GÜNCEL

Uluslararası Hitit Üniversitesi Teknoloji ve Sanat Sempozyumu başladı

Hitit Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu ve İskilip Meslek Yüksekokulu işbirliğinde düzenlenen “Uluslararası Hitit Üniversitesi Teknoloji ve Sanat Sempozyumu” başladı.

Hitit Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu ve İskilip Meslek Yüksekokulu işbirliğinde düzenlenen “Uluslararası Hitit Üniversitesi Teknoloji ve Sanat Sempozyumu” başladı.

Meslek Yüksekokulları Kampüsü Ethem Erkoç Konferans Salonunda gerçekleştirilen açılış programında konuşan Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Faruk Maraşlıoğlu, son 50 yıldaki dijital dönüşümün hayatın her alanına hızlı bir yenilik getirdiğini söyledi.

Gelecekte yapay zeka, blok zincir, kuantum bilişim gibi yeniliklerin toplumları dönüştürecek potansiyele sahip olduğunu ifade eden Maraşlıoğlu, “Teknoloji, hızla değişen bir dünyada insan hayatını her geçen gün daha fazla dönüştürmeye devam edecek. Sürdürülebilir ve etik çözümler geliştirmek, geleceğin teknolojilerini toplum yararına kullanmak, bugünün ve geleceğin en önemli hedeflerinden biri olacaktır.” dedi.

Maraşlıoğlu, yapay zekanın sanat oluşum sürecini dönüştüren en yeni araçlardan biri olduğuna dikkat çekerek “Teknolojinin hızla geliştiği ve sanatın farklı disiplinlerle birleşerek yeni ufuklar açtığı günümüzde, bu sempozyumun çok önemli bir fırsat sunduğunu düşünüyoruz. Bugün burada, farklı alanlardan gelen değerli konuşmacılarımız ve katılımcılarımızla birlikte, teknoloji ve sanatın kesişim noktasındaki yenilikçi fikirleri, projeleri ve görüşleri paylaşacağız.” dedi.

Çorum’un İmalat Gücünü Karşılaştırmaya Gerek Yok

Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, yaptığı konuşmada Hitit Üniversitesinin teknoloji ile sanatın yan yana getirdiğini ifade etti.

Çorum’un imalat gücünü Samsun, Amasya, Tokat ve Çorum içinde bulunduğu TR83 bölgesinde karşılaştırmaya gerek olmadığını belirten Öztürk, şunları söyledi:

“İmalat, ihracat ve kapasitesi itibariyle Çorum, geçmişinden gelen tarihi köklerinden dolayı çok güçlü bir şekilde ihracat alanında ve özellikle stratejik ürünler alanında mesafeyi giderek açıyor. Biz de bu mesafe açılımında katkı sunmak üzere Türkiye’de sadece Hitit Üniversitesine tanınan ve Çorum’un kapasitesiyle özdeşleştiği için desteklenerek sağlanan proje bağlamında ‘Makine ve İmalat Teknolojileri’ alanında ihtisaslaşan tek üniversite olduk. İhtisaslaşma kapsamında; teknoloji parantezinde stratejik ürün üretmek, katma değeri yükseltmek, ithal ikamesini azaltmak ve istihdam imkan alanlarını artırmak amacıyla yolumuza büyük bir şevkle, azimle devam ediyoruz.”

Prof. Dr. Öztürk: “Esas arzu ettiğimiz, sektörün üretmesi, sektörün kazanması, istihdamın artması ve bu ülkenin ilelebet payidar kalması için kendi ayakları üzerinde durabilmesi.”

İhtisaslaşma kapsamında bölgede özel olan 3 özel laboratuvarı kurduklarını ifade eden Öztürk, laboratuvarlarda yapılan çalışmalardan bahsederek şöyle devam etti:

“Dijital dönüşüm laboratuvarında Osmancık pirincinin hastalıklı olanlarını ayıracak, ürün kalitesini artıracak yapay zeka tabanlı çalışma başlattık. Biyoteknoloji alanında ciddi bir ihtiyaç olduğunu ve bu noktada Türkiye’nin bu ürünleri ithal ettiğini biliyoruz. Bu noktada kurduğumuz laboratuvarda çalışmalarımıza enzimlerden başladık. Bu noktada %99’u ithal edilen enzimler üzerinde çalışarak üretebilir hale getirdik. Kovid gibi salgınlarda ihtiyacımız olan enzimleri yurtdışından tedarik edilmek zorunda kalmayıp artık ülkemizde de üretilebilecek ve dışa bağımlılığımızı azaltmış olacağız. Gıda paketlemesi konusunda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İncirin uzun süre raf ömrünü sağlamak adına yapay paketleme yerine soğan zarıyla paketleme yapabildik. Bu ve buna benzer pek çok projeyi yürütüyoruz. Esas arzu ettiğimiz, sektörün üretmesi, sektörün kazanması, istihdamın artması ve bu ülkenin ilelebet payidar kalması için kendi ayakları üzerinde durabilmesi. Başka bir amacımız yok.”

Rektör Öztürk, sempozyumun hayırlı olmasını dileyerek bildirileriyle katkı sunan katılımcılara ve sempozyum düzenleme kuruluna teşekkürlerini iletti.

Çorum Vali Yardımcısı Yeliz Mercan ise üniversitelerin her zaman toplumun önünde olan kurumlar olduğunu belirterek Hitit Üniversitesinin projeleriyle hem ilimizin hem de ülkemizin bilimsel ve teknolojik gelişimine ciddi katkılar sunduğunu vurgulayarak sempozyumun hayırlı olmasını diledi.

Çorum Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, yaptığı konuşmada teknolojinin hayatı kolaylaştırmak için sanatın ise hayatı güzelleştirmek için var olduğunu söyleyerek teknolojinin hayatı kolaylaştırmasının yanı sıra toplu katliamlar, bir düğmeyle yeryüzünün bir bölmesini yok etmek gibi hayatı mahvedecek özelliklere de sahip olduğunu kaydetti.

Konuşmasının devamında gençlere tavsiyelerde bulunan Aşgın, “Gençlere bir şey kalıyor sadece. Teknoloji bağımlısı olacaksak teknolojiyi üretme bağımlısı olmak, onu ortaya çıkarma bağımlısı olmak. Bu heyecanla dünya ve insanlık için yapacağımız işlerde kültür ve sanatta ileriye gidersek ve teknolojide ileriye gidersek çok şey yapacağımızın bilinciyle hareket etmek gerekir.”

Prof. Dr. Özbilgin: “Önümüzdeki 3 yılda 448 zetabayt veri oluşturulacak, tüketilecek ve depolanacak.”

Sempozyumun açılış konferansını veren Kamu Bilişim Derneği Başkanı Prof. Dr. İzzet Gökhan Özbilgin, insana dokunarak, insanı unutmadan yapılan teknolojinin büyük bir nimet olduğunu vurguladı. 

Teknoloji ile sanatın iç içe olduğunu ifade eden Özbilgin, “Değişime ve dönüşüme ayak uyduramazsak, değişim ve dönüşümün en büyük araçlarını hayatımıza koyamazsak geri kalmak kaçınılmaz bir durum. Bu durum üniversitelerimiz için çok çok geçerli. Yarış çok büyük. Öğrenciler önemli bir kesim. Kuşaklar ve beklentileri değişiyor. Yapay zeka ürünlerini kullanmayan bir öğrenci mümkün değil. O zaman bizler de bu değişim ve dönüşüme ayak uydurmak zorundayız.” dedi.

Teknolojideki değişim ve dönüşümü örneklerle anlatan Özbilgin, “Önümüzdeki 3 yılda 448 zetabayt veri oluşturulacak, tüketilecek ve depolanacak. Geçmiş 30 yılda üretilenden daha fazlasını önümüzdeki 3 yılda üreteceğiz. 448 zetabaytlık veri, 1 terabaytlık disklere koyulup üst üste yerleştirildiğinde 20 milyon eyfel kulesi uzunluğuna veya 527 defa dünyanın çevresini dolaşmakla eşdeğer. Böyle büyük bir veriyle karşı karşıyayız. Aynı zamanda önümüzdeki bir kaç yıl içinde yapay zekanın büyümesiyle 58 milyon iş ortaya çıkacak. Dünya çapında yapay zeka mühendisi sayısı 300 bine ulaşacak.” dedi.

Teknoloji ve sanat üzerine bir sunum gerçekleştiren Özbilgin, dijital çağda analog fotoğraf süreci, 3D resimler ve kent estetiği, yapay zeka ile sanat eğitimi, dijital çağda grafik tasarımı, müzikal kompozisyonda bilgisayar kullanımı konularında bilgi paylaştı.

İki gün sürecek sempozyum kapsamında 15 farklı üniversiteden 90 akademisyen ve araştırmacı, çeşitli bildiri ve eserlerini sunacak.