İngilizlerin entrikası ile kurdurulan ve batınında bütün güçleri ile destekledikleri İsrail terör devleti zaman içerisinde Filistin topraklarının tamamını işgal etmiştir. Katliam, gözyaşı, zulüm ve sürgün yaparak Filistin halkını göçe zorlamışlar, zorlamaya da devam etmektedirler.
Bu bölge bütün insanlığın meselesidir. İnsanın hakikatle buluştuğu, hakikatin hayat sunduğu, insanın insanlığını bulduğu buluşma noktasıdır. Buralar, aynı zamanda üç din için de kutsaldır. Kudüs'ün İslâm açısından önemi, sadece İslâm'ın ilk mabet yeri olmasından ibarette değildir. Çok daha ötesi de vardır. Kudüs, geçmişte İslâm'ın insanlığı, adalet ve hakikatle buluşturduğu için de önemlidir. Yahudiler, bu bölgelerin yalnızca kendilerine ait olduğunu iddia ederler. Biz Müslümanlar ise Kudüs'ü, insanlığın hakikatle buluşturulduğu mekân olarak görürüz. Çünkü İslam kucaklayıcıdır. Gücü kutsayan Yahudiler ise fırsat ellerine geçtiğinden bu tarafa, hiçbir zaman, başkalarıyla sulh içinde nasıl yaşanabileceğinin formülünü bir türlü geliştirememişlerdir. Bunların politikaları kan, gözyaşı, zulüm ve köleleştirme üzerine kurulmuştur. Başka dinlerle hukuk, hakkaniyet ve adalet nizamı üzerine nasıl birlikte yaşanabileceğinin en gelişmiş formülünü ise islam geliştirmiştir. Bununda en güzel örneğini Hz Ömer vermiştir. Tarihi gerçeklerde bunu böyle göstermektedir. Kudüs ne zamanki müslümanların elinden çıkmıştır o günden belli kan ve gözyaşı hiçbir zaman durmamıştır. İslâm, bu dünyayı geçici bir yer olarak görerek müslümanlardan dünyada hükümranlık peşinde koşturmalarını değil, hakikatin peşinde olmalarını ister. Şu da bir gerçektir ki Kudüs yalnızca müslümanların idaresinde gün yüzü görerek adaletle tanışmıştır. Durum onu gösteriyor ki Kudüs, Siyonist zulmünden kurtulmadıkça, dünya barış yüzü göremeyecektir
Küresel Siyonistler elindeki imkân, sermaye ve medya gücü ile dünyayı yönetmeye devam ediyor. İsrail'in hedefi sadece Filistin topraklarını ele geçirmek değil, Büyük İsrail'i kurmaktır.?Gazze de yaşanan zulümde bunun canlı örneğidir. O nedenle Irak, Suriye ve Libya parçalandı şimdi sıra Türkiye'de… Fetö, PKK ve YPG terör örgütleri ABD ve İsrail tarafından destekleniyor. Hamas'a terörist diyen ABD, Feto'yu, PKK ve YPG'yi eğitiyor, para ve silahlarla destekliyor. Zira küfür tek millettir. Tüm bâtıl hareketler ve sistemler Siyonizm'in kuklasıdır. Bunun için bölgeyi de İslam'dan arındırmak istiyorlar. Politikaları da böl, parçala ve yönet üzerinedir.
Ey zalimler insanları evlerinden çıkarır, evlerini başlarına yıkar, mülklerini ellerinden alır, topraklarından sürerek zulüm altında yaşamaya mahkûm ederseniz ve insanlar hapishaneleşmiş yerlerde mahrumiyet içinde doğup ölüyorlarsa, çocuklarını-kadınlarını alçakça öldürüyorsanız, o insanların buna bir karşılık vereceğini de aklınızdan çıkarmamanız gerekir! Karşılığını da ne zaman, nerede ve nasıl verileceğini de bilemezsiniz. Hiçbir özgürlüğü olmayan bir Gazze'li gece İsrail askerlerinin evini istila edip etmeyeceğini, başına ne zaman bombaların yağacağını bilemez. Bir toplumu, en temel insan haklarından mahrum yaşatmayı bir "devlet" politikası haline getiren güvenlik anlayışını eleştirmeden Hamas'ı eleştirmemiz mümkün olabilir mi? Siz Gazzelilere cehennemi yaşatırsanız, kendiniz de tecrit edilmiş bir "cennette" yaşayamazsınız! Çünkü tutuşturduğunuz cehennemin alevleri er geç sizin evinizi de saracaktır. Mazlum bir topluma yıllarca orantısız güç uygulamak ateşle oynamaktır. İnsanların özgürlüklerini ellerinden alarak, Cami ve hasta hanelerine kadar bombalayarak, çocuklarını gözlerinin önünde öldürerek, gençlerinin kollarını taşlarla kırarak, onlardan nasıl bir karşılık bekleyebilirsiniz. Şu anda İsrail Gazze'yi ağır bir şekilde bombalıyor, bugün buna gücü de var ve gücü elinde bulunduran zalimlerde arkalarında. Ama yarının ne olacağını kimse bilemez. Maalesef günümüzde gücü yetenin, gücü yettiğini ezdiği bir dönemde yaşıyoruz. İnsan hayatı bu kadar gayri insani kıstaslarla değerlendirdiğinde zorbalara zorba diyemeyecek hale geldik. İsrail gibi terörü bir devlet politikası olarak kullananlar dünya için tehdit olmaya devam etmektedir. ABD ve Avrupa birliği ülkeleri hemen güçlüye itaat etmenin erdemlerinden bahsetmeye başladılar bile. Araplar bize ihanet etmiştir, Araplar Yahudilere toprak satmıştır gibi ifadelerde aslı esası olmayan ve müslümanlar arasındaki kardeşlik bağlarını zayıflatmaya çalışanların hezeyanlarından başka bir şey değildir. Müslüman bir şey duyduğu zaman doğruluk derecesini araştıran kimsedir. İstisnalarda kaideyi bozmaz. Cenabı hak ta; "Ey iman edenler! Eğer fâsıkın biri size bir haber getirecek olursa onu araştırın. Yoksa cahillikle bir topluluğa sataşır da yaptığınıza pişman olursunuz" (Hucurat 6)
Gazze'de kuşatma altında ki savunmasız insanlara (kadın, çocuk, ihtiyar demeden) gıda ve ilaç maddesinin girişi yasaklandı. Terör devleti İsrail'in işgali altındaki Gazze'nin elektriği ve suyu kesilerek resmen iki milyondan fazla insan ölüme mahkûm edildiler ama adı müslüman olan fakat yöneticileri batı uşağı olan sözde müslüman ülkelerden de güçlü bir tepki göremedik. İsrail, Gazze de yaşayan insanlara orayı terk edin diyor, iki milyon insan nereye gidecekler. Böyle bir zulüm her halde dünyada görülmemiştir. İki milyondan fazla Gazzelinin açık bir hapishaneye sıkıştırılmalarını, açlığa ve susuzluğa mahkûm edilmelerini dünyanın hiçbir yasası haklı çıkaramaz. İnsanlar açıktan katlediliyor, Camiler ve hasta haneler bile bombalanıyor ama kimsenin kılı bile kıpırdamıyor. Bu vahşete karşı, insanlığın vicdanının sesini temsil eden güçlü bir seste yok. Kaldı ki bu uluslararası Hukuk'a göre düpedüz korsanlıktır ve devlet terörüdür. ABD başkanının yapmış olduğu açıklama ise gerçekten akla ziyandır. Bir terör devleti olan İsrail'in, batının ve özelliklede ABD'nin şımarık çocuğu olarak yıllardır orta doğuda yaptığı katliamları ise bütün dünya bilmektedir.
Tarih boyunca hiçbir zaman zulüm âbat olmamıştır. Acımız büyük ve yüreğimiz de kan ağlamaktadır. İsrail'in yapmış olduğu zulüm ise arşa ulaşmıştır. Ey Rabbimiz; Bedir de 3 bin melekle Resulünü desteklediğin gibi Gazze'li kardeşlerimizin üzerine de Nusretini göndermeni dileriz.