Ben ne ilahiyatçıyım ne de İmam Hatip Lisesi mezunu. Bunu söylemekte kastım haddimi bildiğimi belirtmek. Had yani sınır. Özellikle din konusu üzerine herkesin bir şeyler söylediği güzel ülkemde, özellikle dini konuların alanın uzmanları tarafından konuşulmasından yanayım. Ama alanlarına girmiş isem de şimdiden af ola.
(elif) ve (vav) harfleri Arapçadaki 28 harften sadece ikisi. Tek başlarına bir anlam ifade eder mi bilemem. Dedim ya bunu uzmanları açıklar ya da açıklamıştır. Ben bu harfleri farklı açıdan değerlendirmeye çalışacağım.
(elif) ve (vav) harfleri, son zamanlarda daha çok süs, aksesuar olarak da yüzük ve kolyelerde kullanılmasıyla birlikte ilgimizi çekmeye başladı. Derin anlamlar ifade eden sembollerin aksesuara dönüşmesinin algı açısından olumlu görünse de anlam olarak değerinin kaybolmasında olumsuz katkısı olduğunu düşünenlerdenim.
Her ne kadar bu iki harf, tasavvufi anlam içerseler de eylem ifade eden anlam da içermektedirler. Elif, vav harfine göre bizim kültürümüze daha fazla girmiş ve kullanılmıştır. Kızlarımıza Elif" ismini koyarken vav ile ilgili bu tür bir etkileşme olmamıştır ya da ben fark etmedim.
Elif, yazılışı ve duruşu itibariyle "dik" bir harftir. Bu bağlamda Elif, herkesin üzerinde taşımak istediği, bağımsızlığı ve dik duruşu da temsil eder. Türk şiirlerinde, hikayelerinde yerini alan Elif bir anlam mekânıdır. Hem gücü, hem zarafeti temsil etmesi, birçok kişi tarafından "Elif" harfinin benimsenmesini desteklemiştir.
Vav ise, Elif'le beraber çok sık tercih edilen, anlam olarak ve görsel olarak Elif'in karşısında duran bir harf. İlginçtir hem anlam olarak hem görsel olarak birbirinin zıttı gibi görünse de birbirlerini desteklerler. Daha da ilginci vav harfi ancak Elif'le birlikteyken beslenebilen bir harftir. Karşıtlıkların birbirini beslemesinin bir örneğidir Elif ve Vav… Siyah, siyahlığını beyaz olmadan bilemediği, gecenin geceliğini gündüz bitmeden giyemediği gibi. Burada da her şey zıddı ile kaimdir gerçeği ortaya çıkar.
Elif, dik ve sağlam duran bir harf iken Vav, görüntüsü itibariyle daha esnek ve bükülen bir harftir. Vav, İslam dininde teslimiyeti ve güce karşı boyun eğmeyi ifade eder. Güce boyun eğerken aslında kendinden geçme ve hemhal olma durumu vardır. Kişinin namaz hali de bunu temsil eder. Güç (o ki Allah'ın gücüdür) karşısında boyun eğme, teslim olma halidir. Teslim olurken de güç karşısındaki acziyetin temsilcidir.
Namaz hali de öyle değil midir? Secdeye varırsınız bir vav misali. Çünkü secdeye vardığınızda bilirsiniz her şeyi yaratan güç karşısından eğilirsiniz. Sonra kıyama kalkarsınız bir elif gibi. Bu defa dersiniz ki güç karşısından duranlara karşı dim dik durmak gerekir. Kötülüğe, adaletsizliğe, fenalığa karşı bir dik duruştur bu.
Dikkat edin namazın öneminden bahsetmedim sadece namazın görseli hakkında yorum yaptım. Dedim ya diğer konuları alanın uzmanları cevaplasın.
Bilmem fark ettiniz mi? İnsanoğlu ana rahminde vav halinde durur ve o şekilde doğar. Doğduktan sonra dik durur hatta dikleşir. Ölürken de iki büklümdür ama dik gömülür. Hayatta önceliğimiz dik durmak mıdır, tevazu ile eğilmek midir? sorusunun cevabını bu yaratılış örneğinde bulurum. Dik durmadan önce eğileceksin.
Kime karşı dik durmak ve kime karşı eğilmek? sorularının cevabını bulduğumuzda aralarındaki sıkı bağı da keşfetmiş olacağız.
Kime karşı eğileceğimiz bellidir. Her şeyi yaratan, her şeyi yoktan var eden, eşi ve benzeri olmayan güce karşı eğileceğiz. Çünkü onun karşısından aciziz. Bunun dışındaki hiçbir güç insanoğlundan daha güçlü değildir. İşte orada dikleşeceğiz. Her ne kadar dik durmak ile dikleşmek arasında nüans olsa da kime karşı dikleşeceğini ya da dik duracağın önemlidir.
İnananlar açısından her türlü fitneye, her türlü haksızlığa, her türlü adaletsizliğe karşı dik durmak her şeyden öte bir sorumluluktur. İyiliği emredip, kötülüğü def etmek anlamında da yorumlanabilir.
Elif, aynı zamanda iyilik anlamında da dimdik durulmayı ifade eder. Emanete sahip çıkmak da dik durabiliyor musun? Söz verdiğinde sözünün arkasında durabilmek de bu anlamda Elif gibi durmaktır.
Günümüzde de bu iki harf ile ilgili pek çok söz mutlaka kulağınıza gelmiştir. Bu sözlerin bazıları aşağıda olduğu gibidir:
Elif gibi dimdik olabilmek için Vav gibi eğilmek gerek.
Elif gibi dik durmak.
İki şey mühimdir. Birincisi: Okyanus gibi bol haysiyet, ikincisi: Elif gibi dimdik şahsiyet. (Mevlana)
Ezeceğini sanma, zayıf gördüğün herkesi.
Elif'te zayıf ama "Kebir-i Ekber" okutur unutma.
Aşkta tıpkı Elif gibidir.
İsminde gizlidir; ama okunmaz.
O olmadan da besmele sese gelmez.
O her şeyin içindedir; ama hiçbir şeyde görünmez. (Mevlana)
Abdurrahman Kırıkçı'nın tüm söylediklerimizi özetleyen şiirini de paylaşmadan olmaz dedik.
Doğum ve ölüm… Vav ile Elif…
Bir veladettir Vav, bir hitamdır Elif.
Ana rahminde vav, bir doğuşun hamlesi,
Ukbaya revan olma, Elif'in hikayesi.
Bir yolculuktur bu, Vav Elif'e râm olur.
Lafzı İlahi o ki, Elif'le miftah bulur.
Vav; vuslat-ı dünya, Elif veda anlatır.
İki büklüm olmuş Vav, rüku, secde anlatır.Vav da bir sevda gizli, teslimiyet anıdır.
Vâveylâsı Elif'in, vav-ı kâsem yadıdır.
Vav aşık, Elif maşuk, ömür şeyda.
Bana Elif düştü, sana Vav, bize sevda.
Ne Vav Elifsiz olur, ne Elif Vavsız.
Vav'a tevekkül lazım, Elifce ve hicransız.
Siz teslim olanlardan mısınız, dik duranlardan mısınız?
Kısaca siz elif'i mi vav'ı mı tercih ediyorsunuz?
Sevgide kalın, sevgiyle kalın…