Diyanet-Sen Çorum Şube Başkanı İsmail Şanal, yaptığı açıklamada Diyanet-Sen 50. Başkanlar Kurulu sonuç bildirgesi hakkında bilgiler verdi.

Diyanet-Sen 50. Başkanlar Kurulu Toplantısının 22-23 Ekim 2024 tarihlerinde Mersin’de gerçekleştirildiğini kaydeden İsmail Şanal, çalışma hayatı, ülke ve dünya gündemi ile ilgili değerlendirmelerin yapıldığı toplantıda alınan kararlar hakkında şu bilgileri verdi:

‘TERÖRÜN HER TÜRLÜSÜNÜ LANETLİYORUZ’
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ. (TUSAŞ)'ın Kahramankazan'da bulunan tesislerine yönelik alçak terör saldırısını lanetliyoruz. Menfur saldırıda şehit olan vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Milletimizin birlik ve beraberliğine kast eden her türlü alçak saldırıyı kınıyor terörün her türlüsünü lanetliyoruz. Bu alçak saldırılara karşı milletimizi birlik ve beraberliğe davet ediyoruz.

‘ZALİME VE ZULME DUR DENİLMELİDİR’
İnsanlığa karşı bütün dünyanın gözü önünde suç işleyen, temel insan haklarını, uluslararası hukuku, uluslararası antlaşmaları açıkça çiğneyen İsrail’in barbarlığına son verilmelidir. Siyonist İsrail’in Filistin halkına yönelik zulmü, Gazze’de gerçekleştirdiği soykırım, komşularına yönelen ve sivilleri hedef alan saldırganlığı derhal durdurulmalıdır. Bunun yanı sıra, Doğu Türkistan başta olmak üzere, mazlum halklara ve insanlara karşı sürdürülen, insanlığın ortak utancı olan katliamları, cinayetleri, açlığa maruz bırakılmayı ve hak ihlallerini şiddetle kınıyor; insanlık âlemini zulme karşı durmaya, barışı, adaleti, özgürlüğü ve insan haklarını dünyamıza hâkim kılmak için sorumluluk almaya, zalime ve zulme dur demeye çağırıyoruz.

‘GELİR DAĞILIMINDA ADALET SAĞLANMALIDIR’
Ekonomik dengelerde yaşanan bozulmasının en çok sabit gelirlileri etkilediği; zorunlu harcamalara gelen artışların, dolaylı vergilerin yükü ve diğer ekonomik gerçeklerin maaş/ücret artışından daha fazla gidere yol açtığı; para ve piyasa politikalarının kaybedeninin sürekli olarak kamu görevlileri, sabit gelirliler olduğu gerçeği görülmelidir. Enflasyonla mücadele başta olmak üzere, ekonomik alanda atılacak adımlar, yapılacak düzenlemeler ve belirlenecek yöntemler adil olmalı; hedeflenen sonuç, alın terinin ve akıl terinin değerini artırmalı, çalışanları korumalı, gelir dağılımında adaleti sağlamalıdır. 

‘TASARRUF MEMUR ÜZERİNDEN YAPILMAMALIDIR’
Enflasyon baskısı altında nefes almakta güçlük çeken kamu görevlilerinin rahat nefes alması sağlanmalı, kayıpları giderilerek maaş/ücretlerinde enflasyona yenilme riskini giderecek mahiyette iyileştirmeler yapılmalıdır. Tasarruf, memurun üzerinden yapılmamalı, kamu görevlisi emeklilerinin sesi duyularak beklentileri karşılanmalıdır. 

‘4688 SAYILI KANUN GÜNCELLENMELİDİR’
4688 sayılı Kanun, uluslararası normlara, sendikal gerçeklere ve evrensel ilkelere uygun olarak güncellenmeli; sendikal özgürlükler artırılmalı, örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı, toplu sözleşme hükümleri eksiksiz uygulanmalıdır. Sosyal diyalog mekanizması olan Kurum İdari Kurulu kararlarının gereği yerine getirilmelidir. 

‘3600 EK GÖSTERGEDEN 1. DERECEYE YÜKSELEN 
TÜM KAMU GÖREVLİLERİ YARARLANMALI’

3600 Ek gösterge ile ilgili düzenleme 6. dönem toplu sözleşme gereği yapılmıştır, ancak eksikliklerinin giderilerek bütün Diyanet çalışanlarını kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. Sözlerin tutulması ve kamuda iş barışının sağlanması için birinci dereceye yükselen ancak 3600 ek göstergeden yararlanmayan kamu görevlilerine 3600 ek gösterge verilmelidir. 

‘YER DEĞİŞİKLİĞİ TALEPLERİ KARŞILANMALIDIR’
Din görevlilerinin yer değişikliği taleplerinin karşılanması ile açığının kapatılması ve bölgesel farklılıkların giderilmesi hedeflerinin bir arada yürütülmesinin zorluğu açıktır. Anayasal hak olan mazerete bağlı yer değişiklikleri ve isteğe bağlı yer değişikliği ile yaşa ve tecrübeye dayalı bölgeler arası adil bir din görevlisi istihdamı birlikte uygulanmalıdır. Dolayısıyla hem din görevlilerinin yer değişikliği gibi temel çalışma haklarını hem de bölgeler arasında adil dağılımını sağlayacak objektif bir yer değişikliği süreci hayata geçirilmelidir. 

‘GİH, YHS, THS ÇALIŞANLARININ 
MALİ VE ÖZLÜK HAKLARI İYİLEŞTİRİLMELİDİR’

Din hizmetinin verimliliğinin artırılması, kurumumuzun daha nitelikli olması için büyük bir emek ve gayret ortaya koyan şef, memur, şoför başta olmak üzere, genel idare hizmetleri, yardımcı hizmetler sınıfı ve teknik hizmetler sınıfı çalışanlarının çalışma şartlarında iyileştirme yapılmalıdır. Yardımcı Hizmetler sınıfı kaldırılarak bu kadrolarda çalışanların VHKİ kadrolarına geçirilmesi sağlanmalıdır. GİH sınıfının 3600 ek göstergeden yararlanması sağlanmalıdır. Buna büyük bir katkı sağlayacak olan görevde yükselme, unvan değişikliği ve yer değişikliği talepleri ivedilikle karşılanmalıdır.

‘DAYANIŞMA AİDATI HAYATA GEÇİRİLMELİDİR’
Toplu sözleşme masasında yetkili sendikanın imzası ile hayata geçen kazanımlardan sendika üyesi olmayanların da yararlanmasının adil olmadığını düşünüyoruz. Üye olmayanların da aynı haklardan yararlanması için yetkili sendikaya dayanışma aidatı ödemeleri gerekir. Bunun için gerekli düzenlemeler yapılarak dayanışma aidatı hayata geçirilmelidir.

Emekli Astsubay hayatını kaybetti Emekli Astsubay hayatını kaybetti

‘İLİTAM KONTENJANLARI YÜKSELTİLMELİDİR’
İlahiyat ön lisans programını bitiren Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarına sınavsız lisans tamamlama hakkı tanınması ve İLİTAM program kontenjanlarının tüm talepleri karşılayacak ölçüde arttırılması din görevlilerinin eğitim seviyesinin yükseltilmesi açısından son derece önemlidir. İLİTAM kontenjanlarının artırılarak Diyanet İşleri Başkanlığına özel kontenjan tahsis edilmelidir. YÖK ile Diyanet arasında yapılacak protokol ile İlahiyat ön lisans mezunu kurum çalışanları lisans eğitimlerini tamamlamalıdır.

‘DİB EĞİTİM UZMANI VE DİN HİZMETLERİ UZMANLARINA DİĞER KURUMLARDAKİLER İLE EŞİT HAKLAR VERİLMELİDİR’
Diyanet İşleri Başkanlığı’nda çalışan Din Hizmetleri Uzmanı ve Eğitim Uzmanlarının eşdeğer kadrolardaki yerleri dördüncü kademeden ikinci kademeye alınmalı, iş güçlüğü, iş riski ve mali sorumluluk zammı diğer kurumlardaki gibi uygulanmalı, özel hizmet tazminatı ve ek göstergeleri yükseltilmeli, Din Hizmetleri Uzmanı ve Eğitim Uzmanlarına da Başuzmanlık verilmelidir.

‘BAŞ İMAM HATİP VE UZMAN İMAN HATİPLERE DİĞER 
KURUMLARDAKİLER İLE EŞİT HAKLAR VERİLMELİDİR’

Diyanet İşleri Başkanlığı'nda çalışan Baş İmam Hatip-Uzman İmam Hatip ve Kur'an Kursu Öğreticileri de MEB Teşkilat Kanunu'nda yer alan Baş Öğretmen ve Uzman Öğretmenlere tanınan haklardan yararlanmalıdır.

‘VAİZLERE ÖZLÜK HAKLARI BAKIMINDAN 
KADROLARINA UYGUN HAKLAR VERİLMELİDİR’

Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde Vaiz olarak çalışanlara özlük hakları bakımından kadrolarına uygun haklar verilmelidir. Vaizlerin özlük hakları ile ilgili düzenleme seçimden önce çıkarılacak bir torba yasaya dahil edilerek bir an önce çıkarılmalıdır.

‘MURAKIPLAR MAAŞ VE ÖZLÜK HAKLARI YÖNÜNDEN EŞİTLENMELİDİR’
Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde çalışan murakıplar gerek kurumda eş değer kadrolarda çalışan personel ile gerekse diğer kurumlarda denetim işini yapan memurlar ile maaş ve özlük hakları bakımından eşitlenmelidir.

‘FAHRİ KURAN KURSU ÖĞRETİCİLERİ DE KADROYA ALINMALIDIR’
Tasarruf tedbirleri kapsamında ihtiyaç olduğu halde yeterli sayıda Fahri Kur’an Kursu Öğreticisene görev verilmemesi kabul edilemez. Din hizmeti boşluk kabul etmez. Yıllardır Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde fahri olarak görev yapan bütün yeterliliklere haiz çalışanların son kez kadroya alınması gerekir. Kadrolu meslektaşları ile yıllardır aynı işi yapmalarına rağmen çok cüzi miktarda ücret alan ve bütün haklardan yoksun bırakılan Fahri çalışanlarda vekiller gibi son kez kadroya alınmalı ve mağduriyetler giderilmelidir.

‘KADINLAR SENDİKAL ÖRGÜTLENMEDE DAHA AKTİF ROL ALMALIDIR’
Diyanet İşleri Başkanlığı en köklü kurumlarımızdan birisi ve sendikalaşma oranı en yüksek kamu kesimi olmasına rağmen kurumumuzda da kadın çalışan oranı maalesef düşüktür. Genel Merkezden başlattığımız Kadınlar Komisyonlarının şube ve il yönetimlerinde de bir an önce kurulması daha önce kurulanların da daha aktif hale getirilmesi elzemdir.

‘TOPLUMDA ARTAN ŞİDDET OLAYLARINA KARŞI ÖNLEM ALINMALIDIR’
Toplumsal bünyemizi zehirleyen, milli manevi değerlerimizle bağdaşmayan, özellikle gençlerimizi ve çocuklarımızı şiddete yönlendiren her türlü TV, sosyal medya içeriklerine karşı toplumu koruyucu önlemler alınmalıdır. Kendi kültür ve toplum yapımızı esas alan yeni düzenlemelerle her türlü şiddetin önüne ivedilikle geçilmelidir.

‘YENİ HEDEFLER İÇİN SENDİKAL YÜRÜYÜŞÜMÜZ 
KARARLILIKLA DEVAM EDECEK’

Diyanet-Sen olarak, hak, özgürlük ve emek mücadelemizi üyelerimizin, Diyanet ve Vakıf çalışanlarının haklarının korunup geliştirilmesi, ülkemizde demokratik zeminin güçlendirilmesi, emeğin saygınlığının ülkemizde ve dünyada artırılması için sendikal yürüyüşümüzü kararlılıkla sürdüreceğiz.”

Editör: Çorum Hakimiyet