M.BURAK YALÇIN
Sığınmacı sorunununda değinildiği sonuç bildirgesinde “Türkiye’nin millî yapısını, sosyal dokusunu radikal bir şekilde dönüştüreceği açık olan bu olgunun devlet ve siyaset kurumu tarafından ciddiyet ve soğukkanlılıkla ele alınması acil bir zorunluluktur” ifadelerine yer verildi.

Türk Ocakları Genel Merkezinin şubelerle bir araya geldiği ikinci bölge toplantısına Türk Ocakları Çorum Şube Başkanı Prof. Dr. İrfan Çağlar ile yönetim kurulu üyeleri Şerif Arslan ve Mustafa Yurttutar da katıldı.

Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz’ün dünya ve Türkiye gündeminde yer alan gelişmelerle ilgili değerlendirme yaptığı toplantıda şube başkanları da söz alarak faaliyetleri hakkında bilgi verdiler.
Toplantıdan çıkan değerlendirmeler neticesinde ise 7 maddelik sonuç bildirgesi yayınlandı.

Kamuoyu ile paylaşılan sonuç bildirgesinde şu ifadelere yer verildi: “Genel Merkez, şubeler ve temsilcilikler olarak; yapacağımız konferans, panel ve sempozyumların yanında Türk Yurdu Dergimizin özel sayılarıyla, 2023’de kutlayacağımız Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıldönümü etkinliklerine, Türk Ocaklarına yakışır şekilde katkıda bulunacağız. Bu vesile ile Millî Mücadelemizin lideri ve Başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, Millî Mücadele kahramanlarını, bu toprakları bize vatan kılan bütün atalarımızı, vatan toprağına karışmış kanlarıyla bu toprakları mukaddes bir emanete dönüştüren ve toprağın altında kefensiz yatan aziz şehitlerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz.
Küreselleşme, dijitalleşme, vekalet savaşları ve salgın hastalıkların hüküm sürdüğü ve dünyanın çok kutupluluğa doğru gittiği çağımızda hem Türklük hem de dünya barışı açısından hayati önem taşıyan Türk Devletleri Teşkilatı’nın Semerkant’ta yapılan son zirvesinde gösterilen kararlılığı ve özellikle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gözlemci üye olarak teşkilata dahil edilmesini büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz.
Geleceğimizin güvencesi olan gençlerimizin işsizlik başta olmak üzere çeşitli sebeplerle yurt dışında hayat kurma eğilimlerinin ciddiyetle ele alınmak suretiyle, millî değerlere ve vatan topraklarına bağlılıklarının güçlendirilmesi, uyuşturucu başta olmak üzere kötü alışkanlıklardan uzak tutulmaları için gerekli önlemlerin alınması Türkiye’nin beka meselesinin en ciddi boyutlarından biridir.
Hiçbir ülkenin hazmedemeyeceği sayıda, resmî rakamlara göre 6 milyonun, başka bir takım raporlara göre 10 milyonun üzerinde sığınmacı ve düzensiz göçmene ev sahipliği yaptığımız gerçeği, ne ensar-muhacir ne de insanî yardım ve destek söylemleriyle izah edilebilecek bir husustur. Türkiye’nin millî yapısını, sosyal dokusunu radikal bir şekilde dönüştüreceği açık olan bu olgunun devlet ve siyaset kurumu tarafından ciddiyet ve soğukkanlılıkla ele alınması acil bir zorunluluktur. Taksim İstiklal Caddesindeki bombalı saldırı, bu konunun ne gibi provokasyonlar için verimli bir zemin teşkil ettiğinin ve edeceğinin çok küçük bir örneğidir. Bu vesile ile menfur saldırıda hayatını kaybedenlere bir kez daha rahmet, ailelerine ve milletimize baş sağlığı diliyoruz.

Günümüzde millî kimlik, din ve inanç alanında giderek etkisini hissettiren tahribat ve yozlaşma karşısında, millî eğitim siyasetinin gözden geçirilmelidir. Türk çocukları ve gençleri millî değerler ve Türklük bilinciyle yetiştirilmeli, dünyanın ileri gelen ülkeleri ile rekabette en ön saflara geçme hedefi doğrultusunda özendirilmeleri için gereken tedbirler tasarlanıp hayata geçirilmelidir. Türk Milletinin derin tarihinden bugüne taşıdığı değerleri yeni çağın araç ve yöntemleriyle ve yeni kuşakların anlayacağı şekillerde yeniden yorumlamak; sadece devletin değil Türk Ocakları gibi millî kuruluşların en önde gelen görevlerinden biridir.
PKK terör örgütüne karşı yürütülen mücadelede Türk ordusunun kimyasal silah kullandığı şeklinde ifadeler kullanan, devletin ve milletin yanında değil terör örgütlerinin ve dış güçlerin safında yer tutan kişilerin çöreklendiği Türk Tabipleri Birliği’nin bu zihniyet mensuplarının tahakküm ve tasallutundan kurtarılması öncelikle şerefli Türk hekimlerinin vaz geçilemez ve ertelenemez bir görevidir. Bu çerçevede, söz konusu meslek kuruluşunun adındaki “Türk” kelimesini çıkarmak yerine bu kuruluşun Türk hekimlerine layık bir yönetime kavuşturulması için çaba sarf edilmesi gerekmektedir. Bunun için de bütün hekimlerin bu kuruluşun doğal üyesi olması ve seçimlerde oy kullanması için gerekli yasal düzenleme yapılmalıdır.

2023 yılında Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri yapılacaktır. Siyaset elbette ülkeye ve millete hizmet için çok önemlidir; ancak Türk milletinin bütününü kucaklama iddiasıyla “Biz Hep Birlikte Türk Milletiyiz” şiarını yürekten benimseyen ve kuruluşundan beri Tüzük’ünde yer alan “parti siyaseti dışında kalma” ilkesinin gereği olarak Türk Ocaklarının Genel Merkez ve şube yöneticileri bu süreçte siyasi faaliyetlere katılmayacak, partiler arası mücadelede taraf olma şeklinde yorumlanabilecek eylem ve söylemlerde bulunmayacaktır. Seçimlerde aday olmayı veya bir siyasi partinin faaliyetlerine katılmayı tercih eden yöneticilerimiz görevlerinden istifa edecekler, yerlerine yedek listeden arkadaşlarımız görev alacaktır. Bu bağlamda Türk Ocakları ve Türk Ocaklılar için temel mesele, Türk milletinin birliği ve Türk Devleti’nin bekasıdır. Seçimlerin ülkemiz, milletimiz ve Türklük alemi için hayırlara vesile olmasını dileriz.”