Diyanet-Sen Şube Başkanı İsmail Şanal, Ramazan Bayramı nedeniyle yazılı açıklama yaptı.
Ramazan Bayramı’nın Ramazan’da ibadetle, sabırla, kazanılan güzel hasletlerin sevinç ve mutluluğu olduğunu belirten İsmail Şanal, “ İşte Ramazan bayramı bu sevinç ve mutluluğu içimizde hissederek tüm gönüllere, tüm evlere yaymak için güzel bir fırsattır. Bayramlar, zamanı başka zaman, cihanı başka cihan eyleyen, mahzun gönüllere sevinç ve müjde tattıran mukaddes vakitlerdir. İslam şeâri olan bu bayramlar, Müslüman kalma bilincimizi diri tutan ve İslam milletlerine tarih sahnesinde süreklilik kazandıran müstesna zaman dilimleridir” dedi.
Bayramların mutluluğun, sevincin hakkını verme günleri olduğunu dile getiren Şanal, mesajında şu ifadelere yer verdi: “Bayramlar, Müminlerin her zamankinden daha çok kaynaştığı, bir olduğu, diri olduğu, hüzün ve sıkıntıların paylaşıldığı, neşe ve sevinçlerin evlerden evlere, şehirlerden şehirlere, ülkelerden ülkelere yayıldığı zaman dilimleridir. Cennet nimeti olan çocuklarımızı bayramın sevinciyle, coşkusuyla tanıştırma vaktidir. Kimsesizlerin, gariplerin yanında olma vaktidir. Yaralı gönülleri onarma vaktidir. Küskünlüklere son verme zamanıdır. Bayram yapamayan fakirlere bayram yaptırma vaktidir. Dünyanın dört bir yanında zulüm altında, yokluk ve yoksulluk içinde savaş ortamında olan kardeşlerimiz için dua etme vaktidir.
FİLİSTİNLİ, DOĞU TÜRKİSTANLI KARDEŞLERİMİZİ UNUTMAYALIM
Bizler bu güzel yurdumuzda bayramın mutluluğunu yaşarken gözyaşı, şiddet, savaş ve yoksulluğun gölgesinde bayramı geçiren din kardeşlerimizi unutmayalım ve onlar için de dua edelim. Bayram sabahına acıyla, gözyaşıyla, hüzünle ulaşmış kardeşlerimiz için bayramın bir tebessüme, ferahlığa ve şifaya dönüşmesi adına elimizden geleni yapalım. Özellikle Filistin’de 6 aydır eşi görülmemiş bir vahşete, soykırıma maruz kalan Gazzeli kardeşlerimiz için gönülden dua edelim. Doğu Türkistan’da Çin zulmü altında yıllardır asimilasyona ve işkenceye maruz kalan kardeşlerimizi dualarımızda unutmayalım.
Huzurevlerindeki yaşlılarımızı, kimsesiz evlatlarımızı, hastane köşelerinde şifa bekleyen hastalarımızı ziyaret edelim bu özel günlerde onları yalnız bırakmayalım. Vatanımızın uğrunda canını feda eden aziz şehitlerimizin emaneti olan eşleri ve yavrularını unutmayalım. Yurdumuza sığınan biçare mültecileri bayram sevincimize ortak edelim. Bu bayram onlara sadece cüzdanlarımızı değil gönüllerimizi de açalım. Gelin bu bayram iyilikte yarışalım.
RAMAZAN’IN KAZANDIRDIĞI GÜZEL HASLETLERİ BÜTÜN YILA YAYALIM
Ramazan’ın amacı eşrefi mahlukat olan insanı bu güzel hasletleri kazanmaya, Kur’an ahlakı ile ahlaklanmaya teşviktir. Bunalan, daralan ruhumuza nefes aldırmadır. Ve asıl amaç tabi ki kazanılan bu güzel hasletlerin bütün yıla bütün bir ömre yayılmasıdır.
Hiç şüphesiz insan sürekli aynı kararda kalamıyor. Yaşadığımız olumsuzluklardan ruhumuz bunalıyor. İşlediğimiz günahlar kalbimizi yoruyor. Yüce Rabbimiz bize kendimizi yenilememiz için sürekli fırsatlar veriyor. En güzel fırsatta tövbe fırsatıdır. İşlediğimiz günahlar kalbimizi karartmadan hemen tövbe etmeliyiz. Çünkü rabbimiz çok affedicidir. Affı sever. Samimiyetle yapılan tövbeleri de geri çevirmez.
Dünyanın geçiciliğini ve asıl yurdun ahiret yurdu olduğunu akıldan çıkarmadan, insana yaratandan dolayı değer vererek, kendimizin ve tüm insanların eşrefi mahlukat olduğunu her şeyin insan için olduğunu unutmayarak, özel zaman dilimlerini, Cuma günlerini, bayramları, mübarek geceleri ruhumuzu yeniden diriltmek için fırsata çevirelim.
Bu duygu ve düşüncelerle, ülkemizin, gönül coğrafyamızın ve İslâm âleminin mübarek Ramazan bayramlarını en içten duygularla tebrik eder; İslam dünyasında kardeşlik, dayanışma, barış, huzur ve güven ortamının yeniden tesis edilmesi, İslâm ülkelerinin tekrar barış ve esenliğin diyarı olmasını Yüce Allah’tan niyaz ederiz.”