indirimi desteklediği görülüyor. Bu üyeler, enflasyon ve işgücü piyasasıyla uyumlu bir para politikası duruşunun ekonomiye daha fazla katkı sağlayacağını belirtti.
Çin’in NDRC Başkanı Shanjie, ülkenin yıllık ekonomik hedeflerine ulaşacağına dair güvenini dile getirirken, piyasaların beklediği ek teşvik kararlarının gelmemesi, yatırımcılar tarafından olumsuz karşılandı. Eylül ayında açıklanan teşvik paketleriyle birlikte Çin borsasında değer kazanımı görülmüş olsa da, yeni teşviklerin olmamasıyla kazanımlar geri verildi.
Almanya, 2024 yılı büyüme beklentilerini aşağı yönlü revize etti. Ülkenin büyüme tahmini %0,3'ten %0,2 daralmaya çevrildi. Bu gelişme, Almanya’nın birleşmeden bu yana ilk kez iki yıl üst üste daralma yaşayacağı anlamına geliyor ve küresel durgunluğun Avrupa’nın en büyük ekonomisini nasıl etkilediğini gözler önüne seriyor.
ABD ekonomisinde ise Eylül ayına ilişkin enflasyon verileri dikkat çekiyor. Tüketici fiyat endeksi aylık %0,2 artış gösterirken, yıllık enflasyon %2,4 seviyesine geriledi. Çekirdek enflasyon ise yıllık bazda %3,3 oranına yükseldi. Ayrıca, ABD Çalışma Bakanlığı tarafından yayımlanan verilere göre, işsizlik maaşı başvuruları Ekim ayının ilk haftasında 258 bine yükseldi. Bunun yanı sıra, ülkeyi vuran Helena ve Milton kasırgalarının ekonomik maliyetinin 100 milyar dolara ulaşması bekleniyor.