Batıda birçok örneğine şahit olduğumuz ve kudurdukları için yapıyorlar dediğimiz ne varsa ülkemizde ürün verir oldu. Türkiye'ye düşman bir milletin yine kendi içimizde çıkmasını büyük bir üzüntüyle karşılıyorum. Bizi en sağlam olduğumuzu düşündüğümüz yerden vurmaya devam ediyorlar. Gözümüzün aydınlığı gençlerin ve onlara ağabeyliği (!) yaptığını belirten insanların, düşman elinde bir piyon gibi kullanılmasına gönlüm razı değil.
Bizi biz yapan değerleri koruduğumuz müddetçe insanız. Vatanı müdafaa konusunda tek yürek olan bir milleti, içine düştüğü illetten kurtaracak bir insan aramaya konulmadan önce neden o insan biz olmayalımın derdine düşebildiğimiz gün her şey bambaşka olacak inanıyorum. Bu inancımı necip uygarlığın şanlı tarihinden alıyorum.
Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'i yakacak kadar ileri bir nefretin faili üç beş serserinin hareketlerinden ötede aramak lazım. Onlar yıllardır devam eden bir türkünün solistliğini yapıyorlar. Kendi ayaklarına sıktıklarının farkında bile değiller.
Hangi dine inanıyorsa inansın. İnsan inandığı uğruna savaşabildiği ölçüde insandır. Her doğru her yerde söylenmez bu kesin. Muhterem hocaların kürsüde bize dini anlatmasını dahi hazmedemeyen insanlarla doldu etrafımız. Bize yeni bir bilinç gerek. Yeni bir oluşun olmazsa olmazı, bilindik bir hakikati kendimizce değil olması gerektiği gibi yaşamamız. Bunu başarmanın yolu öze dönüş ile mümkün.