TEMEL ANALİZDE GELİR TABLOSUNUN ÖNEMİ

Gelir tablosu bir şirketin belirli dönemler içerisinde elde ettiği gelir giderleri ve kar edip etmediğini göstermek adına kullanılan finansal göstergelerdir. Söz konusu dönem faaliyeti içerisinde işletmenin kar ya da zarar durumu sayısallarla ifade edildiği için de hem işletme sahibine hem de yatırımcılara yön belirlemek, olası krizler için önlemler alabilmek ve karşılaştırma yapabilmek açısından avantaj sağlar. Bilançolarda varlıklar, borçlar ve öz kaynakları görürken, gelir tablosunda ise belirli dönemler içerisindeki gelirleri ve giderleri görürüz. Bu dönem aylık, 3 aylık veya yıllık bir zaman dilimini gösteriyor olabilir. Bu iki tablo farklı kalemlere sahiptir ve her ikisi de finansal performanslar hakkında bilgi verir. Gelir tablosunu işletmenin karlılığını analiz edebilmek ve yükümlülükleri ile taahhütlerini yerini getirip getiremediğini tahlil etmek için kullanırız. Temelde beş unsurdan oluşur ki bunlar; Satış, Satılan Malın Maliyeti, Brüt Kar, Faaliyet Giderleri ve Dönem Karı ya da Zararıdır.  Gelir tablosunda yer alan Net Satışlar, Hasılat ya da Ciro gibi kavramların hepsi aynı şeyi ifade eder. Bu kalemde neyin ifade edildiğini daha iyi anlamak için herhangi bir işletmeniz olduğunu varsayalım. Bu işletmede 3 ayda 100TL birim satış fiyatı ile toplam 20 birim ürün sattınız. Net Satışlar kaleminize 100*20 yani 2000 Türk Lirası olarak yansıyacaktır. Birim fiyatı ve satış miktarı doğrudan hasılatınızı etkiler. Burada önemli olan miktar bazındaki satışların net satışlar içerisindeki payıdır. Bir işletmenin satış miktarlarını artırması daha fazla iş ve doğal olarak daha fazla kazanç demektir ki bu da hem işletme sahibinin hem de yatırımcıların her zaman istediği bir durumdur. 
Bununla birlikte her satıştan doğan bir de maliyet vardır ve buna gelir tablosunda 'Satışların Maliyeti' kısmında yer verilir. Bir şirketin maliyeti faaliyet alanına göre şekillenir. Şöyle ki; bir ticaret işletmesi için alım-satıma konu olan ticari malın maliyeti ön plana çıkar. Üretici bir şirket için ise satış maliyeti kapsamında ilk madde ve malzeme, işçi ücret ve maliyetleri, enerji maliyetleri gibi giderler ağırlıklıdır. Aynı şekilde sunulan hizmetin maliyeti de satışların maliyeti kısmında yer alır. Hasılattan satışların maliyetlerini düşürdüğümüzde Brüt Kar'a ulaşırız.  Brüt Kar Marjı ise brüt kar/satışlar ile hesaplanır. Brüt Kar tek başına çok anlam ifade etmezken brüt kar marjı işletmenin genel performansını değerlendirebilmek ve karşılaştırma yapabilmek adına daha verimlidir. Üretilen ürünün ya da sunulan hizmetin maliyetinin üzerinde satabilmek ya da sektörde faaliyet gösteren diğer firmalara göre maliyetleri daha düşük tutabilmek ve rekabet edebilmek açısından avantaj sağlar. Düşük brüt kar marjı işletmenin net kar marjını olumsuz etkiler. Faaliyet giderleri içerisinde işletmenin üretim maliyetlerine yansıtılmayan araştırma ve geliştirme giderleri, pazarlama satış ve dağıtım giderleri ve genel yönetim giderleri yer alır. Burada yer alan her bir kalem önemlidir. Yıllar itibari ile de yükseliş eğilimi vardır. Brüt Kar'ın yüksek yüzdesini oluşturur ve özellikle büyümenin yavaşladığı dönemde iyi planlama yapılmaması şirkete zarar olarak yansıyabilir.  Bir diğer gider ise Amortisman giderleridir. ''Üretim faaliyetleri sonucunda mal ve hizmetler oluşturulurken geçmiş yıllardan devralınan sermaye mallarında meydana gelen aşınma ve eskimenin parasal değerini'' ifade eden Amortisman Giderleri faaliyet giderleri içerisinde yer alabileceği gibi dipnot kısmında da yer alabilir. Amortisman tutarı varlığın alım bedelini, verimli kullanım süresine böldüğünüzde elde edilen tutardır ve gelir tablosunda faydalı süre kadar yıllık tutarı görünecektir. Amortisman nakit çıkışı gerektirmeyen bir unsurdur. Ancak birçok dayanıklı tüketim ürünün zamanla aşınmaya uğramasıyla aylık maliyet hesabını etkiler. 
Faaliyet karı önemli bir gelir tablosu kalemidir. İşletmelerin brüt satış karı ya da zararı ile faaliyet giderleri arasındaki farktır. Şirketin esas çalışmaları altındaki net kar ve zararı gösterir. İşletmenin faaliyet alanından elde edilen kar miktarı olması açısından önemlidir. Faaliyet kar marjı ise faaliyet karının net satışlara bölünmesiyle bulunur. Böylece net satışların faaliyet karına giden yüzdesi elde edilmiş olunur. Olağan dışı gelir giderler net kar marjının geçici yüksek ya da düşük olmasına neden olurken, tek seferlik gelir ya da giderler faaliyet dışı gelir/gider kalemi altında gösterildiği için faaliyet kar marjı ile net kar marjı arasında büyük farklar olması durumunda daha önemli bir gösterge olabilir. Net kar artışlarındaki ani yükselişler şirket faaliyetlerinden gerçekleşmiyorsa ve sürdürülebilir kaynaktan sağlanmıyorsa bu artışların ayırt edilmesi yatırımcılar için önemlidir. 
Finansman gelir ve giderleri ise; işletmenin finansman şirketleri aracılığıyla karşı karşıya kaldığı gelir ve giderlerini ifade eder. Bir işletmenin mevduatlarından elde ettiği gelirler finansman gelirlerinde, borçlandığı tutar ile ilişkili olarak katlanmak durumunda kaldığı faiz, kur farkı gibi maliyetler ise varlıkların maliyetine eklenmeden finansman giderlerinde yer alır. Finansman gelirinin çok yüksek olması işletmenin üretim faaliyetlerini destekleyecek yatırımlarında sınırlı kalması ve üretim faaliyetinden uzaklaşması olarak yorumlanabilir. Aynı şekilde finansman giderinin fazla olması ise şirket net karını olumsuz etkiler.  
Faaliyetlerden elde edilen gelirler ve faaliyet dışı gelirler toplanır ve elde edilen toplam gelirden maliyetler(üretim, depolama, amortisman, finansman, vergi vb.) düşürülür. Böylelikle Net Kar'a ulaşılır. Net kar marjı ise net karın net satışlara bölünmesiyle elde edilir ve işletmenin başarısı açısından güçlü bir göstergedir. İşletmenin vergi dahil bütün giderlerinin hesaba katılması gerekir. Vergi sonrası net kar ile net satış arasındaki ilişkiyi açıklar. Satışların yüzde kaçının net kara dönüştüğünü belirtir. Yatırımcıların girişimleri, ya da hisse senetlerini karşılaştırabilmeleri için önemli bir veridir. 
Ve sonuç olarak; İster bir işletme sahibi, ister bir yatırımcı olun gelir tablosunda yer alan finansal ölçütleri; şirketin dönemsel bazlı gelişimini görmek ve dönemler arası karşılaştırma yapabilmek, varlıkların etkin kullanılıp kullanılmadığını ölçmek aynı zamanda karlılığın hangi kalemler üzerinde yoğunlaştığını iyi analiz edebilmek adına doğru okuyabilmek her zaman fayda sağlayacaktır.