Ailede kardeşlerimizin, köyde akrabalarımızın, ilçede köylülerimizin, ilde ilçelerimizin, başka bir ilde Çorumlumuzun veya komşu illerimizin, ülke dışında güzel ülkemin ayrı bir yeri vardır. Çünkü oturup sohbet ederken ortak yönlerimiz, tanıdıklarımız, örf ve adetlerimiz benzerlik gösterir. Sohbetler biraz daha farklılaşır. İnsan fiziken uzak olsa da ruhen özlediği o eski mekanlarda veya aile efradı arasında oluverir. Bir an da çocukluğuna, gençliğine daha doğrusu yıllar öncesine gider ve hey gidi günler hey! deyip derin bir ah çeker. Biraz duygusallıkla ''keşke çocukluğum geri gelse de; gençliğin, yaşlılığın başıma ne işler açtığını şikayet etsem! '' diye mırıldanır. Zaman bir başka geçer. Sanki o günleri tekrar yaşadık diyerek, daha sık bir araya gelelim temennisiyle ayrılırlar. Bu bağlamda bende, yıllar önce yaşadığım bir iki anımı siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum.
*
1976 yılında Osmancık İlçemizin Seki köyünde yaylada kalmamız ve her gün bir saatlik bir mesafeyi hem yalnız hem de çocuk olarak dağdan taştan yürüyerek zor şartlarda okula devam etmem sebebiyle ilkokul beşinci sınıfı Ankara'da bir yakınımın yanında kalarak rahat okuyabilmem için ailem Çankaya'da bir İlkokula yazdırdı. Rahmetli babam benim çok üzülmüş olacağımı sezmiş olacak ki, ''oğlum, bak ne iyi DEMİREL'İN mahallesine gidiyorsun, onu bile görürsün'' diye teselli ediyordu. Fakat benim için Osmancığın dağ köyü, Çankaya'dan daha iyiydi. Çünkü çocuk olmam ve ilk defa köyden dışarı çıkmam nedeniyle ailemi ve köyümü çok özleyecektim. Tabi o zamanlarda telefon imkanı yok. Mektupta sınırlıydı.
Bir gün okul çıkışı eve gelirken, ara sokakta 19 PLAKALI bir otomobil gördüm. Yanına heyecanla koştum. O, 19 PLAKAYA baktım… baktım… baktım… Bu bakışlar belki yarım saat sürdü. Ama bu bakış sıradan bir bakış değildi. Hiç tanımadığım bir otomobilin 19 PLAKASINA baktığımda, 11-12 yaşlarındaki bir çocuk psikolojiyle annemi- babamı, köydeki bana benzeyen ve beni küçümsemeyen samimi sınıf arkadaşlarımı, bağımızı, bahçemizi, tavuklarımızı, köpeğimizi daha doğrusu suyunu içtiğim, havasını teneffüs ettiğim köyümü görüyordum.(Yıllar geçmesine rağmen, o bakışlarımı her hatırladığımda etkilenirim)
*
Efendim geçmişte Ankara'nın Keçiören ilçesine özel arabamla gitmiştim. Bir program nedeniyle cadde trafiğe kapatılmış ve arabalar orta kaldırımdan karşı tarafa geçiyordu. Ben de geçmeye çalışırken arabanın altı yere değdi ve askıda kaldı. Ben eyvah ne yapacağız şimdi, yol ortasında rezil olacağız diye korkarken, karşı tarafta kalabalık olarak yürüyen aileden bir teyzenin oğluna ''Oğlum baksana, 19 PLAKA hemşerimiz. Arabası ortada kalmış. Koşun bir el atalım'' dediğini duyunca rahatladım. Onlarda sağ olsun hemen gelip bizi sıkıntıdan kurtardılar. Ben de; teşekkür edip, zahmet oldu deyince o teyze, ''ne zahmetiymiş oğlum, hemşerimize koşmayacağızda kime koşacağız!'' diye cevap verdi.
*
Geçenlerde Eskişehir'de bir yakınımla evine giderken ''Abi dedi şu köşeye 19 PLAKALI bir araç park ediyor. Sabah işe giderken ve akşam dönüşte mutlaka dönüp bakıyorum'' dedi. Bende niye bakıyorsun? diye sorduğumda, 19 PLAKAYA bakınca memleketi görüyorum dedi. Geçmişte ben de görmüştüm dedim. Demek ki, gurbette insan, kendi ilinin plakasına bakınca memleketini kolayca görebiliyor, o halde bununla ilgili bir makale yazayım dedim.
Netice olarak; insan büyüdüğü, havasını teneffüs ettiği, acı tatlı anılarının geçtiği köyünü, ilçesini, İlini unutamaz. Zaten unutursa vefasızlık yapmış olur. Hızlı şehirleşmenin getirdiği bir takım şartlar köyümüzle, ilçemizle, ilimizle irtibatımızı azaltsa da gönlümüzdeki sevgisini asla azaltamaz. Çorum dışında, özellikle uzak illerde, yollarda 19 PLAKA gördüğümüzde az veya çok hepimizi etkiler. Hatta kendinizi biraz daha güvende hissedersiniz.
Yalnız burada şunu da ifade etmek isterim ki, 19 PLAKALI bir aracı başka bir şehirde kullanırken daha çok dikkat etmeliyiz. Kurallara titizlikle uymamız, yağmurlu bir havada yolda yürüyen vatandaşa çamur sıçratmamaya çalışmamız veya karşıdan karşıya geçen vatandaşa kolaylık sağlamamız aynı zamanda Çorum adına bir artıdır.
Kurallara tam uymamamız veya hoş karşılanmayan bir harekette bulunmamız Çorum adına eksi olabilir. Bu bağlamda; ''Çorumluyuz, birbirimizden sorumluyuz!'' sözünden hareketle, özellikle Çorum dışında 19 PLAKALI araçları kullanırken aynı zamanda Çorumu da temsil ettiğimizin bilincinde olmak, güzel ilimizin, güzel plakasının artı hanesini daima dolu tutmak adına hepimize görev düşmektedir.
Araç kullananlara kazasız belasız yolculuk, memleketinden çok uzaklarda olup ta, memleket hasreti çekenlere de kavuşmaları temennisiyle...