TCMB SABİT KALDI, FED PİYASALARI ŞAŞIRTTI

Geçtiğimiz hafta merkez bankası karar haftası oldu diyebiliriz. Çarşamba günü akşamı Amerika Merkez Bankası (Fed), perşembe Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve İngiltere Merkez Bankası (BoE), cuma 06:00'da Japonya Merkez Bankası (BoJ) faiz kararlarını açıkladılar.
Global piyasalar için bunlardan en önemlisi, küresel çapta fiyat oynaklığına sebep olan Fed faiz kararı oldu. Fed, 4 yıl aradan sonra önden yüklemeli bir kararla politika faizini 50 baz puan düşürerek yüzde 4,75 - yüzde 5 seviyesine çekti.
Bu karardan sonra dolar endeksinde düşüş gözlemlense de, karar sonrası Fed Başkanı J. Powell'ın konuşmasından sonra dolar endeksi, kararın açıklandığı dakikadaki seviyesinin tekrar üzerine geçti.
Altın ve gümüş, Powell'ın açıklamalarıyla geri çekilse de, piyasadaki kafa karışıklığının giderilmesi sonrasında kayıplarını yeniden kazandı ve ons altında yeni rekor seviyeler görüldü.
Jackson Hole Sempozyumu öncesi faiz indirimi hakkında sorulan bir soruya J. Powell, "Faiz indirim puanı hakkında değil, sıkılaştırıcı para politikasını nasıl devam ettirebileceğimiz hakkında konuşacağız" demecini vermişti. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Powell, faiz indirimi konusunda ipucu vermese de para politikasını ayarlamanın zamanı geldi, önümüzde gelecek verilere göre karar alacağız demişti. İş gücü piyasasında daha fazla soğuma beklemediklerini ifade ederken, enflasyona yönelik risklerin azaldığını, istihdama yönelik risklerin ise arttığını belirtmişti. Daha sonrasında konuşan majör merkez bankası yetkilileri de artık enflasyonun risk unsuru olmadığını, fakat istihdam piyasasındaki risklerin önemli derecede arttığını ifade etmişlerdi.
Küresel piyasadaki resesyon endişesinin ardından Avrupa Merkez Bankası (ECB), 25 baz puanlık bir faiz indirimi daha yaptı. Fed'den de piyasa beklentileri son hafta düzlüğüne kadar 25 baz puan indirim yapacağı yönündeydi. Wall Street'e yakın kaynakların son hafta açıklamaları, piyasayı önceden sakinleştirircesine 50 baz puanlık bir indirimin resesyon riski taşımayacağı yönünde oldu.
Yüzde 2'lik enflasyon hedefine henüz ulaşamayan Fed, enflasyondaki hedeflere düşük faiz ortamında da ulaşılabileceğine inanarak, iş gücü piyasasından daha fazla kayıp vermemek için faiz indirimi kararı aldıklarını açıkladı. Yıllar sonra oybirliği ile değil, oyçokluğu ile alınan karar olarak tarihe geçti.
Yurtdışındaki diğer faiz kararlarında, İngiltere Merkez Bankası ve Japonya Merkez Bankası politika faizlerinde herhangi bir değişikliğe gitmediler. Özellikle Japonya'nın kararı küresel çapta dikkatle takip edildi. Sabit tutulan faiz oranı sonrasında önemli bir volatilite yaşanmadı.
Yurtiçinde ise TCMB politika faizini 6. kez üst üste yüzde 50 seviyesinde sabit tuttu. Karar sonrasında açıklanan Para Politikası Kurulu metninde küçük değişikliklerin yapıldığı görüldü. Bu değişiklikleri piyasa, güvercin açıklamalar olarak algıladı ve erken faiz indirimi beklentisiyle bankalar öncülüğünde borsada pozitif kazanımlar yaşandı.
Metindeki en önemli değişiklik, "Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma yaşanması durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır" ifadesinin, "Para politikası araçları etkin olarak kullanılacaktır" diye değiştirilmesi oldu. Piyasa bu ifadeden artık daha fazla faiz artırımı olmayacağı mesajını almış oldu.
Borsa İstanbul 100 endeksi bu kararla birlikte 10.000 seviyesini aşsa da üzerinde tutunamadı ve haftalık yüzde 2,22'lik yükselişle 9.900 puandan kapattı. Bankacılık endeksi yüzde 4,75 değer kazanırken, gayrimenkul endeksindeki kazançlar %7,50'yi aştı.
Uzun zamandır 10.200 TL ve 9.400 TL bandı aralığında devam eden BIST 100 endeksinde, destek olarak 9.880 TL ve 9.700 TL seviyeleri takip edilebilir. Yukarı yönlü hareketlerde ise ilk direnç noktası 10.200 TL, sonrasında 10.415 TL olarak karşımıza çıkıyor.
Ons altın tarafına baktığımızda ise 2.590 dolar seviyesi altına geri çekilmediği sürece güçlü hareketin devamını öngörmekteyiz. Olası geri çekilmelerde de 2.531 dolar ve 2.483 dolar seviyeleri destek olarak takip edilebilir.