Köşe yazarımız, spor yorumcusu Ali Atan,  Manisa FK beraberliğini değerlendiren bir yazı kaleme aldı.

İşte Ali Atan'ın o yazısı:

SOYUN BAŞKAN!

Ahlatcı Çorum FK, Manisa'da rakibine, "3 puan bana fazla gelir. Gel  bir bir paylaşalım" dedi.

Mevsim normallerinin üzerinde oynanan maçın normal olmayan yönleri de vardı. 90+4'te attığımız gol sonrası 90+8'de yediğimiz gol gibi. Maç öncesi kime sorsak, "1 puan iyi" derdi bu deplasman için.

Son tahvilde kaçan 3 puan oldu.

Bu düzeyde bir takım, yapar eder o golü yemez.

Nasıl mı yemez?

Kadrosunda Oğuzhan Yalçın kafasında bir futbolcu olursa yemezdi.

Ne mi demek istiyorum?

3 puan ayağına kadar gelmiş, çantada keklik olmuş.

"İstemem" edasıyla hareket ediyoruz.

Hırs yap, polim yap, caz yap, cüz yap.

Maçı kazanmak için "Futbolun dışında"  herşeyi oyna.

Hemen yanlış anlamayın, vakit geçirmek babında söylüyorum.

Al topu, git kale direğine. Durduk yere kramp girsin.

Yok abi, bizde bunları yapacak futbolcu yok gibi sanki.

4 dakika yahu, 4 dakika sadece.

Bu takıma bunları yapacak Oğuzhan Yalçın kafası lazım.

Sayın Başkan, ya ikinci yarı için kendine lisans çıkarttır.

Ya da, senin kafada bir futbolcu bul.

Ayrıca ve üzülerek ifade edeyim ki, adamların gireni puan aldı.

Bizim girenler puan verdiler gibi oldu sanki.

Neyse artık olmuşla ölmüşe çare yok.

Önümüzdeki maçlara bakacağız.

Ben de sanki kendim oynuyor gibi yazmıyorum muyum?

Bu arada geçen haftaki yazımı çoğu insan anlamamış.

Anlayanlar da yanlış anlamış.

Yaşasın anlaşılamamak.

Bugün Manisa'da tribünde olsaydınız anlardınız.

Bak son bölümü de anlamayacaklar.

Uzatmayalım da, önümüze bakalım.

İĞNE HAKEM...

Hakemler neden vardır ve ne işe yararlar?

Hakemlerin iş tanımı çok basittir aslında.

Tarafsız olup, gördüklerini çalmak.

Bu ligde göremedikleri için "VAR" var.

Ona da gidersen "VAR"

Türk hakemleri aslında genelde  iğne gibi adamlar.

Tığ yazamadığım için iğne diyorum yanlış anlamayın.

Fizik olarak jilet gibiler anlamında.

Lakin, bir de ofsayttan anlasalar tam jön olacak çocuklar.

Elinizi vicdanınıza koyun ve yandaki fotoğrafa bakarak verilmeyen golümüz hakkında siz karar verin. Ne diyelim artık.

Ne denir ki, artık..?

TARAFTAR SİZE NE YAPTI?

Ahlatcı Çorum Futbol Kulübü'nün futbolcuları gol atınca kendi aralarında seviniyor. Oysa ki, futbolun en güzel yanı tribünler değil mi?

Futbol kulüplerinin de gerçek sahibi taraftar diye biliyorum yıllardır.

Başkanlar kağıda imza atıyor, onlar kalbe.

Kalıcı olan kalbe atılan imzalar değil mi?

Sizin için, size gelen insanları üzmeyin.

Taraftar tribünde takımı beklemez arkadaşlar.

Takım tribüne gider önce

Sonra odaya..!

Ahlatcı Çorum FK'lı futbolculara sormak istediğim soru şu; "Taraftar size ne yaptı?"

Ne diyordu kaçak elektrik kullanan amcamız, "Yaww hani priz?"

ALPEREN NALCI?

Manisa kalecisi Alperen ile tribün liderlerimizden Hüseyin Nalcı, ilk yarı boyunca sıkı bir sohbete tutuştular. Nalcı, rakip kaleciden su istedi. İkilemedi verdi. İstanbulspor'da iyiydin dedi. Burada iyi değil miyim dedi.

Ne olacak bu Türk futbolu dedi.

Düzelir be abi dedi.

En sevdiğin renk hangisi diye sordu.

Yeşil ve Turkuaz dedi.

Böyle oluyor mu ya futbolda?

Sonra 90+8'de golü yedik.

Hüseyin'e dönüp burada bildiğin, "Pamuk helvacı var mı" diye sordum.

Çok kızdı bana.

Neyse ki, bu sefer Uşak'ta aç kalmadan Çorum'a döndük.

Futbol bazen aç bırakır azizim.

ANTİ PARANTEZ

Manisa FK'nın maçlarını oynadığı stadyumun deplasman seyircisine ayrılan yeri tam bir geri kalmışlık abidesi.

Susadınız ve yanınızda su mu yok?

Bekle ki, devre arası olsun.

Hadi oldu diyelim.

Ortada su alabileceğiniz mekan yok.

Güvenlikçilerden rica ediyorsunuz.

O da gidip alırsa, almazsa su yok.

Bu çağda bu neyin kafası arkadaş?

Peki  ben bunların hepsini nereden mi biliyorum?

"ORADAYDIM"