Bahar ayında sıcaklıkların atmasıyla ve aynı zamanda okulların eğitim öğretim sezonunun sonuna yaklaşılmasıyla beraber bisikletlere olan talep gözle görülür bir artış göstermektedir. Dünden gelen alışkanlıkla çocuklarımıza karne hediyesi olarak ya anne babalar ya da dedeler bisiklet almaktadır. Bu çocuklarımızın en doğal hakkıdır. Ancak bu hak ve tatlı sevinç bazen gözyaşıyla bitebiliyor. Televizyonlarda, gazetelerde: ''karnesini aldığı gün dedesinin hediyesi olan bisikletle aracın altında kalan çocuk öldü…'' türü acı haberleri her yıl üzülerek dinliyoruz, okuyoruz. Çünkü en çok kazalar en ilkbahardan - sonbahara kadar olmaktadır. Özellikle bisikletten düşmelerde kırıklar, ezilmeler, kafa travmaları önde yer almaktadır. Söz gelimi kafa travmaları, istatistikler olarak ''ölümle sonuçlanan'' bisiklet kazalarının % 80 ' den fazlasının sebebidir. Diğer taraftan çocuk ölümlerinin % 52'si bisikletten meydana gelmektedir. Çok basit gibi görünen kask takmanın aksatılmadan uygulanması olası kazalarda bu % 80 'lik gruba dâhil olmaması demektir. Buda sıradan bir rakam değildir.
Bisiklet kazaları üzerine yapılan araştırmalar göstermiştir ki, ciddi yaralanmalarla sonuçlanan kazaların büyük bölümü bisiklet sürücüsünün evinin yakınlarında veya ikamet ettiği muhitte meydana gelmektedir. 'Bilen- bildiğini sanan bilmeyenden daha çok tehlikeye maruzdur' sırrınca gençler, yetişkinler yakın çevreyi iyi bildiğini düşünerek yakın çevrede gerekli önlemleri alma ihtiyacı duymama maktadır. Diğer taraftan ailelerde çocukları evlerinin yakınında, bahçesinde bisiklet kullanırken tehlike gelebileceğini düşünmemektedir. Hâlbuki bu düşünce her zaman doğru değildir. Yine uzmanların ifadesine göre, 10 yaş altı çocukların yaptığı ve ölümle sonuçlanan bisiklet kazalarının büyük çoğunluğu evlerinin önündeki, sokaklarda, caddelerde veya yakın muhitte meydana gelmektedir.
Kazaların önlenmesi için yapılması gerekenlerin başında bisiklet kullanılan alanda motorlu araçların olup olmadığıdır. Çünkü bu tür ölümcül bisiklet kazaların sebeplerinden biri, bisiklet süren kişiye motorlu araçların çarpmasıdır.
BİSİKLET
KAZALARINDAN KORUNMA
1. Öncelikle anne-babaların bilinçli olması.
Çocukların daima çocuk olduğunun ve dolaysıyla her an hata yapabileceklerinin asla unutulmaması. Çocukların başında aile büyüğü olmadan bisiklet sürmesine müsaade edilmemesi. Bizim çocuğa bir şey olmaz anlayışından kaçınılması.
2. Bisiklet sürmeyi ilk öğrenirken daha güvenli alanda aile büyüğü refakatinde öğrenmesi. Bisiklet sürücüsünün gerekli trafik işaretlerini bilmesi ve kurallara uyması
3. Çocukların isteklerinden ziyade yaşlarına uygun bisiklet modellerinin kullanılması.
4. Gece sürüşlerde gerekli far ya da reflektör gibi fark edilmeyi sağlayacak elamanın tam olması
5. Tek kişilik bisikleti mutlaka tek kişinin kullanması. Bisiklet sürerken agresif hareketler yapılmaması. Bilhassa gençlerin hava atmaya çalışmaması.
6. Kask ve dizlik gibi koruyucuların kullanılması.(ama bu noktada gerekli bilinçlenme yok)
7. Bilhassa eski bisikletlerin periyodik kontrollerinin yaptırılması. Çünkü zamanla direksiyon, maşa ve farklı bir yeri kırılabiliyor ve ağır yaralanmalara sebep olabiliyor.
8. Bisiklet yolarının olduğu yerde mutlaka buraların kullanılması. Motorlu araçlara ayrılmış alanlarda bisiklet sürülmemesi.
9. Bisikletle çarşı-pazara gelen yaşlıların daha dikkatli olması.
10. Şehirlerarası yollarda bisiklet kullanırken bir değil-iki defa dikkat edilmesi.
11. Bisiklet kullanırken telefonla görüşme yapılmaması.
12. Zaman kazanmak için boşluk bulduğu araçların arasından geçilmemesi.
13. Duran araçların yanından geçilirken kapıların açılabileceğini unutmaması.
TAVSİYE: 50 yılın birikimi olan, muhtevasında 660 adet farklı nükteli nasihatin yer aldığı Mahirane Söylemler ve -hikâyeden şiire sızan- Susamak, Depremle Yaşamak (19 Plakaya 19 Tavsiye) ve Kazalar geliyorum Demez kitaplarımı mutlaka okumanızı ve evlatlarınıza okutmanızı samimi olarak tavsiye ediyorum. 536 5681141 No.lu telefondan iletişime geçerek, benden imzalı olarak temin edebilirsiniz.