Yazarımız Tuba Gümüş, Çorum Valisi Doç. Dr. Zülkif Dağlı ile röportaj yaptı.

İnsan farkında olduğu kadar yaşar… 

Farkında olduğu kadar anlar…

Bazen bir insana denk gelirsiniz ve o makamın neden bu kadar kıymetli olduğunu hassasiyetinden, bulunduğu yere kattığı değerden ve farkındalığından anlarsınız…

O an asıl meselenin makam değil gönüllerde ki zirveye taşınmış olmanın ne denli önemli olduğu cereyan eder zihninizde…

Sayın Çorum Valimiz Doç. Dr. Zülkif Dağlı'ya kendisini tanıma ve tanıtma fırsatı verdiği için şükranlarımı sunuyorum…

SAYIN VALİM SİZİ TANIYABİLİR MİYİM?

1966 Antalya doğumluyum. İlk orta ve lise tahsilimi Antalya'da yaptım ardından 1988 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden mezun oldum.

1989 yılında kaymakam adaylığı sınavını kazanarak kaymakam adaylığına başlamış oldum. 

Farklı illerde kaymakamlık, sonrasında vali yardımcılığı ve valilik görevlerimi yaptıktan sonra Düzce Valiliğine atandım. Düzce Valiliğinde de 4 yıla yakın bir süre görev yaptım. Ardından Samsun Valiliğine atandım. Samsun Valiliği akabinde 17 Ağustos itibariyle Çorum ilimizde göreve başladım. Çorum'umuz da 3.ayımı doldurmuş durumdayım.

DAHA ÖNCE ÇORUM'U HİÇ GEZME FIRSATINIZ OLDU MU? BURAYA GELMEDEN ÖNCEKİ DÜŞÜNCELERİNİZLE GÖREVE BAŞLADIKTAN SONRAKİ DEĞERLENDİRMELERİNİZ NASIL OLDU?

Çorum tabii ki çok bilinen bir ilimiz. 14 aylık kaymakamlığım döneminden de hatırladıklarım var. Ancak daha çok Samsun Valiliği görevindeyken yol üzerinde olması sebebiyle Çorum'umuzla ilgili genel bir kanaatim vardı. 

Samsun ile Çorum, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı'nda  (OKA) olduğu için toplantılar vesilesiyle buraya gelmekteydik. Bu şekilde Çorum'la ilgili genel bir aşinalığım var.

Çorum sanayi ile bilinen bir şehrimiz ve bu alanda da çok yol katetmiş, ihracatta hatırı sayılır bir payı var.

Aynı zamanda tarımda da çok iyi olduğunu görüyorum. Bu da gayet güzel bir gelişme.

Çorum aslında stratejik olarak önemli bir yerde. Çorum ana arterlerin yani ana yolların tam ortasında bir konumu var. Orta Anadolu'yu ve Akdeniz'i Karadeniz'e bağlayan yol bildiğimiz gibi buradan geçmekte ve bu açıdan çok önemli. Tabi diğer bir ana arter de İstanbul'u yani Marmara Bölgesi'ni Doğu Anadolu'yla bağlayan eski İpek Yolu dediğimiz yolda İstanbul yolu olarak yine Osmancık, Kargı ilçelerimiz üzerinden bildiğiniz gibi Çorum'umuzdan geçmekte. Bu anlamda ülkemizin 2 önemli yolu Çorum üzerinden geçiyor. Bu durumun Çorum'un değerini katbekat arttırdığını düşünüyorum.

1997-1998 YILLARINDA KAYMAKAMLIK YAPTIĞINIZ BAYAT İLÇESİNDE KARŞILAŞTIĞINIZ GÜZEL ANILARINIZI HATIRALARINIZI MERAK EDİYORUM? O YILLARDA SİZİ ÇOK ETKİLEYEN BİR OLAY OLDU MU?

Elbette. Bayat ilçemize geçen ay ilk ziyaretimi yaptığımda Kaymakam Seher Hanımefendi bana 1998'in Kasım ayında ağaç dikerken öğrencilerle beraber çektiğimiz fotoğrafı hediye etti. Bu güzel olayla birlikte 25 yıl öncesine dönmüş, anılarımı tazelemiş oldum.

Ardından belediye ziyaretimiz de, 1998 yılında tarafıma tevdi edilen 'Fahri Hemşehrilik Beratı'nın bir örneği hediye edildi. Bayat'ta 25 yıl önce Çankırı Caddesi'nin ismi değiştirilmek suretiyle Kaymakam Zülkif Dağlı Caddesi yapılmış idi.

Belediye Başkanımız sağ olsun onları kayıtlardan çıkartarak çerçeveletmiş ve o dönemki Belediye Başkanıyla şimdiki Başkanımız beraber hediyeyi bana vermek suretiyle o günlere beni geri döndürdüler. Benim için çok kıymetli bir andı.

KAYMAKAMLIK YAPTIĞINIZ BİR İLÇEYE YILLAR SONRA VALİ OLARAK GELMEK NASIL BİR DUYGU?

Gittiğimiz yerler de çok güzel çok kıymetli dostluklar ediniyoruz. Yıllarca muhabbetlerimiz, görüşmelerimiz devam ediyor. Keza Çorum'da da durum aynı. Esnafı ayrı güzel, yaşlıları, gençleri… Kısacası Çorum'u Çorum yapan tüm değerler bizim için çok kıymetli.

Gittiğimiz yerlerde halkımız hep bağrına bastı ki Çorum halkında da aynı muhabbeti, sıcaklığı görüyorum.

Kaymakamlık yaptığımız dönemde de şimdi de aynı azim, aynı özveri ve hassasiyetle görev yaptığımız için benzer güzel duyguları yaşıyor ve paylaşıyoruz.

GÖNÜL İNSANI DURUŞUNUZUN VE DIŞA  YANSIYAN SAKİNLİĞİNİZİN KAYNAĞI NEDİR?

İdarecilik aslında bunu gerektiriyor. Belli bir sakinlik ve sabır olması gerekiyor. Bunlar önemli. Çünkü biz mesai saatlerimizde veya mesai günlerimiz dışında da en zor durumlarla da karşılaşabiliyoruz.

Kişilerin en mutlu anlarına da şahitlik ediyoruz. Örnekle açıklayayım. Huzurevimizde kıymetli bir büyüğümüzün doğum gününü kutlayarak mutluluğuna ortak oluyor en güzel anına şahitlik ediyoruz. Allah korusun bir şehidimiz geldiği zaman sadece ailenin değil bizim yüreklerimize de acının ateşi düşüyor, onlarla üzülüyor acılarını paylaşıyoruz.

Acılı ailelerimizi ziyarete gittiğimizde duygulanıyor onların duygularına tercüman oluyoruz.

Bu yoğun duyguları yaşarken devlet insanının sahip olması gereken sabrı, metaneti taşımak durumundayız. Aksi takdirde olmaz. Aynı şekilde ülke olarak çok zor zamanlardan geçtik. Deprem, sel vb. afet durumlarında iyi ve hızlı bir yönetim sergilemek gerekiyor. Omuz omuza çalıştığımız insanlara kırıcı olmadan, moral bozmadan, motive ederek azimle çalışmak gerekiyor.

MAKAM KAPINIZ NEDEN SÜREKLİ AÇIK? 

Her çalıştığım İl'de böyle bir geleneğimiz var. Makam kapımız her zaman açık. Burası vatandaşımızın kapısı. Vatandaşımızın gidebileceği ilk ve en son nokta burası olduğu için bu kapının hiçbir zaman kapanmaması gerekiyor. Bu uygulama sadece madden bir kapı açıklığı değil manevi olarak da gönlümüzün, makamımızın kapıları halkımıza sonuna kadar açık. Bu manada biz vatandaşlarımızla sadece makamımızda da değil her zaman görüşüyoruz. Sokağa çıktığımızda, cadde boyunca vatandaşlarımızla, bakkallarla konuşup hasbihal edip çocuklarla fotoğraf çekiniyoruz. Devlet olmak şeffaf olmayı, kapsayıcı ve kucaklayıcı olmayı gerektiriyor.

ÇORUM'U BÜYÜK BİR RESİM OLARAK NİTELENDİRİRSEK KENDİNİZİ BU RESMİN NERESİNDE GÖRÜYORSUNUZ?

Resmin aslında her yerinde olmamız lazım. Her yerinden de kastettiğim, etrafımızda kimsesiz bir insan varsa ondan haberimiz olması lazım.

Onun için iletişim kanalları çok önemli. Yani kolay ulaşılabilir olmamız gerekiyor. Kolay ulaşılmanın yolu da her an her daim telefonlarımıza cevap verebilecek durumda olmak, duyarlı insanların önerilerini, ihbarlarını acil bir şekilde değerlendirmek gerekiyor.

Çünkü biz göremediğimiz, olamadığımız yerlerden de sorumluyuz. Dolayısı ile o fotoğrafın içinde, her yerdeyiz aslında…

ÇOK MERAK ETTİĞİM BİR DİĞER MEVZUDA BU KADAR YOĞUN İŞ TEMPONUZUN İÇERİSİNDE AİLENİZLE NASIL ZAMAN GEÇİRİYOR, NASIL ZAMAN AYIRIYORSUNUZ?

Bizim mesleğimiz 24 saat esasına göre çalışmayı gerektiren bir meslek olduğu için tahmin edeceğiniz gibi her daim telefonlarımız çalar benim ve ailem için de bu durum çok normaldir. Acil durumlarda da telefonlarımızı açmak ve olay yerinde anında gitmek durumundayız. İl'de devletin en üst temsilcisi biz olduğumuz için, mesleğimizin gereği bu. Aile tabii çok kutsal bununla birlikte kendi içinde mutlaka bir denge sağlanıyor.

AİLEDEN BAHSETMİŞKEN KENDİNİZİ BİR BABA OLARAK NASIL TANIMLARSINIZ?

Çocuklarımızda bizimle beraber yaşıyorlar her şeyi. İl, ilçe değişiklikleri sebebi ile çok fazla okul ve arkadaş değişiklikleri yaşadılar. Tabii zorluklarını da yaşamışlardır.

Keşke hiçbir şeyi eksik bırakmasak. Bu temponun getirdiği eksiklikler yoktur diye umut ediyorum. Bu soruyu onlara da sormak gerek. Şu an üçü de yaş itibariyle okullarını bitirdiler o yüzden kıymetli eşimle beraber yürüyoruz bu yolu.

SPOR YAPAR MISINIZ? İLGİLENDİĞİNİZ BİR SPOR DALI VAR MI?

Çok yoğun bir tempomuz olduğu için pek mümkün olmuyor, fakat fırsat buldukça masa tenisi oynarım. Çokta severim.

MÜZİK DİNLER MİSİNİZ?

Müzik dinlerim tabi.

NE TARZ MÜZİKLER DİNLERSİNİZ?

Daha ziyade dinlendirici müzikler dinlerim. Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği gibi…

KAYMAKAMLIKLA BAŞLADIĞINIZ BU YOLDA HAYALİNİZ VE HEDEFİNİZ TAM OLARAK NEYDİ?

Vali Çalgan’a  3 Aralık ziyareti Vali Çalgan’a 3 Aralık ziyareti

Aslında daha çok ilçelerde yetişenlerin hayali kaymakam olmaktır. Ben Antalya İl merkezinde doğup, büyüdüm ve Antalya'da yetiştim. Siyasal Bilgiler Fakültesinde okuyanların genel bir nosyonudur idareci olmak. Çoğunlukla da bu taleple gidilmiştir.

En fazla istenilen açıkçası benim dönemimde de kaymakamlıktı. Kaymakamlık gerçekten çok ulvi çok güzel bir görev. Kaymakam adaylığı süresi oldukça uzun ve dolu bir eğitimi ve staj dönemini gerektirdiği için Kaymakamlık refiki stajı, İngiltere'de 1 yıl süren dil eğitimi ve kaymakamlık kursları ile toplamda 3 yıl süren bir eğitimin neticesinde kura ile ilçelerde göreve başlanıyor. Vatandaşa dokunuşun, doğrudan hizmetin çok fazla olabildiği bir meslek. Bu açıdan kaymakam olduğum dönemimde de vali yardımcısı ve vali olduğum dönemlerde de mesleğimi çok severek yaptım ve yapıyorum. Vatandaşımıza hizmetin en iyisini yapmamız gerekiyor çünkü, vatandaşımız bunu fazlasıyla hak ediyor. İnşallah biz de bu yolda vatandaşımızın mutluluğuna yönelik hizmetlerimizde muvaffak oluruz.

EN SEVDİĞİNİZ ÇORUM YEMEĞİ NEDİR PEKİ?

(Gülümsüyor)

Açıkçası Çorum yemeklerinin bu kadar fazla çeşit olduğunu gelmeden önce bilmiyordum. Meşhur bir şef var gastronomi uzmanı ünlü gurme Ömür Akkor'un bir videosuna denk gelmiştim. Çorum Mutfağının Türkiye'de 1 numara olduğuyla alakalı uzun uzadıya bir söyleşisi vardı. Çorum'a geldiğimde anladım ki hakikatten de durum aynen Ömür Şef'in anlattığı gibi. 

Çorum Beşlisi olsun, baklavası olsun muhteşem tatlar. Özellikle mantısı çok farklı. Su böreği de çok güzel.

İskilip yöresine baktığım zaman İskilip'in kendi dolması var tabii o da ayrı bir fenomen bana göre.

Çorum tek bir lezzetle değil aslında her ilçede farklı lezzet şölenleriyle kendini gösteriyor.

Alaca İlçemize gidiyoruz yemek kültürü biraz daha farklı ve güzel. Osmancık ilçemiz de biraz daha Karadeniz ve Orta Karadeniz'e yakın bir yemek kültürü var. Örneğin Sırık Kebabı gene nefis bir lezzet. İşte bu farklılıklar Çorum'un gerçekten zengin olduğunu gösteriyor.

PEKİ FUTBOLA İLGİNİZ NASIL ÇORUM FK'NIN MAÇLARINA GİDİYOR MUSUNUZ?

Maçlara birkaç defa gittim. Kadın Milli Takımımızın maçına da denk geldim. Çok güzel bir maçtı gerçekten.

Ailelerin de çocuklarıyla geldiği bir maçtı. Çok nezih, çok eğlenceli bir ortam oldu bu anlamda.

İlimizin futbol takımı da ilimiz için ayrı bir değerdir. Çorum FK Çorum'umuzun adını her zaman gururla duyuruyor. Gençlerimizin doğru yola sevk edilmesi, sporla hemhal olmaları noktasında çok güzel teşvik ediyor. Zaman buldukça da daha çok maça gitmeye gayret ediyorum. Gençlerimizi gönülden tebrik ediyor başarılarının devamını diliyorum.

SANATLA ARANIZ NASIL ÇORUM'DAKİ SANATSAL FAALİYETLERİ NASIL BULUYORSUNUZ?

Burada Devlet Tiyatrosunun olması bizim için artı bir güzellik.  Çorum'un Ankara'ya yakın olması demek kültür ve sanat ortamının yakın olması demek oluyor ki bu durumun avantajını yaşadığını düşünüyorum. Örneğin şu an kitap fuarı var bu sebeple yazarların Çorum'a geliyor olması, bilim insanları ve konferansçıların sık geliyor oluşu Çorum için anlamlı ve faydalı faaliyetler.

Üniversitemizin de geldiğimden beri 3. sempozyumuna katıldım. Değerli bilimsel çalışmalar da yapılıyor. Bu durum Çorum'un konumunun belli bir kültür seviyesinde olduğunu belli bir bilgi birikiminin olduğunu gösteriyor. Bu manada bu faaliyetleri Çorum'un hepsini harmanlayıp ortaya çıkaran güzellikler olarak görüyorum

PEKİ SAYIN VALİM GENÇLER MESLEK SEÇİMİNDE NELERE DİKKAT ETMELİ, TAVSİYELERİNİZ NELERDİR?

Mutlu olmak önemli…

İnsan mutlu olduğu ölçüde rahat nefes alabilir, verimli olabilir. 

Çalışırken de evlilik hayatında da emeklilik hayatında da kendisini mutlu eden yöne gitmeli zaten başka türlü de hayat geçmez…

Onun için kendini hangi meslekte mutlu hissedecekse gençler o alanda kendisini yetiştirmeli.

İş hayatı dediğimiz zaman en az 35-40 yıllık bir dönemi kapsıyor. İnsan yaşamının neredeyse yarısından fazlası. Onun için hangi meslekte mutlu olacaklarsa onu seçmeliler .

PEKİ GENÇ NÜFUSUN OKUMASI İÇİN ÖNERECEĞİNİZ KİTAPLAR VAR MI?

Okumak nedir?

Aslında okumak kazandırılması gereken okuma alışkanlığı olmamalı… Asıl kazandırılması gereken okuma zevki olmalı…

Çocuk okurken alışkanlık olduğu için değil zevk aldığı için okumalı…

Bu zevki çocukluktan başlayıp ileriki yaşlarına taşısın.

Taşısın ki her kitapta kendini bulsun… Adeta kitabı yaşasın…

Okuduğu kitaplar bakış açısını değiştirsin, yönünü bulmasını sağlasın… Aksi takdirde kitap okumuş değil vakit geçirmiş olur.

ÇORUM'DA GÖREVE BAŞLADIĞINIZ GÜNDEN İTİBAREN İLK GÜNDEM MADDENİZ KENTTE ASAYİŞ VE HUZURUN SAĞLANMASI YÖNÜNDE ÇALIŞMALARA AĞIRLIK VERMEK OLDU. BU YAPILAN ÇALIŞMALARLA İLGİLİ GERİ DÖNÜŞLER NASIL?

Halkımızdan gerçekten çok güzel dönüşler oluyor. Bizim en önemli görevimiz; emniyetin ve asayişin sağlanması. Halkımızın huzur ve sükûnet içinde yaşayabilmesi için canla başla çalışıyoruz. Çorum'da görevime başlar başlamaz ilk toplantımı emniyetle yaptım. Bir ikincisi ise, sanayi konusunu çok önemsiyorum onunla alakalı da toplantılarımızı gerçekleştirdik. Şu anda da sonuçlarını görmeye başladık. Kamuoyundan da, halktan da çok güzel destekler alıyoruz. İyi yolda ilerliyoruz. Bu anlamda dilerim ki halkımız rahata, huzura inşallah kavuşacak, daha mutlu yarınlara uyanacaktır. Halkımızın da bu noktada desteklerinin daim olmasını diliyorum.

BİR ZAMANLAR GELİŞEN SANAYİSİ İLE ANADOLU KAPLANI ÜNVANINI ALAN ÇORUM'UN, SANAYİSİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELERİNİZ NELER? BUNUNLA İLGİLİ TESPİTLERİNİZ NEDİR?

Çorum 30 yıldır sanayisiyle bilinen bir ilimiz. Özellikle sanayi denildiğinde makine ve metal gibi alanların ayrı bir önemi var. İmalat yapan makinelerin üretilmesi önemli. Çorum değirmen makinelerinde, tarımsal sanayi de ve savunma sanayisinde çok iyi durumda. Bu bizi çok mutlu ediyor. 

SAVUNMA SANAYİSİNİ ÖZELLİKLE ÖNEMSİYORUZ

Savunma sanayisini özellikle önemsiyoruz. Sungurlu'da da burada da savunma sanayine parça üreten nitelikli firmalarımız var. Çorum'umuzda savunma sanayi yatırımlarını daha da artırmak için gayret gösteriyoruz. Makine, metal sanayisinden savunma sanayisine geçmek çok daha kolay. Bir parçayı üretirken örneğin değirmen makinesi parçası üretirken savunma sanayisine de bir makine üretmek daha kolay. Çünkü birbirine yakın iş kalemine giriyor. Çorum'un bu alanda daha da ilerleyeceğini, düşünüyorum.

Sayın valim bize vakit ayırdığınız ve sorularımızı içtenlikte cevapladığınız için teşekkür ediyorum.

Editör: Çorum Hakimiyet