Yurtiçinde yapılacak genel seçimler öncesinde piyasaların belirsizlik nedeni ile baskılandığı, borsada özellikle yabancı yatırımcı sayısının azaldığı, işlem aktivitesinin düştüğü ve endeksin kendini yukarı taşıyamadığı gözlenmişti. Dolar ise uzunca bir süre 19,70TL seviyelerinde fiyatlanmıştı. Seçim belirsizliğini sevmeyen piyasa seçim sonrası fiyatlamaları ile de bunu göstermiş oldu. Genel seçimlerin ilk ayağı 14 Mayıs'ta milletvekili seçimleri sonuçlandı. Meclis'te Cumhur İttifakı çoğunluğu sağlarken, Cumhurbaşkanı seçimi ise netlik kazanamadı. İkinci seçime ertelenen Cumhurbaşkanlığı seçimi piyasada tekrar kaldığı yerden devam eden bir belirsizliğe ve endekste karışık seyir ile birlikte kayıplara da neden olmuştu. 28 Mayıs'ta gerçekleştirilen seçimin ikinci ayağında ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sandıktan isminin çıkmasının ardından mevcut siyasal düzenin ve istikrarın ilk aşamada değişmediğini gösteren sonuçlar yatırımcıların davranışlarında değişime neden oldu. Hem seçim öncesinde hem de seçim sonrasında uzunca bir süredir uygulanan maliye ve para politikalarının devam edip etmeyeceği, yeni düzenlemeler ve uygulamalar gelip gelmeyeceği merak edilirken, özellikle son dönemde Mehmet Şimşek ile görüşmelerin yapıldığına yönelik söylentiler fiyatlamalara olumlu yansıdı.
İlk seçimden önceki son işlem gününü 4795 puan seviyesinde kapatan endeks seçimden sonraki ilk işlem gününde ise 294 puan kaybederek 4501 puan seviyesinde kapanmıştı. Sonraki seçime kadar karışık hareketler sergileyen endeks artık sonuçların belli olması ile birlikte 4580 puandan tekrar 4768 puana yükseldi. Sonrasında da alıcılı hareket eden endeks 5000 puan seviyesinin üzerini de test etti ve 50 günlük ortalamasının üzerine çıktı. Kar realizasyonları ve düzeltme hareketleri ile endeks nispeten 4850 seviyelerine doğru geri çekilse de düşüşlerini sınırlandırdı ve kazanımlarına kaldığı yerden devam etti. Genel itibari ile belirsizliğin son bulması risk iştahını tekrar tetiklerken kur da yatay pozitif hareketlerinde ivme kazandı. Uzunca bir süre 19,60TL seviyesinde yatay fiyatlanan ve aslında Türk Lirası'nın olması gereken değerin üzerinde olduğunu düşünen analistlerin beklentilerine paralel olarak kur yükseldi. Kademeli olarak yükselen kur 29 Mayıs itibari ile kendini 20,00TL'nin üzerine taşıdı. Kurda tarihi zirve 21,10TL seviyesinin test edilmesi ile birlikte yenilenmiş oldu. Dolar tarafında yükselişler yurt içinde gram altın fiyatlarında da benzer etkilere neden oldu. ABD'de banka iflasları sonrası son dönemde borç krizi gündeme geldi. ABD'nin borçlarını ödemek için ödünç alabileceği para miktarını ifade eden tavan sınırının yükseltilememesi ya da krizin çözülememesi temerrüt riskini ortaya çıkardı. ABD Başkanı Joe Biden 'ın Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy ve diğer üyeler ile yapmış olduğu görüşmeler sonrası kongre onayı ile birlikte ABD'nin 31,4 trilyon dolarlık borç tavanı 1 Ocak 2025'e kadar askıya alındı. Dolar endeksinin yükselmesi ve ABD dolarının para birimleri karşısında güçlenmesi ile birlikte ons altın geçtiğimiz hafta Mart'tan bu yana en düşük seviyesi 1932 doları test etti. Borç krizi ile birlikte ons altın fiyatlamaları da karışık seyretmişti. ABD'de açıklanan son verilerden sonra Fed'in faiz artırım döngüsüne Haziran ayında ara verebileceği ihtimalleri güçlendi. Nisan ayında Kişisel Gelirler 80,1 milyar dolar ile aylık %0,4 olarak açıklanırken, Kişisel Tüketim Harcamaları 151,7 milyar dolar ile aylık %0,8 arttı. Son olarak özel sektör istihdamı piyasa beklentilerinin çok üzerinde açıklandı ve ücretlerdeki artışların da yavaşladığı görüldü. Verilerden sonra ücret artışının bir önceki aya göre yavaşlaması ve ücret kaynaklı enflasyon güçlü işe alımlara rağmen ekonomi için daha az endişe kaynağı olabilir yorumları yapıldı. Fed'in Haziran ayı içerisinde faiz artış döngüsünü tamamlamadığı ancak Haziran ayında ara vermesinin daha muhtemel gözükmesi ile birlikte dolar nispeten zayıflarken ons altın tekrar 1980 dolar seviyesine kadar yükseldi. Son olarak geçtiğimiz hafta Cuma Günü ADP Tarım Dışı İstihdam verisi açıklandı. Mayıs ayında 339 bin ile beklentilerin üzerinde artış gösteren veriye karşın, işsizlik oranı da yüzde 3,7'ye çıktı. İşsizlik oranı Ekim 20222den bu yana en yüksek değerini almış oldu. ABD Merkez Bankası'nın dikkatle izlediği ortalama saatlik kazançlar ise yüzde 0,3 arttı. Verilerin hemen ardından ABD 10 yıllık tahvil faizi %3,643 seviyesine yükseldi. Verilerin ekonomik soğumaya işaret etmesi Fed faiz artış beklentilerini düşürmeye devam ederken, spot piyasada altının onsu güçlü gelen veriler sonrasında kısmen geriledi. Veriler emtia ve parite tarafında geri çekilmeler yaşanmasına rağmen makro değişikliklere neden olmadı.
Euro Bölgesi'nde ise özellikle faiz artırımlarının bir süre daha devam edebileceğine yönelik beklentiler mevcut. Son açıklanan enflasyon rakamları Mayıs'ta enflasyonda bir yavaşlama olduğunu gösterdi. Son 14 ayın en düşük değerini alan enflasyon %6,1'e gerilerken, çekirdek enflasyonda da iyileşme görülüyor. Enflasyon rakamlarının ardından ECB Başkanı Lagarde'in açıklamaları her ne kadar enflasyonda yavaşlama kaydedilse de faiz indirimleri için henüz erken olduğunu ve %2'lik enflasyon hedefine mümkün olan en doğru zamanda ulaşılması için faiz artışlarının devam edeceğini işaret etti.
Yurtiçinde yaşanan son gelişme geçtiğimiz haftasonu Cumartesi günü açıklanan kabine listesi oldu. Yeni kabinede Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine Mehmet Şimşek getirildi. Şimşek, görevi teslim alırken yapmış olduğu basın açıklamasında; ''Türkiye'nin rasyonel bir zemine dönmek dışında seçeneği kalmamıştır.'' İfadesini kullanarak uygulanacak maliye politikası ile reformları işaret etti. Kabinenin açıklanması ile birlikte durumun netleşmesi daha şimdiden Borsa İstanbul'da yukarı yönde bir trend oluşmasına yönelik beklentileri oluşturdu.