TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ

Küresel ölçekte toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması (Gender Equality), daha doğrusu eşitsizliğin devam etmesi konusu günümüzde hala gündemde olan konular arasındadır. 
Toplumsal cinsiyet kavramsal olarak erkek ve kadın rollerinin ve kadın ve erkek arasındaki etkileşimin sosyo-kültürel inşasını ifade etmektedir. Burada toplumsal cinsiyet esasen kadınlar aleyhine oluşmuş kültürel olarak toplumsal işlevleri tanımlamaktadır. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de kır ve kent arasında da eşitsizlik konuları farklı seviyelerde bulunmaktadır. Burada kırsal ve kentsel alanlarda erkeklerle kadınların rol ve statüleri bir bakıma kıyaslanır ve buradan hareketle değerlendirme yapılmaktadır.  
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (BMKP/UNDP)'nın ortay koyduğu "Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları kadınlar ve kız çocuklarına karşı ayrımcılığı her yerde ortadan kaldırmayı hedeflemektedir. Özellikle dünyanın bazı bölgelerinde işgücü piyasasında hala kadınlar hala işe erkeklere oranla eşit erişime sahip değillerdir. UNDP(2021) verilerine göre şiddet ve cinsel istismar, ücretsiz bakım ve ev işlerinin eşitsiz bölüşümü ve kamu görevlerinde ayrımcılık hala büyük engel teşkil etmektedir. Belirtilen hedefin gerçekleştirilmesi için, kadınların arazi ve mülk gibi ekonomik kaynaklar üzerinde de eşit haklara sahip olmasını sağlamak hayati önem taşıyan bir gerçeklik olarak ortadır. Oysa ki kadınlar ve kız çocuklarına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılması yalnız temel insan hakkı değildir, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmayı hızlandırmak için kritik önem taşımaktadır. Kadınlar ve kız çocuklarının güçlendirilmesinin çarpan etkisi yarattığı ve ekonomik büyümeyi ve her alanda gelişmeyi hızlandırdığı pek çok çalışmada kanıtlanmıştır. Sonuç olarak Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları arasında beşinci sırada yer toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması konusu bulunulan dönemde de gündemin en önemli maddeleri arasında yer alacak görünmektedir. Söz konusu eşitsizliğin ortadan kaldırılmasına yönelik olarak küresel işbirliği önemli olmakla birlikte esas olarak ülkelerin kendi içinde uygulayacakları politikalar büyük önem taşımaktadır. Buna göre BM'nin bu önemli sorunu ortadan kaldırmak yönünde küresel bir amaç tanımlaması önemlidir. Bu tutum her ne kadar uluslararası düzeyde farkındalığın artmasına katkı sağlayacak olsa da, yerel düzeyde kadınları güçlü kılacak sürdürülebilir politikaların geliştirilmesine ve kararlılıkla alınan kararların uygulanmasına ihtiyaç bulunmaktadır.