TCMB FAİZ KARARI SONRASI BU HAFTA ENFLASYON RAPORU TAKİP EDİLECEK

Yurtiçinde merakla beklenen faiz kararı geçtiğimiz hafta Perşembe günü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından açıklandı. Faiz kararının öncesinde Merkez Bankası beklenti anketi sonuçları faizlerin 500 baz puan artırılarak %20 seviyesine yükseltilmesi yönünde ağırlaşıyordu. Ancak son yapılan anket sonuçlarında politika faizinin %18’e sınırlı yükseltilmesi beklentileri de gündeme geldi. Daha düşük faiz artışı olmasına yönelik beklentiler kurun 26,80TL’nin üstündeki seviyelere yerleşmesine neden olacak yukarı yönlü hareketleri ise beraberinde getirdi. Merkez Bankası yaklaşık 2 senenin ardından yüksek enflasyon ile mücadele ve fiyat istikrarının sağlanması için kademeli olarak sıkı para politikasına geçildiğini belirterek Haziran ayında 1 hafta vadeli repo faizini 650 baz puan artırarak %8,5’ten %15’e yükseltmişti. Geçtiğimiz hafta Perşembe günü PPK toplantısından çıkan sonuç sıkı para politikasına devam etmekle birlikte faiz oranı artış hızının yavaşladığını gösterdi. Genel olarak piyasa beklentisinin altında açıklanan faiz oranı 250 baz puanlık bir artış ile %17,5 seviyesine taşınmış oldu. Bu kararda yurt içi talepteki güçlü seyrin, ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile hizmet enflasyonundaki katılığın belirleyici olduğu söylenebilir. Atılan adımlar ışığında istihdam ve üretim ile birlikte büyümenin ve ihracatın gözetildiği, ekonomiyi yavaşlatıp talebi kısma işinin zamana yayıldığı bir politika izlenmek isteniyor. Bununla birlikte karar metninden de anlayabileceğimiz gibi şu anki konjonktürde ana hedef rezerv artışlarına devam edilmesi yönünde şekillenmiş gibi duruyor.

Merkez Bankası Temmuz ayındaki faiz artış kararı ile birlikte son iki toplantısında faiz oranlarında 900 baz puanlık bir artış gerçekleştirmiş oldu. Yayımlanan politika metninde bazı önemli detaylar ve değişiklikler de en az faiz kararı kadar önemliydi. Enflasyonun ana eğiliminde yaşanmakta olan ve sonu alınamayan artışın yavaşlatılması, enflasyon rakamlarında kayda değer bir düşüşün en kısa sürede sağlanması, fiyat davranışlarında gerçekleşen bozulma ve dalgalı hareketlerin kontrol altında tutulabilmesi amacıyla sıkı para politikasına devam edileceği ve takibinde parasal sıkılaşmanın gerçekleşeceği belirtildi. Nitekim faiz artış kararı ile birlikte Merkez Bankası’nın kademeli artışlarına devam edeceği düşüncesi yerleşmiş oldu. Bir önceki Haziran toplantısının ardından yayımlanan karar metninde ‘’Enflasyon ve enflasyon eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.’’ ifadelerine yer verilirken son yayımlanan karar metninde bu ifade çıkarılmış yerine ‘’Doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki belirgin iyileşme, rezervlerde süregelen artış ve turizm gelirlerinin desteğiyle cari işlemler hesabındaki dengelenme fiyat istikrarına güçlü katkıda bulunacaktır.’’ ifadesi eklenmiştir. Bu ifade enflasyonla mücadelede gelecek sıcak paranın etkili olacağını işaret ediyor. Özellikle son dönemde hem Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in hem de TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın ekonomi alanında yeni anlaşmalar ve sıcak para girişi için gerçekleştirdikleri ziyaretlerde bunu destekliyor.  Bu amaçla yürütülen ziyaretler kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 17-19 Temmuz tarihlerinde Körfez ülkeleri Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) kapsayan ziyaretlerini de geçtiğimiz hafta içerisinde takip ettik. Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında 50 milyar 700 milyon dolar değerinde bir anlaşma yapıldı. Bu anlaşma sonrasında Merkez Bankası rezervlerine girecek olan bu sıcak parayla kurda meydana gelen yükselişin yavaş yavaş durdurulması hedefleniyor. Merkez Bankası rezervlerinde 14 Temmuz ile son bulan haftada 1 milyar 100 milyon dolarlık bir artışla toplam altın rezervleri 41 milyar 680 milyon dolara yükselmiş oldu. Döviz rezervlerinde bir önceki haftaya göre 1 milyar 545 milyon dolarlık artış sonrası toplam döviz rezervi 113 milyar 60 milyon dolar oldu. Merkez bankasının toplam brüt rezervleri 2 milyar 645 milyon dolarlık artışıyla, 113 milyar 60 milyon dolar düzeyine çıkmış oldu.

Karar metninde de yer aldığı gibi yakın döneme ilişkin göstergeler enflasyonun ana eğiliminde yükselişin sürdüğüne işaret ediyor. Bu ay sonunda gerçekleştirilecek enflasyon raporu toplantısı da faiz artış kararı ile birlikte daha da önem arz ediyor. Merkez Bankası önceki raporunda yıllık enflasyonun %22,3 olacağı beklentisindeydi. Bu hafta açıklanacak üç aylık enflasyon raporunda seviyenin beklentinin üzerinde geleceği düşünülüyor. Yurtiçinde enflasyon dinamikleri ve hali hazırda süregelen durum incelendiğinde enflasyonun yukarı yönlü hareketine devam edeceğini öngörebiliriz. Piyasanın yılsonu enflasyonuyla ilgili beklentileri temmuz verilerinin beklentilere paralel açıklanması halinde revize edilecek gibi duruyor. Beklenti şu an için yılsonu enflasyon rakamının %40 civarlarında seyretmesi yönünde ancak verilerin ardından beklentilerin kuvvetle muhtemel %60’ları bulacağı düşünülüyor.

Merakla beklenen faiz oranlarının açıklanmasıyla birlikte dolar endeksinde grafik yukarı doğru hareket etmeye başladı. Faiz oranlarında gerçekleşecek yüksek baz puanlı bir artışın endekste meydana gelen yukarı yönlü hareketin önünü kesebileceği düşünülüyordu. Merkez Bankası’ndan kurdaki yükselişi durdurabilmek adına faizlerde beklentilerin üzerinde bir artış gerçekleştirip bir süre piyasayı dengeleyebilecek bir hareket beklenirken Merkez Bankası bu yolu izlemeyi tercih etmedi. Yakın döneme ilişkin verilerden yapılacak bir çıkarımla enflasyondaki yükselişin devam ettiğini, fiyat davranışlarında bozulmanın devam ettiğini ve tüketici beklentilerinde göz ardı edilemeyecek bir düşüşün yaşandığını söyleyebiliriz. Faiz oranlarıyla aynı gün yayımlanan Tüketici güveni temmuz ayı verileri 80,1 olarak revize edildi, Haziran ayından bu aya kadarlık periyotta ciddi bir düşüşün söz konusu olduğunu görüyoruz. Yüksek enflasyon ve kurda meydana gelen sürekli artışlardan ötürü piyasada belirsizlik devam ederken, tüketicinin piyasa güveni kırılmaya devam ediyor.

Merkezi İstanbul Maslak’ta bulunan Ahlatcı Yatırım Menkul Değerler A.Ş. İstanbul Göktürk, Ankara İrtibat Büroları ve Çorum Şube ile BİST, VİOP, Forex, Opsiyon ve Yurtdışı Vadeli Ürünler (Futures), Bireysel Portföy Yönetimi ve Kurumsal Finansman alanlarında hizmet vermektedir. Ahlatcı Yatırım markasıyla sermaye piyasası faaliyetlerine başlayan kurumumuz, kalite ve güven prensiplerine bağlı, kurumsal bir yönetim yapısına sahiptir. Sizde yatırımlarınızı Ahlatcı Yatırımda değerlendirebilirsiniz.

Çorum Şube İletişim Bilgileri;

Gülabibey Mahallesi, Eğridere Sokak No:17 Merkez-Çorum  

Çağrı Merkezi:

444 0 968 - 0850 450 0066

İletişim:

tel :  +90 364 211 1019

fax : +90 212 290 2141

+90 538 406 7166

E-mail:

bilgi@ahlatciyatirim.com.tr