Diğer Okullarımızda da böyle bir gelenek var mı? Bilmiyorum ama uzun yıllar görev yaptığım, Çorum Atatürk Anadolu lisesinde, her yıl okul açılışlarında, bir de bir yıl önceki emekli olan öğretmenlerden birisi davet edilerek bir konuşma yapması istenir. Bu yılda bu görevi bizim yerine getirmemiz istendi. Bizde bu bizim için bir onur olur diyerek üzerimize düşeni yerine getirdik.
Öğrencilerimize karşı dile getirdiğim konuları burada sizler ile de paylaşmak istedim. "Değerli idareci ve öğretmen arkadaşlarım. Siz kıymetli velilerimiz ve çok sevdiğim, kendi evlatlarımdan farklı görmediğim öğrencilerimiz, hepinizi de muhabbetlerimle selamlıyorum. Şu anda sizleri yeniden görmenin bahtiyarlığını yaşıyorum. Yeni eğitim ve öğretim yılınız hepinize de hayırlı uğurlu olsun.
Ben bu okulda göreve başladım ve Allah nasip etti ve yine öğretmenlik hayatımın 38. Yılında severek görev yaptığım, çok güzel anı ve hatıralarımın olduğu bu güzelim, Atatürk Anadolu lisemizden emekli oldum. Öğretmenliğe ilk başladığım günlerde işimin zor, zor olduğu kadarda çok güzel, toplumun önünde giden sorumlulukları olan bir gönül eri olduğumun farkında idim. Burası benim ilk ve son görev yerim, sizler de son öğrencilerimsiniz. Öğretmenlik hayatım boyunca hep umutlarınız umudum, sevinçlerinizde sevincim oldu.
Âcizane emekli bir öğretmeniniz olarak sizlere bazı tavsiyelerim olacak. Eğer hayatta mutlu ve başarılı olmak istiyorsanız ailenizi, okulunuzu, insanları ve işinizi seviniz. Derslerinize iyi çalışınız. Bildiğiniz gibi çağımız bilgi ve teknoloji çağıdır. Her türlü bilgiye kısa yollardan ulaşma imkânına sahipsiniz. Bu fırsatı en iyi bir şekilde değerlendirerek kendinizi iyi yetiştiriniz. Amacınız, bir üst sınıfa geçmek veya diploma almak olmamalıdır. Hedefiniz ise; başta aileleriniz olmak üzere vatanımıza, milletimize ve insanlara faydalı, yararlı, üretici, hangi meslek olursa olsun, her işte sizleri ön planda tutacak, üstün bir yeteneğe sahip olmak olmalıdır.
Siz değerli öğrencilerimiz, Kurallara ve yönetmeliklere uyarak örnek öğrenciler olunuz. Okulumuzun birbirinden değerli öğretmenlerini çok seviniz ve onların engin bilgilerinden yararlanmaya çalışınız. Büyük başarılara ancak azim ve gayretle ulaşılabilir. Ailenizi seviniz, çünkü ailesiz mutlu olmak mümkün değildir. Onların nasihatlerini, emeklerini, sevgilerini ve desteklerini en iyi bir şekilde değerlendiriniz. İçinde doğup büyüdüğünüz yuvalarınızı hep sıcak tutma gayreti içerisinde olunuz. Sıcak tutunuz ki yakın gelecekteki sizlerin de yuvaları, sağlam temeller üzerinde sıcak ve mutlu olsun. Yüce Rabbimizin bizlere verdiği sağlık ve nimetlere şükrediniz. Devletimizin ve milletimizin bir adım daha ileri gitmesi için biraz da sizler gayret ederek katkıda bulununuz.
'Yaratılanı severim, yaratandan ötürü' ilkesinden hareketle insanları seviniz. Mutluğun esası sevgidir. Şunu hiçbir zaman unutmayınız ki sevgisiz hiçbir insan mutlu olamaz. 'Sevginin parayla satın alınamayacağını' ancak 'paranın alamayacağı her şeyi sevgi ile alabileceğinizi' unutmayınız. Olaylar karşısında sabırlı, metanetli, hoşgörülü ve bağışlayıcı olunuz. Her şeye hemen sinirlenmeyiniz. Araştırıcı ve sorgulayıcı olunuz. İyiliksever olunuz. İmkânlar dâhilinde ihtiyaç sahiplerine yardım etme erdeminde bulununuz. Her zaman onurunuzu koruyunuz. Çalışmanın da ibadet sevabı olarak karşılık bulduğunu unutmayınız. Hiçbir zaman doğruluktan ayrılmayınız. Arkadaşlarınızı iyi seçiniz zira birçoklarını yanlış arkadaş seçimi telafisi mümkün olmayan felaketlere sürükleyebiliyor. 'Üzüm üzüme baka baka kararır' Atasözümüzü hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayınız. Geleceğimizin teminatı olan siz gençlerimiz bizler için önemli ve değerlisiniz. Başarılar dilerim. Bu duygu ve düşünceler içerisinde hepinizi de en içten sevgi ve muhabbetlerimle selamlıyorum, Allah'a emanet olunuz"
Okulumuzun 01 Temmuz 2021 tarihindeki emekli öğretmenlerimize verdiği yemekte ise şu konuları dile getirmiştim. Hayatı sevdim, insanları sevdim, öğrencilerimizi sevdim, onları hiçbir zaman kendi çocuklarımdan farklı görmedim. İşimi sevdim ve isteyerek zevkle yerine getirmeye çalıştım. Onun içindir ki 38 yıllık öğretmenlik hayatımın nasıl geçtiğini bilemedim. Üniversiteye giriş tercihlerinde araştırmadan tercih yaparak bir türlü işini severek benimseyemeyen ve tekrar dünyaya gelsem kesinlikle bir daha bu mesleğimi seçmem diyenlerle çok karşılaştım. İşini, mesleğini sevemeyenler hiçbir zaman mutlu, huzurlu ve başarılı olamazlar. Bu güzelim dünyamızı kendilerine zindan ettikleri gibi doğrudan doğruya kendileri ile alakası olan insanlara da sıkıntı verirler. Ondan dolayıdır ki hangi işi yaparsak yapalım hayatı, insanları ve işimizi sevelim. O zaman hem işimiz kolaylaşır hem zamanın nasıl geçtiğini bilemeyiz hem de işimizi en iyi bir şekilde yaptığımız için karşılık olarak kazandığımız paralar da bereketli olur. Ben tekrar dünyaya gelsem yine öğretmenlik mesleğini seçerdim. Bu mesleği ve bu branşı isteyerek seçtim, onurla yerine getirmeye çalıştım çünkü muhatabınız insan ve eğitim. Biz hayatımız boyunca işimizi Peygamber mesleği olarak gördük o bilinç ve sorumlulukla görevimizi yerine getirme gayreti içerisinde olduk. Öğretmenliğin en güzel yanı da nereye giderseniz gidin, hocam beni tanıdınız mı diyen, mutlaka birileri ile karşılaşıyorsunuz. Biz öğretmenler için en büyük mutluluklardan biriside budur. Yıllar önce bir yakınımızı acilen, Ankara'daki bir devlet hastanesine götürmüştük orada bile Dr. olarak çalışan, hocam beni tanıdınız mı diyen bir öğrencimiz ile karşılaşmıştım…
Yeni eğitim ve öğretim yılının sağlıklı bir şekilde, tüm öğretmen ve öğrencilerimize hayırlı uğurlu olmasını dilerim.