Sınav Eğitim Kurumları’nca 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin 109. yıl dönümü nedeniyle etkinlik düzenlendi.

Devlet Tiyatro Salonu’nda düzenlenen etkinliğe Vali Yardımcısı Tamer Orhan, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Hasan Öztürk, Belediye Başkan Yardımcısı Turhan Candan, İl Jandarma Komutanı Albay Naim Çetinkaya, Emniyet Müdürü Arif Pehlivan,  Sınav Eğitim Kurumları Kurucu Müdürü Selami Tüysüz, okul idareci öğretmen, öğrenci ve velileri katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programın açılış konuşmasını yapan Okul Kurucu Müdürü Selami Tüysüz; “Bugün; Türk'ün ulusal savaş tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi'nin 109. Yıldönümünü kutlamakta ve vatanımız için canlarını seve seve feda eden şehitlerimizin Şehitler Günü'nün onurunu ve gururunu yaşamaktayız.” dedi

Çanakkale'de 109 yıl önce, 100 binlerce vatan evladının bu vatanın bedelini ödemek üzere, Çanakkale'ye çağrıldığını belirten Tüysüz; “Amacımız, geçmişteki savaşların zaferleriyle mutlu olmak değil. Eğer amaç vatan savunmasıysa, eğer amaç hürriyet davasıysa, bir ölüm kalım mücadelesiyle, buna savaş diyemezsiniz ve bunu anlatmak boynumuzun borcudur. Çünkü; Vatan dediğimiz bu toprak, diyeti ağır ödenmiş bir topraktır. Bana deseler ki, Çanakkale'yi üç kelimeyle anlat. Derdim ki, geldiler, gördüler ve döndüler.” şeklinde konuştu

‘Çanakkale'yi Çanakkale yapan, gelenleri karşılayan asil ruhtur’ diyen Tüysüz;

“1915, 1.Dünya savaşı, Osmanlı devleti, dünyanın en büyük devletleriyle mücadele ediyor. İngiltere, Fransa, Avustralya ve Rusya ve de beraberinde getirdikleri binlerce sömürge askeri, Osmanlının kalbine giden boğaz yoluna pençelerini sarkıttı. Çünkü; Amaçları İstanbul'du. Başkent İstanbul alınırsa, Osmanlı tarihe karışacak ve Türk milleti bu topraklardan atılacaktı. Evet, geldiler. Ama ben diyorum ki, gördüler! Çanakkale'yi Çanakkale yapan, gelenler değildir. Onlar 1071'den beri geliyorlar. Bin yıldır bu milleti, bu topraklardan atmak için geliyorlar. Ha, bu sefer top yekûn geldiler. Gemileriyle, toplarıyla tüfekleriyle geldiler. Çanakkale'yi, Çanakkale yapan, gelenler değildir. Çanakkale'yi Çanakkale yapan, gelenleri karşılayan asil ruhtur. O öyle bir ruhtur ki, çelik ve barut; inancın, imanın ve azmin karşısında yenik düşmüştür. O öyle bir ruhtur ki gençler, ben esir yaşamaktansa, özgür ölmeyi yeğlerim diyen insanların ruhudur. Davaları büyüktü. Vatan davasıydı. Şimdi soruyum sizlere. Vatan ne demek? Şu an üzerine bastığınız kara toprak parçası mı? Ya da sınıflarınızda sınırları haritalara çizilmiş, her gün gördüğünüz coğrafya parçası mı? Ben diyorum ki, değil.  Birileri, bizden önce giden birileri, o coğrafya parçasını vatan yaptılar. Coğrafya parçası başka bir şeydir. Ama toprak kanla yoğrulmuşsa, canla ödenmişse bedeli, artık adı vatandır. Ben diyorum ki, vatan özgürlüktür, hürriyettir vatan.” İfadelerini kullandı

Terminaldeki 3 yazıhane kiraya verilecek Terminaldeki 3 yazıhane kiraya verilecek

Okul Müdürü Muhammed Çırak ise; “Türk milletinin gurur kaynağı, muzaffer tarihinin mümtaz sayfalarından biri olan ve 109. yıl dönümünü kutladığımız 18 Mart Çanakkale Zaferi, milletimizin birlik ve beraberlik uğruna tüm varlığını ortaya koyduğu unutulmaz bir destandır.” diye konuştu

Bu zafer ile Türk milletinin ve coğrafyanın kaderinin değiştiğini aktaran Çırak, şunları söyledi;

 “Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum" sözlerinin vücut bulduğu bu zafer, Türk milletinin istiklali uğruna nelerini feda edebileceğinin en bariz göstergesidir. Hiçbir zaman geri dönmeyi düşünmeyen, düşmanı bile kendisine hayran bırakacak kadar asil bir davranış sergileyen kahraman ecdadımız, elde ettikleri bu zafer ile milletimizin hatta coğrafyanın kaderini değiştirmiştir. Onlar, birlik ve beraberlik içinde gösterdikleri bu onurlu ve kararlı duruş ile "Çanakkale Geçilmez" sözünü tarihin sayfalarına altın harflerle yazdırmıştır. Çanakkale'de ülkenin her köşesinden aynı amaç için bir araya gelen yüzbinlerce Mehmetçiğin verdiği emsalsiz irade, millet olma bilincinin tohumlarını atarak, Kurtuluş Savaşı'nın kazanılması ve Cumhuriyet'in kurulmasına zemin hazırlamış, bu toprakları bize vatan yapmıştır. Bugün bize emanet edilen bu kutsal vatan topraklarında, canımızdan, malımızdan emin olarak gurur ve onurla bağımsız bir hayat sürdürüyorsak bunu aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize borçluyuz. Vatan topraklarının ve bağımsızlığın korunması için nasıl bir savaşın verildiğini millet olarak hepimiz bilmek ve bizlere bu güzel yurdu miras bırakan atalarımıza ve şehitlerimize karşı olan sorumluluklarımızı yerine getirmek zorundayız. Bu duygularla, başta Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları olmak üzere Türk milletinin bölünmez bütünlüğü uğruna hayatlarını feda eden aziz şehitlerimizi, ebediyete intikal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyorum.”

Konuşmaların ardından 11.sınıf öğrencisi Sude Naz Çelik, Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Şehitleri’ne isimli şiirini okudu.

Programın devamında okul öğrencileri tarafından hazırlanan ‘Tarihte İz Bırakanlar’ isimli oratoryo gösterisi ve ‘Bir Destandır Çanakkale’ isimli tiyatro gösterisi gerçekleştirildi.

Öğrencilerin tiyatro ve oratoryo gösterisi büyük alkış topladı.

Editör: Murat Karasu