Çorum Türk Ocağı Başkanı Prof. Dr. İrfan Çağlar, gündeme ilişkin açıklama yaptı.
Türk Ocakları olarak “Yeni çözüm süreci” girişimlerini endişe ile takip ettiklerini dile getiren Prof. Dr. İrfan Çağlar, “Sözde barış ve çözüm süreci döneminde, “teröristle müzakere çözüm değil çözülme getirir” sözüyle yaptığımız açıklamalar maalesef Habur rezaleti, şehirlerde eşkıyanın sözde yönetimler kurması ve nihayet hendek-barikat olayları ile teyit edilmişti. Yine aynı dönemde Suriye’de yaşanan karışıklıktan yararlanan Suriye pkk’sı Suriye’nin kuzeyinde oluşturduğu kantonlarla bir terör koridorunun, ikinci İsrail projesinin inşasına girişmişti. Türk devleti gecikmeyle de olsa hendek-barikat terörünü bitirmiş, Suriye’nin kuzeyindeki koridora ise kısmen de olsa dur demişti. Bugün bu mesele, sözde müttefik ABD’nin teşvik, yardım ve korumasıyla hâlâ ciddi bir tehdit olarak karşımızdadır” dedi.
Türkiye’nin terörü bitirmesi gerektiğini, etrafındaki yangına karşı akıl ve irade ile gereken tedbiri alması gerektiğini vurgulayan İrfan Çağlar, mesajında şu ifadelere yer verdi: “Türk devleti, bu mücadeleyi elbette bin yıllık kardeşliğe halel getirmeden yürütmelidir. Türk Ocakları olarak biz, sözde çözüm sürecinde bu hassas ve nazik meselede, ülkemizde yaşayan insanların etnik ve mezhebi kimlik ve aidiyetlerini aşan bir anlayışla, “Biz, Hep Birlikte Türk Milleti’yiz” sloganıyla tarihe kayıt düşmüştük.
İpleri emperyalist güçlerin elinde olan bir terör örgütünün yöneticisi olarak çeyrek asırdır hapiste olan teröristbaşı’nın yapacağı açıklamayla ülkemize yönelik terör tehdidinin tarihe karışacağını beklemek eşyanın tabiatına aykırıdır. Binlerce şehidin kanını akıtan terör örgütünün başının idam sehpasına gönderilmek yerine Türk Milleti’nin egemenliğinin ifadesi olan Gazi Meclis’te konuşması şehitlerimizin ruhlarını inciteceği gibi şehit ailelerini ve gazilerimizi derin bir hayal kırıklığına uğratacaktır.
40 yılı aşkın süredir PKK terörünün yol açtığı insani ve maddi bedelleri ödeyen Türk Milleti’nin rızası alınmadan, şehit ailelerinin hassasiyetleri ve acıları dikkate alınmadan PKK terör örgütü hakkında şok edici çözüm önerileri telaffuz etmek, toplumun ezici çoğunluğu tarafından olumlu karşılanmamaktadır.
Bu vatanda, Türk siyasi egemenliği altında bin yıllık beraberliği bozma girişimlerine geçit vermemeliyiz. İlk bakışta birilerine cazip gelse de, gerek anayasa tartışmalarında gerekse terörizme karşı mücadelede, ileride bölünmeye gitmesi kaçınılmaz olan bir takım sözde çözüm reçetelerini bir daha gündeme getirilmemek üzere tarihin çöp sepetine atmalıyız.
Saltanat kaldırıldığında “Osmanlı İmparatorluğu’nun sahib-i aslisi olan Türk Milleti”nin egemenliğini ilan ettiğini duyuran TBMM’de devlete başka sahiplikler icat edilmesi ise başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere İstiklâl Mücadelesinin kahramanlarının ruhlarını muazzep edecektir. Türk Milleti, dış odakların maşası olan teröristlerle müzakereye asla rıza göstermeyecektir.”