Kur'an'ı Kerim, müslümanların nasıl olmaları ve neleri yapma gayreti içerisinde olmaları gerektiğinin mesajlarını net bir şekilde verirken, âlemlere rahmet olarak gönderildiği bildirilen Peygamberimizde Ahzap suresi 21 de bildirildiği üzere, yaşantı ve uygulamaları ile bizlere güzel bir örneklik teşkil etmiştir. 
Mü'minûn suresinin ilk on bir ayetinde Müslümanların vasıfları şöyle bildirilmiştir. "Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir; Onlar ki namazlarında huşu içerisindedirler, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler, zekâtlarını verirler, iffetlerini korurlar, haramlardan sakınırlar. Haddi aşmazlar, emanetlerine ve ahiretlerine riayet ederler ve yine onlar ki namazlarına devam ederler. Firdevs cennetlerine varis olanlar bunlardır ve orada ebedi kalıcıdırlar." Peygamberimizde; " Kim bu on ayetin hükmünü yerine getirirse cennete girer" buyurmuştur. Yine Peygamberimiz "Müslüman; İnsanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir." Buyururken akıllı bir Müslüman'ı da şöyle tarif etmiştir "Akıllı Müslüman odur ki; dünyası için ahiret 'ini, Ahireti için de dünyasını terk etmeyen kimsedir"   
Müslüman; Allah'a ve ahiret gününe inanan, elinden geldiğince imanın gereklerini yerine getirme gayreti içerisinde olan, her davranış ve işinde birinci öncelik olarak Allah'ın rızasını gözeterek, yaratılış amacına uygun bir yaşam sürdürme derdinde olan, maddi ve manevi olarak da mazlumların yanında yer alan kimsedir.    
"Gerçekten Allah'ın emrine boyun eğen bütün erkek ve kadınlar,?mü'min erkekler ve mü'min kadınlar, ibadete devam eden erkek ve kadınlar,?(iş ve sözlerinde)?sâdık erkekler ve kadınlar, sabreden erkekler ve kadınlar, mütevazı erkekler ve mütevazı kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve kadınlar; çok zikreden erkekler ve kadınlar var ya, Allah bunlara bir mağfiret ve büyük bir mükafat hazırlamıştır.?(Ahzap 35) Müslüman güzel ahlaki meziyetlere sahip olan kimse demektir. Peygamberimiz "Güzel ahlâk, Allah'ın rahmetinden sahibinin boynuna takılmış, ucu meleğin elinde olan bir iptir. Melek onu hayra çeker, hayır ise onu cennete götürür. Kötü ahlâk ise Allah'ın azabından sahibinin boynuna takılmış bir iptir ki, ucu şeytanın elindedir. Şeytan onu şerre çeker. Şer ise onu cehenneme sokar." Buyurmuştur. 
Müslüman; Her şeyden önce kâlûbelada Rabbine karşı verdiği sözüne sadık kalan, kul ve fani olduğunu hiçbir zaman unutmayan, kulluk vazifelerini elinden geldiğince eksiksiz yerine getirmeye çalışan kimsedir. Müslüman, aynı zamanda dünya ve ahiret dengesini iyi kuran ve Peygamberimizin deyimi ile insanlara da yararlı olan kimsedir. Dinimiz alın terini ve emeği övmüştür. Tembelliğe ve miskinliğe ise kesinlikle yer vermemiştir. Müslüman, ehlini de (aile efradı) güzel ahlâki meziyetlere sahip, örnek birer müslüman olarak yetiştirir. Onlara Allah'ı, emirlerini,  yasaklarını, peygamber sevgisini ve ümmet bilincini öğretir. Kur'an'ını, peygamberini tanıtarak, ibadetlerle ve camii ile barışık hale gelmesini sağlar. Müslüman, dininin inceliklerini de bilir. Bundan dolayı da hâline hareketlerine, davranışlarına ve sözlerine dikkat eder. Kırıcı ve itici değildir. Dedikodu ve gıybet yapmaz. Hasetlik, fesatlık yapmaz. Açgözlü ve tamahkâr değildir. Özü sözü birdir. Yalan söyleyerek kimseyi aldatmaz ve İnsanları arkasından çekiştirerek su-i zanda bulunmaz. Bir takım dünya menfaatleri için birilerini basamak olarak kullanmaz. Çünkü kul hakkının ne demek olduğunu bilir. Nimetlere şükreder, yediğine içtiğine dikkat eder. Kusurları affeder, sırları da ifşâ etmez. Kimsenin, malına canına, namusuna göz dikmez. Hak yemez, hakkını da yedirmez. Kötülük yapmaz, kendisine yapılanlara da engel olamadığı zaman da sabrederek Rabbine havale eder. Müdahale etmesi gerekiyor ise müdahale eder ve kısır çekişmelere de girmez. Hele hıyanet nedir bilmez. Haset edici, kıskanç ve kibirli değildir. Bilerek veya bilmeyerek bir günah işlerse hemen nâsuh bir tövbe ile Rabbine sığınır.  
Müslüman, kılığı, kıyafeti, ticaret ahlakı, söz ve davranışları ile de örnek insan demektir. Söz verdiği zaman sözün ne demek olduğunu da bilir. Fitnecinin birisi kendisine bir şey söylediği veya neidügu belli olmayan birisinin bir paylaşımını gördüğü zaman da doğruluk derecesini mutlaka araştırır. " Bir fasık size bir haber getirdiği zaman doğruluk derecesini araştırın. Ola ki yanılırsınız da bir daha telafi etme imkânınız olmaya bilir" (Hucurat 6) Hiç bir kimse ile alay etmez ve yalan söylemez. Fitneye sebep olacak şeylerden de sakınır. Sabırlıdır, sinirlerine hâkimdir. Yıkıcı, itici değil yapıcıdır. Riya ve gösterişten ise son derece sakınır. Tatlı dilli ve güler yüzlüdür. Özü ve sözleri birbirlerine uyumludur ve aynı zaman da mütevazıdır. İffetini koruyandır. Yaratılanlara karşı şefkatli ve merhametlidir. Hiç kimseye zulmetmez. Eli açık, cömert ve dürüsttür. Özü itibarı ile Kur an ve Sünnete göre, müslüman olmanın gerekleri şunlardır; Güzel ahlâklı, hayâlı, edepli olmak, az ve öz konuşmak, ya hayır konuşmak veya susmak, kimseye eziyet etmemek, doğru söylemek, çok tâat etmek, az kusur yapmak, herkesin iyiliğini istemek, herkese iyilik yapmak, herkese şefkatli ve merhametli olmaktır. Vakarlı durmak, acele etmemek, kanaat sahibi olmak, şükredici olmak, sabırlı olmak, ince kalpli ve feraset sahibi olmaktır. Yumuşak huylu olmak, eli kısa ve tamahsız olmak, sövmemek, lanet etmemek, gıybet etmemek, söz taşımamak, kötü söz söylememek, aceleci olmamak, kin tutmamak, haset etmemek, alnı açık olmak, tatlı dilli olmak, sevdiğini ve sevmediğini Allah için sevmek veya sevmemektir.  
Bunlar mümin olmanın olmazsa olmazlarıdır. Sezai Karakoç'un da dediği gibi; "Müslüman İslam'ı öyle yaşa ki seni öldürmeye gelen sende dirilsin"