Beyaz Futbol'da Çorum Belediyesi'nin herkes iyi ete ulaşabilsin diyerek kurduğu tesis olarak aktarılan Halk Et'in üretimi Sancak Kavurma'nın tanıtımı yapılmıştı. Tanıtım filminde ünlü spor spor yorumcusu Ahmet Çakar, önce Sancak Kavurma'dan övgüyle bahsetti sonra da Çorum'a karşı Bodrum'u savundu. 

Bu durumu köşesine taşıyan gazetemiz köşe yazarı, spor yorumcusu Ali Atan, bugünkü yazısında "Çorum Belediyesi şahane bazlı kavurmasını elin adamına tanıttırıyor. Elin adamı parayı alıp tanıtımı yapıyor. Aynı elin adamı daha sonra Çorum'a karşı Bodrum'u savunuyor.  Ben yazacak bir şey bulamadım. Artık karar siz değerli okuyucunun." ifadelerini kullandı.

İşte Ali Atan'ın bugünkü köşe yazısı:

BODRUM

Şu lahmacunun 876 liraya alıcı bulduğu yer.

Adına bolca şarkı, türkü, şiirler yazılan yer.

Ege'nin incisi...

Gidenlerin dönmeyi pek istemediği yer.

Dünyanın en güzel köşelerinden Bodrum.

Yeter bu kadar övgü.

Yenilseydik de bunları yazar mıydım?

Prensip olarak bizi yenen takımların şehirlerini sevmiyorum.

Sonuçta kazanmak güzel bir duygu.

Hem takımı hem de bizi zinde tutuyor.

Sürekli bir üst sıralarda bulunma isteği.

Taraftarı da heyecanlı tutmaya yarayan sistemin adı kazanmak.

Bu saatten sonrasında sıkıntı yok.

Ama rehavete de yer yok.

Yolun çoğu bitti, kalan süreç ne getirirse oraya gidilir.

Futbolda dün yok, sahadaki anlar ve yarın var.

Çoğu kişi bize şu soruyu soruyor, "Eleştirecek hiç mi bir şey yok?"

Şampiyonluk konuşmasında ne demişti başkan?

"Bu sezon bizden fazla bir şey beklemeyin. Ama seneye söz veriyorum.                 Şampiyonluğun en büyük adayı olacağız"

Önce gelecek sezonu görebilecek miyiz onu düşünelim.

Sonrasını başkan düşünsün.

Gelecek sezon şampiyonluk gelmezse ne mi olur?

Bence bu lig bir kaç sezon kalmak adına çok iyi.

Biz böyle söyleyip yazdıkça, "Düşünsel çapları" bu kadar diyen çok.

Evdeki pirinç, bilmem neredeki bulgurdan her zaman iyidir.

YERLİ KOMEDİ

İzlediğim tek film türü.

Yerli komedi hastasıyım.

Gülmenin güzel birşey olduğunu düşünüyorum.

Futbolla ne alakası mı var yerli komedinin?

Anlatayım efendim kısaca.

Önce alt yapıların yaş gruplarıyla deplasmana gitmek için Oğuzhan     Başkan'dan onay vizesini alıyorsunuz.

Sonra biniyorsunuz takım otobüsüne.

Alt yapının her şeyi Talip beyefendi ile çikolatasına garip garip şeylere     iddiasına giriyoruz.

Yol bitiyor, otele girip uyuyoruz.

Sabah oluyor, maç başlıyor.

Filmler de buradan sonra başlıyor işte.

Sahneye gittiğimiz şehrin hakemleri çıkıyor.

Bariz penaltıyı vermiyorlar.

Kornere giden topu görmüyorlar.

Taçı biz atacakken onlara veriyorlar.

İlk yarı normal bir maç yönetiyorken, ikinci yarı birden dönüveriyorlar.

En ufak bir itirazın olsun,"Öyle gördüm" deyip suçu gözlerine atıyorlar.

Yazarken anlatmak zor.

Ama yaşaması çok keyif verici.

Bazen kahkaha atasınız geliyor verilen kararlara.

Bu ligin mantığı çok güzel aslında.

Ama uygulamaya gelince yanlış gibi hakemsel bakımdan.

Bu ligde hakemler kesinlikle yakın illerden olmalı. Mesala bize Amasya'dan, Amasya'ya Tokat'tan, Tokat'a Sivas'tan hakemler atanmalı gibi sanki.

Bu dediğimi kim mi yapacak?

Onu da Nurettin hocam düşünecek değil ya.

Fazla komedi de iyi değil.

Belli bir süre sonra can sıkmaya başlıyor.

Ankara'da aynı, Aksaray'da

Uşak'ta...

Çorum’dan tek vize Betül Yıldırım’dan Çorum’dan tek vize Betül Yıldırım’dan

56-5

TESİSLEŞMEMEYE YEMİNİMİZ Mİ VAR?

Gelecek bu şehrin gençlerinde.

Açık ve net bir şekilde gerçek.

Seçim öncesi Belediye Başkanı Sayın Halil İbrahim   Aşgın'a bir şeyi hatırlatmak isterim.

Hani bizim ilimizin tek profesyonel takımı Ahlatcı Çorum FK var ya.

Evet, ona iyi bir tesis alanı lazımdı ya sayın başkan.

Ne oldu o tesis işi?

Doğruysa duyduğum Samsun'a yakın bir yerden yer        göstermişsiniz.

O da olmamış.

Sizin bu konuya bakış açınız niye olumsuz bilemiyorum.

Bildiğim tek şey kronometre programına katılıp, "Neden olmasın? Tabi seve seve" diye cevap vermiştiniz.

Seve seve söz verdiğiniz şeyi, seve seve neden   yapmıyorsunuz sayın başkan?

Bazı şeyleri anlamakta güçlük çekiyorum.

Memleket gençlerinin hayrına olan bir şeye neden onay vermezsiniz?

Vereceğiniz şey boş bir arazi yahu.

Neresinden bakarsanız bakın, boş arazi.

Yazık çok yazık.

Boş bir arazi yahu.

Sayın başkan, gösterdiğiniz yer çok ama çok uzak yahu.

Biz gösterdik yeri kabul etmediler mi diyeceksiniz ileride?

Yazık, sadece yakın ve boş bir arazi.

Hepsi bu sayın başkan.

GOL MÜ, KAÇMASI MI?

Bodrum maçını 2 penaltıyla kazandık.

Kazanmak güzel dedik.

Ama şımarmak hiç güzel değil.

Ne demek ben penaltı yaptırdım, ille de ben atacağım.

Bu ne aymaz bir yaklaşım.

Biz kazanmaya mı bakacağız, birilerinin hanesine bir şeyler yazdırmaya mı?

Patentinizin bir önemi yok efendim.

Önemli olan nerede oynadığınız.

Sevgili Eren, Çorum FK yenince sen yenmiş sayılmıyor musun?

Nalepa kaçırsa tepkini anlarım.

Ancak takım arkadaşının vuruşu galibiyeti getirdi.

Böyle olmaz Eren, böyle olmaz...

Eskişehir'de oynasan sana böyle bağırırlardı.

EREN EFENDİ...

-ANTİ PARANTEZ-

Çorum Belediyesi şahane bazlı kavurmasını elin adamına tanıttırıyor. Elin adamı parayı alıp tanıtımı yapıyor.

Aynı elin adamı daha sonra Çorum'a karşı Bodrum'u savunuyor.

Ben yazacak bir şey bulamadım.

Artık karar siz değerli okuyucunun...

Editör: Haber Merkezi