Gülümseyen yüz ile somurtan yüzü hiç düşündünüz mü? Gülümseyen yüz ne güzeldir değil mi. Peygamber efendimiz çokça sadaka verilmesini telkin ettiğinde: "verecek bir şeyimiz yok" diyenlere: "İnsanlara tebessüm etmeniz de bir sadakadır" buyurmuşlardır. Gül fidanı Mart ayında başka, Temmuz ayında başkadır. Mart ayında topraktan yükselen bir fidan iken Haziran'da açan güllerin kokusu çevreye yayılır. Bu: topraktan fidan, fidandan gül çıkaran yaratıcının doğadaki eseri ve insanlığa bir lütfudur. Bu tatlı koku ve güzel renk topraktan geliyor? Âşık Veysel: Benim sadık yârim kara topraktır" diye boşa söylememiş. Her bitki toprakta çiçek yapan bir işletme gibidir. Bu ilahi gücün, doğaya verdiği düzen ve intizamdır.
Biz insanlar çoğu zaman çiçeklere ve doğanın ilahi güç ile bezenmiş ustalıklarına bizi utandırma fırsatını veririz. Gül kokusunda gübre kokusu asla hissedilmez. İnsan yüzü de bir gül, toprak da hayattır. Bu topraktan güzel kokulu bir gül çıkarmak vazifesi de bizlere düşer. Tatsızlıkları, çirkinlikleri, acılıkları hayatımıza yüzümüze aksettirmeden sabırla hareket ederek güzelleştirebiliriz.
Günlük hayatın getirdiği sıkıntılar yüzlere aksediyor. Hayatta hoşa gitmeyen şeyler iyi bir malzeme olabilir, çiçek ve kokuyu veren asıl kudret sabır ile kazanılır. Öfkelendiği zaman kendisini kaybetmeyen bir insan toprağı güle çevirmiş demektir. "Sevmediğiniz bir şey sizin için iyi, sevdiğiniz bir şey de sizin için kötü olabilir" (Bakara 216: ayet). "Kim bir kötülük işlerse, onun karşılığını görür" (Nisa, 4/123). Bu ayetlerde ifade edilen hakikati çoğumuz hayatımızda yaşamışızdır. Nankörlerle karşılaşırsanız üzülmeyiniz. Yeter ki biz kötülük yapan değil, iyilik yapan ve sabredenlerden olalım.
Hz. Yusuf'u, kölelikten Mısır sultanlığına yükselten onun sabrıdır. Sabır, kötü niyetli insanlara karşı olduğu gibi, kötülüklere ve musibetlere karşı direnmede de güçlü bir silahtır. Şeyh Edebali Osman Gazi'ye: Ey oğul, sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz," nasihatinde bulunmuştur. Zorlu hayat koşulları içinde bulunduğumuz şu dönemde, Allah'ın verdiği nimetler için, sağlığımız için şükretmeye ve sabretmeye ihtiyacımız vardır. Son söz Kuran-ı Kerimde Bakara suresinde yer alan şu ayet-i kerime: "Ey iman edenler! Sabır ve namazla yardım isteyin. Şüphe yok ki Allah sabredenlerle beraberdir."