Erken çocukluk döneminde yaşanabilecek stresleri en aza indirebilmek için çocukluk döneminin ihtiyaçlarına karşılık verirken anne- baba olarak yaklaşıma dikkat edilmesi gerekmektedir. Anne- baba olarak çocuğun ihtiyaçlarını yanıtlarken bir yandan çocuğun kişilik gelişimine dikkat edilmelidir. Bu dönemde çocukta kişiliğine yönelik olumlu arayışlar desteklenmelidir. Peki, desteklemeler nasıl olmalıdır? Sağlıklı bir psikolojik gelişim gösterebilmesi için duygusal ihtiyaçlarının doğru tanımlanması ve doyurulması gerekir. Duygusal bir doyum için ise güven, sevgi, anlaşılmak ve paylaşmak göz önünde bulundurulmalıdır. Duygusal doyuma ulaştıracak bu faktörler göz önüne alındığında sağlıklı bir psikolojik gelişimin de temelleri atılmış olacaktır. Sağlıklı bir psikolojik temeli olan çocuk, stres faktörlerinden uzaklaştırılır.
Tüm bu ihtiyaçlar karşılanırken elbette ölçü önemli bir konudur. Ölçüyü her ne kadar ayarlamak zor gibi görünse de dengede tutabilmek için çaba sarf edilmelidir. Orantısız ihtiyaç karşılamada en sık rastlanılan faktör "sevgi"dir. Sevgiden mahrum kalmak bir çocuk için ne kadar tehlikeliyse diğer noktası da o kadar tehlikeli görünmektedir. Bu konuda fazla sevgi vermek denilmesi doğru olmayacaktır. Sevginin fazla gelmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Buradaki önemli nokta yanlış sevgi vermedir. Fazla korumacı davranma, kimseyle paylaşamama, istemeden de olsa özgürlüğünü hapsetme gibi durumlar çocuğa yanlış sevgi verme olarak ifade edilebilir. Bu durum da çocuk için önemli bir stres faktörüdür.
Erken dönem çocuklukta yaşanan ilk yaşantılarda ihtiyaçlara yönelik doyum sağlanması için sağlıklı ilişkiler geliştirmek gerekmektedir. Sağlıklı ilişkileri geliştirebilen çocuk yine stres faktörlerinden kendini koruyacaktır. Sağlıklı ilişkiler kurabilmek için anne- baba desteğine ihtiyaç vardır. Söz konusu desteklerin ilki, dinleyebilmektir. Diğer önemli destek ise, duygu ve düşünceleri tanımaya yardımcı olacak etkinlikleri organize etmeyi öğretebilmektir. İki önemli faktörü ayrı ayrı incelemek çocukları stres faktörlerinden korumak açısından önemlidir.
Dinlemek
Çocuğun ihtiyaçlarına cevap verirken önemli olan amaçtır. Amaç eğer çocuğa bir durumu dikte ise istenen doyuma ulaşmak mümkün değildir. "İstediğimi yapsın, benim planladığım şekilde davranıp yaşasın, hedeflerim için mücadele etsin." İfadelerini benimseyerek çocukla anlaşmak mümkün değildir. Çocukla bir anlaşmak amaç değilse ihtiyaçlarına cevap vermek de mümkün değildir. Anlaşmak ve anlamak isteniyorsa çocuğun dediklerini doğru bir biçimde dinlemek gerekir. Bu dinleme çocuğa yönelik olmalıdır sadece duymayı değil anlamayı da içermelidir.
Doğru ve tam olarak anlayabilmek, iyi bir dinleyici olmayı gerektirir. İyi bir dinleyici olmak anne-babalar için sanıldığı kadar kolay olmayabilir. Çocukların ne isteyeceklerini ve ne söyleyeceklerini çoğu anne-baba önceden bilir. Henüz cümleye başlarken onu tamamlar. Bu tamamlama çocuğun özgüvenini zedeleyecek sizinle olan iletişimini sekteye uğratacaktır. Sizden aykırı bir istek talep edecekse bile sonuna kadar dinleyin. İstediğini bitirdikten sonra nedenleriyle beraber çocuğu reddedin. Çocuk her ne kadar üzülse de talebinin tam olarak dinlendiğini fark edecektir. Kendini anlatamadığını düşünmeyecektir.
Çocuğun anlatacağı olay karşında farklı tepkileri olacaktır. Heyecanlı, üzüntülü, mutlu vb. şekillerde size anlatma ihtiyacı hissedebilir. Vereceği tepkilere odaklanmak onu dinlemenin bir başka yoludur. Tepkilerine odaklanmadan onun yerine cevap vermeniz iletişiminize engel olacaktır. Hayatın henüz çok başında olan bir çocuk için düşündüklerini, hissettiklerini, yapmak istediklerini bildiğimiz şeyler olarak kabul etmek onu tanımak ve yaklaşmak konusundaki en önemli şansı kaçırmak demektir. Anne-baba olarak stres faktörlerinden çocuğu korumak için dinlemek ve sağlıklı iletişimi başlatırken onun duygularını yakalamak gerekir.
Duygu ve Düşünceyi Tanımak
Sağlıklı bir iletişim için diğer önemli bir nokta ise düşünce ve duyguların açıklanmasına yardımcı olmaktır. Anne-baba- çocuk üçgeni içinde psikolojik doyumun sağlanması tüm aile iletişimi için önemli ve gereklidir. Bir çocuğun yetişmesi yalnızca aile için değil toplum için de önemlidir. Bu sebepten duygu ve düşüncelerini tanıyan bireyler yetiştirmek toplumdaki anlaşılmayı artırır ve toplumların refahının artmasını sağlar. Artan refahta yetişen yeni nesil olası çevresel stres faktörlerinden korunmuş olacaktır. Anne-baba olarak çocuklarla olan iletişimde olanların duygu ve düşünceleri hakkında genelleme yapmaktan kaçınmak esas alınmalıdır. Hesap sorucu, suçlayıcı, denetleyici ve yadırgayıcı ve engelleyici bir tutumla çocuğa yaklaşmak iletişimi engeller ve stres yaratır. Bu tür yaklaşımlar yeniliğe ve anlamaya da açık değildir.
Hayatı öğrenmeye çalışan çocuk karşılaştığı her yeni durumu kendine bir stres faktörü olarak algılayacaktır. Önemli olan yeni yaşantılar karşısında ona rehber olabilmek ve yalnız bırakmamaktır. İyi bir dinleyici olmak ve duygularını, düşünceleri anlamak bu yenilikler karşısında onu rahatlatacaktır. Tüm bunları yaparken sizler de yalnız olmak zorunda değilsiniz. Sizin içinde yeniliklerle dolu olan hayatta zorlandığınızı düşündüğünüz noktalarda bir profesyonelden yardım alabilirsiniz.