Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çorum Milletvekili ve KİT Komisyonu üyesi Mehmet Tahtasız, Diyanet Sen Çorum Şube Başkanı İsmail Şanal’ın Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i destekleyen açıklamasına tepki göstermişti.

Milletvekili Tahtasız'a Diyanet Sen Çorum Şube Başkanı İsmail Şanal'dan cevap gecikmedi.

Çorumlu İş İnsanları Platformu'ndan tanıtım atağı Çorumlu İş İnsanları Platformu'ndan tanıtım atağı

"Gerek din görevlisi kimliğimiz gerekse sendikacı kimliğimiz mazlumların yanında olmayı, haksızlıklara karşı çıkmayı gerektiriyor" diyen İsmail Şanal, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“CHP’nin yaptıkları ortada, söylenen sözler ortada, siz bunları bilmemezlikten gelseniz de unutmuş numarası yapsanız da ne bu millet yapılanları unutur ne de tarih unutur. Yıllarca bu ülkede sesi çok çıkan azınlık oldunuz. Biz de Din Görevlileri sendikası olarak tam da kuruluşumuzun gereğini yapıyoruz. Haksızlıklar karşısında hakkı savunuyoruz. Gerek 4688 sayılı kanunun sendikacılara tanıdığı hak gereği, gerekse Diyanet-Sen’in kuruluş ilkeleri gereği Diyanet ve Vakıf görevlilerinin mali, özlük ve sosyal haklarını savunmanın yanında dünyanın neresinde olursa olsun, mazlumların, mağdurların yanında oluyoruz. Nerede bir mağdur varsa kim olduğuna, rengine, dinine, ülkesine bakmaksızın yanında yer alıyoruz. Ülkemizde ve dünya genelinde her iyilik hareketinin içinde olmaya özen gösteriyoruz.

Diyanet-Sen her zaman milletten yana olmuş, üyesinin ve ülkesinin derdiyle dertlenen bir dava şuuruyla vesayete karşı durmuş, darbeler ve darbeciler karşısında onurlu duruşunu korumuş; ezanları susturan darbe dönemlerinden, darbeleri susturan selalar vaktine varışın mimarı bu destansı hak ve özgürlük mücadelesinin kahramanı olmuştur. Bu topraklara karşı sorumluluğumuzla, bu topraklar üzerinde yaşayan insanların emek ve haklarına karşı sorumluluğumuz birbirini besleyen değerlerdir. Bu yüzden bizler diğerlerine göre değil değerlerimize göre sendikacılık yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Demokratik ve Sosyal Hukuk Devleti olmanın en önemli göstergelerinden biri olan sendika kurma hakkımızı toplumun sesi olmaktan yana, mazlumun, mağdurun sesi olmaktan yana kullanmaktan daha doğal ne olabilir?

Başta kendi sorunlarımız olmak üzere ülke ve toplum sorunlarının çözümü için elimizi taşın altına her zaman koyduk koymaya da devam edeceğiz. Bu pasif değil, aktif vatandaş olmak demektir. Ülke ve toplum sorunlarıyla ilgilenmeyen insan zararsız değil, yararsız insandır. Biz din görevlilerinin yararlı insan olduklarını, ülkeyi ve milleti herkes gibi, hatta daha çok sevdiklerini aydın ve önder olduklarını iddia ediyoruz. Dolayısıyla bir din görevlisi ve sendikacı olarak ülkemi ilgilendiren her konuda olduğu gibi Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in laiklik üzerinden linç edilmesine karşı çıkmak da CHP’ye unuttuğu tarihini hatırlatmak da boynumuzun borcudur. Biz bu açıklamaları 4688 sayılı kanunun bizlere vermiş olduğu hak çerçevesinde yapıyoruz. Cami kürsüsünden, minberden siyaset yapmıyoruz. Kimsenin din görevlisi kimliğimize çamur atmasına da müsaade etmeyiz.

Sayın Tahtasız açıklamasında Kur'an'dan ayetlere de yer vermiştir kendisine Saf Suresi 2.ayet mealini araştırması okuması ve yaşamasını tavsiye ediyorum."

Editör: Haber Merkezi