Ziraat Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Necati Gül, yaptığı açıklamada mühendislerin kendilerini sahipsiz ve ötekileştirilmiş hissettiklerini belirtti.

Prof. Dr. Yavuz, 1939 Erzincan Depremi ve sonrasını kaleme aldı Prof. Dr. Yavuz, 1939 Erzincan Depremi ve sonrasını kaleme aldı

Devletin, kamu hizmetlerini, duvarlar arasında, kanunlarla, memurlar aracılığı ile kendini gösterdiğini kaydeden Necati Gül, “Son gelişmeler içinde hizmetin yürütülmesinde en etkin görev ve sorumluluğu üstlenen  mühendisler kendisini sahipsiz ve ötekileştirilmiş hissetmektedirler. Bu hissi özlük haklarındaki kayıplarla da somutlaştırmaktadır. Düne kadar eşdeğer meslekler ile özlük hakları bir birine yakınken, bugün makas oldukça açılmış, hatta bir kaç katına ulaşmıştır. Bu hâl, kamuda çalışan mühendislerde motivasyonun düşüklüğüne ve çalışma barışının da bozulmasına sebep olacaktır. Çalışma hayatında oluşan bu durum sürdürülebilir değildir” dedi.

Kamuda, çalışma hayatında ahengin bozulmasının öngörülemez sonuçlar doğuracağını dile getiren Gül, “Ülkenin refahının, kalkınmasının ve gelişmesinin  artmasında en etkin bireyin mühendisler olduğu kabul görmüş bir gerçektir. Bir ülkenin kalkınmak isteğinin göstergesi, mühendise verdiği değer ile ölçülür. Ekonomik problemlerle uğraşan bir bireyin, yeni fikirler ve gelişmeler ortaya koyması oldukça zordur. Mühendisin bireysel refahının artması, ülkenin refahının artması ile doğru orantılıdır.  TBMM’de bulunan 28.dönem milletvekillerinin, bu meseleyi çözüme kavuşturması elzem bir husustur. Bir bakıma mühendislere olan borcudur. Kamu mühendisleri, adaletli bir yaklaşımla fazlasını değil hakkı olanı talep etmektedirler. TBMM 28. dönem milletvekilleri, torba yasa ile eklenecek bazı maddelerle, kamu mühendislerinin özlük haklarındaki kaybın emekliliğine de yansıyacak şekilde giderilmesini çözüme ulaştırmak zorundadır. Çözüm tam da bugün yapılmalıdır ki etkisini göstersin” şeklinde kaydetti.

Ayrıca, paydaşların görüş ve katkısı alınarak kamu ve özel sektörü kapsayacak şekilde ‘Mühendislik Kanunu’nun tez elden çıkarılarak görev ve sorumluluğun sınırlarının keskin çizgilerle belirlenmesi gerektiğinin altını çizen Gül, açıklamasında şunları dile getirdi:

“Bu görev ve sorumluluğun bedeli de kamu özel ayrımı yapılmadan alacağı ücrete belirlenen bir kat sayı ile yansıtılmalıdır. Yine özel sektörde çalışan mühendisler için paydaşların katkısı ile kamu mühendisine eş değer resmi asgari taban ücret belirlenmeli, bu miktarın altında kesinlikle SGK işlem tesis etmemeli ve mühendisin hesabına belirlenen miktarın altında ücret yatırılamamalıdır. “Önce gelir tıkınmak, sonra gelir kalkınmak” sözü iyi irdelenmeli başta Çorum olmak üzere 28.dönem  milletvekillerimizden, hayatın her aşama ve kademesinde emeği olan, ülkemizin gelişmesine ve refahına katkıda bulunan ve yeni yüzyılı Türk Asrı yapacak biz mühendislerin sessiz çığlığına kulak vermelerini bekliyoruz. Karar ve yetki sizde milletvekillerim. Sayın milletvekillerim, sözünüz ve umudumuz boşa çıkmasın.”

Editör: Haber Merkezi