UMUT IŞIĞINDAN YANSIYAN GÜLÜMSEMELER

İyi niyetli oluşum övülecek yanım ve aynı zamanda zaafım. Ben iyi olduğum yere doğru ilerlerken, bu hale bürünmemi bekleyen birileri varmış gibi geliyor. Niyeyse onları ciddiye almıyorum. Onlar beni yolumdan çevirmeye çalıştıkça içimde bir umut alevleniyor. "Orada," diyorum, "orada, umut onların önüme sürdüğü dağın ardında..."
Niyetim, amele dönüştüğüm yerde çehremde açan baharda sahile yürümek. Orada martıların dansına kulak vermek, hatta onlarla birlikte semazen olmak. Hu derim ve dualarım göğe yükselir, temiz çarşaflar gibi pürüzsüz. Dualarım, yarınlarım için bir bilet gibidir.
Ben buradayım, bıraktığınız yerde. Her şeye rağmen, iyiliğimi koruyarak, niyetimi amele dönüştürerek aydınlığa doğru ilerleyeceğim. Yanımda, niyetle dolu bir kalp ve kulluk bilinciyle...
Gün doğarken sahil kenarında yürümek, denizin kıyısındaki dalgaların huzur veren sesini dinlemek, güneşin ilk ışıklarıyla birlikte doğanın uyanışını gözlemlemek, benim için adeta bir ritüel haline geldi. İşte o anlarda, içimdeki umut ve iyilik duyguları daha da güçleniyor.
Bir zamanlar hayatın bana ne getireceğini merak ederken, şimdi hayatın bana neler verebileceğini düşünüyorum. Her gün bir adım daha ileriye gitmek, her gün biraz daha iyilik saçmak için varım. Bu yolculukta, etrafımdaki insanların negatif enerjilerine rağmen, içimdeki umut ışığını kaybetmemek için çabalıyorum. Çünkü biliyorum ki, gerçek güç iyilikte ve umutta yatar.
Belki de bu nedenle, önüme çıkan her zorlukla başa çıkmak için içimdeki umudu besliyorum. Hayat bize sık sık meydan okur, ancak ben her meydan okumayı bir fırsat olarak görüyorum. Çünkü her zorluk, bana daha güçlü ve daha dirençli olduğumu hatırlatıyor. Ve her seferinde, içimdeki umut alevleniyor, beni daha ileriye taşıyor.
Bu yolculukta, kalbimdeki niyetle ilerlemekten başka seçeneğim yok. Her adımımda, iyilik ve adalet için çaba göstermek için varım. Çünkü biliyorum ki, dünya daha iyi bir yer olabilir ve bu değişim ancak bizim iyilik ve umutla dolu niyetlerimizle mümkün olacak.
Yolumdaki her taş, her engel, beni daha da güçlü kılıyor. Her zorlukla başa çıktıkça, içimdeki umut daha da büyüyor. Ve artık, bu umudu başkalarıyla paylaşmanın, onların da içlerindeki karanlığı aydınlatmanın vakti geldiğini hissediyorum.
Belki de bu yüzden, her sabah güneş doğarken, yoluma çıkan herkesle bir gülümseme paylaşıyorum. Çünkü biliyorum ki, bir gülümseme bile bir umut ışığı olabilir, bir kişinin hayatında bir dönüşüm yaratabilir. Ve bu küçük eylemlerle, büyük bir değişim başlatabiliriz.