ISVEA Seramik Yönetim Kurulu Başkanı ve Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erdem Çenesiz Bloomberg TV'de canlı yayınlanan Didem Arslanoğlu’nun sunduğu 'İş Dünyası' programının konuğu oldu.
Sektör açısından mevcut kur seviyesini değerlendiren Erdem Çenesiz, “İhracat kur seviyesi ihracatçılar için en önemli konulardan birisi, ihracat kur dengesine kur ihracatçı için en temel etkendir. Kur tamamen ihracatın tüm dinamiklerini belirler demek doğru olmaz ama bunun tam tersini söylemek de doğru değil çünkü sektörden sektöre çok fark ediyor bazı sektörler var ki maliyetleri emek yoğun olduğu için Türkiye’deki istihdam piyasaları ile ilintili şekilde rekabet edip pazar bulabiliyor, Dolayısı ile istihdam piyasalarındaki artış kadar yani enflasyona paralel bir kur artış olmadığında bu sektörler çok zorlanıyor. Bu sektörlerde yeterli rekabet gücünü oluşturmadan enflasyondan çok daha fazla düşük kur artışları ile istihdam kaybı ile karşılaşabiliriz. Bu pozisyondaki sektörler kurdan bir miktar destek umuyor. Bir gün gelecek kur ile rekabete ihtiyacımız olmayacak ama o gün gelene kadar bizim kur dengemizi ihracatçının yanında ithal ikamesi ürünlerin üretilmesi yanında kullanmamız daha doğru. Bu günü konuşursak seramik endüstrisi içinde mevcut kur yardımcı olmuyor özellikle rekabet içerisinde içinde olduğumuz ülkelere baktığımızda açısından bizden daha olumlu fiyatlara sahip ülkelerle mücadele ediyoruz her geçen gün Türk seramiği imajını yukarı doğru yönlendirmişiz ve daha da iyi yerlere gelmiş olmamıza rağmen bugünkü kur zaman zaman bazı pazarlarda zorlanmamıza ve çıkmamıza ve sebep oluyor” dedi.
Döviz kurunun Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksine (Yi-ÜFE) paralel artmaması durumunda uluslararası rekabet gücümüzün zayıflayacağını söyleyen Çenesiz, “Kısa vadede bu durum tolere edilebilir, ancak yapışkan enflasyon etkisinden kurtulduktan sonra ihracatımızın marka ve imaj gücü artıncaya kadar geçen sürede rekabetçi kur uygulamasının ara çözüm olarak değerlendirilmesi gerekir” ifadelerini kullandı.
‘SERAMİK SEKTÖRÜ İÇİN 2025 YILI BÜYÜK FIRSATLAR SUNUYOR’
İhracat pazarları hakkında bilgiler veren Çenesiz, “Gerek firmamızda ve gerekse seramik sektörümüzün genelinde yeni pazarlardaki çaba çok yüksek ihracat yapılan ülke sayısında artış var, ancak Avrupa Birliği ve Amerika gibi çok büyük pazarlarda ilk altı ayda geçen yılın altı ayına göre dolar bazında % 8 küçüldük bu olumsuz bir gelişme ancak tüm bu havaya rağmen kurda bir miktar daha ihracatçıyı destekleyici gelişmeler olması ve enerji politikalarında da sanayi maliyetleri göz önünde bulundurulması durumunda muhtemel iyi haberlerde bekliyoruz Amerika Birleşik Devletlerinde ve Avrupa Birliğinde Hindistan menşeili seramik ürünlere karşı bir anti damping soruşturması başladı bu bizim ülkemiz için olumlu gelişme çünkü Hindistan’ın haksız rekabeti ile çok mücadele ediyorduk. 2025 yılında bu gelişmeler sayesinde Amerika ve Avrupa Birliği tedarikte tekrar Türkiye’ye döneceği için, seramik sektörü için büyük fırsatlar var. Kur dışındaki faktörlere bakarsak kurun bize destek olması gerekiyor. Gözlenerek, özetlenerek sektörlerin durumuna bakarak bir kur politikası oluşturulmasını daha doğru buluyorum. 2025 yılında Hindistan aleyhine gelişecek anti dampinglerden dolayı Türk seramik sektörü için gerek Amerika ve gerekse Avrupa’da büyük fırsatlar olacak” dedi.
Türkiye’deki konut projeleri hakkında konuşan Çenesiz, “İlk 5 ayda konut ağırlıklı inşaat pazarında bir miktar azalma olduğunu görüyoruz. Yenileme pazarında eski konutlarda yenileme pazarı da bir miktar azaldı ilk 6 ayımız geçmiş yıllara göre çok iyi değil ancak yavaş yavaş düzelme başladığını görüyoruz. Seramik endüstrisi inşaat maliyetlerini arttırmayan bir endüstri inşaat maliyetlerinin artışında seramik sektörünün olumsuz bir katkısı yok. Son bir yıllık fiyat artışlarımız enflasyonun çok altında biz enflasyon mücadelesine destek olan bir sektörüz fiyatlarımızı arttırmadık arttırmamak içinde mücadele ediyoruz. Ülkemiz genç bir ülke depreme dayanaksız yapı stokumuz var. Konut yapılması kaçınılmaz. Ülkemize yeni konutlar lazım. Bunun nerde yapılması, hangi metre karede olması konularında çalışmalar yapılması gerekiyor. Sanayinin de Marmara bölgesinde toplanmaması gereği de göz önünde bulundurulursa hem sanayinin Anadolu’ya kaydırılması bununla beraberde konut projelerinin buralarda yaygınlaştırılmasında fayda olabilir kanaatindeyiz” diyerek sözlerini tamamladı.