Özgür-Der Çorum Şubesinde düzenlenen konferanslar devam ediyor. Konferansların bu seferki konuğu Muhammed Yorgancıoğlu oldu.
"İslam Dünyasında İki Kırılma; Aksa Tufanı ve Suriye Devrimi" konusunda sunum yapan Muhammed Yorgancıoğlu, Aksa Tufanının Şam’ın önünü açtığını hatırlatarak sözlerine başladı.
Arap Baharı ve Suriye sürecine değinerek, tüm yaşananları ABD ve Batı yönlendirmesi şeklinde komplocu bakış açısı ile bakmamak gerektiğinin altını çizen Yorgancıoğlu, Suriye’de yıllardır büyük bedel ödendiğini ancak, ön yargı ve rezervlerden dolayı maalesef yeterinde sahip çıkılmadığını belirtti.
Suriye’de yaşananlara değinerek sözlerine devam eden Yorgancıoğlu, çok kısa zamanda mücahitlerin alan hâkimiyeti sağlamasına rağmen, İran ve desteklediği Şii milisler ve Rusya’nın sürece dâhil olmasının, mücahitlere zemin ve zaman kaybettirdiğini belirterek, “DAEŞ gibi sapkın örgütler cihat, şehadet gibi kavramların mecrasından çıkararak tüm Müslümanlara büyük zarar verdiler. 2019 yılında direniş özeleştiri yaparak, hatalardan ders çıkarttı ve bugün ki zaferin temellerini hem askeri, hem de düşünsel olarak attılar. Rusya’nın Ukrayna’da kaybettiği güç ve enerji, ABD ve seçimler sonrasında tehdit algınsa yaşanan değişiklik, Lübnan’da Şii milislerin yaşadığı kayıplar, Suriye’de ortamı mücahitler lehine değiştirmiş ve yakalanan fırsat değerlendirilmiştir. Suriye yeni yönetimi yıkılmış harap olmuş bir ülke ve parçalanmış bir toplum ile karşı karşıya kaldı. Toprak ve toplum bütünlüğünü bozacak eylemlere izin vermeyen, basiretli bir yaklaşım sergilemeye çalışmakta. Suriye’nin bölge ülkeleri tehdit eder bir ülke olmayacağı açıklaması önemli bir detaydır. Yeni yönetimin başarılı olması, hem bölge, hem de tüm Müslümanlar açısından çok önemli bir kazanım olacaktır, bu yüzden daha fazla destek çıkmamız gerek. İsrail’in Baas rejimi ardından bazı askeri ve önemli noktaları saldırmış olması, yıllardır kendisi için bir tehdit oluşturmadığı hatta tampon vazifesi gördüğünün sonucudur. Bu anlamda Siyonizm başta olmak üzere yılların sorunlarını yeni rejiminin çok hızlı çözmesini beklemek adil olmaz. Türkiye bu süreçte hem ekonomik, hem de siyaseten büyük bedel ödedi, sürece ciddi katkıları oldu, bundan sonrada sahanın gerçekleriyle uyumlu desteklemeye devam etmeli. Sivil toplumunda daha fazla inisiyatif alıp ve gayret göstermeli, sahanın ihtiyaçları tespit edilerek, yardımlar hızlıca ulaştırmalılar” dedi. Program soru cevap bölümünün ardından sona erdi.