Geçtiğimiz hafta piyasaların gözü kulağı yurtiçinde ve küresel piyasalarda açıklanan yoğun veri akışı ve Merkez Bankaları’nın faiz kararlarındaydı. Yurtiçine baktığımızda bu hafta 22 Haziran’da yapılacak TCMB PPK toplantısı öncesinde Bakan Mehmet Şimşek’in bankaların genel müdürleri ve TÜSİAD ile yaptığı görüşme ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında gerçekleştirilen ikinci kabine toplantısı takip edildi. Beştepe’de gerçekleşen kabine toplantısında öncelikli gündem ekonomi oldu. Toplantının ardından Cumhurbaşkanı siyasi alanda seçimlerde milletin iradesini ortaya koyduğunu, parlamenter sistem tartışmalarının bir daha açılmamak üzere kapandığını, mevcut anayasanın değiştirilmesine yönelik çalışmalar yapılacağını ifade ederken, ekonomik alanda da özellikle enflasyon karşısında emeklileri ve işçileri ezdirmeyeceğini ve asgari ücretlerde iyileştirmenin komisyon ile görüşülmeye başlandığını ifade etti. Aynı zamanda gelecek dönem faiz artışları ile alakalı Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bazı arkadaşlar, Cumhurbaşkanı faiz politikalarında ciddi bir değişime mi gidiyor, gibi bir yanılgının içine düşmesin. Ben burada aynıyım. Hazine ve Maliye Bakanımızın şu andaki düşüncesi noktasında, biz tabii kendisine burada atacağı adımları süratle, rahatlıkla Merkez Bankası’yla beraber atmasını kabullendik.” derken piyasada Şimşek önderliğinde kademeli faiz artışlarının gelebileceği beklentileri oluştu. Mehmet Şimşek’in TÜSİAD ile gerçekleştirdiği toplantının ardından ise TÜSİAD Başkanı Orhan Turan toplantının son derece faydalı ve yapıcı geçtiğini ifade ederken Hazine ve Maliye Bakanı’nın rasyonel politikalara geri dönülmesi gerektiğini ifade eden söylemlerini vurgulayarak ‘’Kolay çözümler ya da hızlı sonuç verecek yöntemler bulunmuyor olsa da, şeffaflık, hesap verilebilirlik ve öngörülebilirlik prensipleri doğrultusunda, kural temelli politika yapımına bağlı kalınması, ekonomideki bu zor durumun aşılmasını sağlayacaktır.’’ dedi. Bankacılar ile yapılan görüşmenin ardından ise Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ''Toplumun tüm kesimleriyle istişare edeceğiz. Yatırım, ihracat, üretim, istihdam noktasında güçlü bir şekilde toplumda refah artışını sağlayacak bir modelle yolumuza devam edeceğiz. Bu istişari bir toplantı, Türkiye ekonomisini ve bankacılık sektörünü konuştuk.'' açıklamalarında bulundu. Merkez Bankası’nın alacağı karar beklenirken, hâlihazırda 28 Mayıs seçimlerinin ardından Türk Lirasındaki değer kaybı dikkat çekmiş ve kur neredeyse %20 yükselmişti. Kurda denge hareketleri ve realizasyonlar ile birlikte 8 Haziran’dan bu yana daha yatay fiyatlamalar gerçekleşiyor.
Geçtiğimiz hafta Çarşamba günü Fed FOMC toplantısı gerçekleşti. Merkez Bankası beklentilere paralel olarak Haziran ayında faizleri 5,00-5,25 seviyesinde sabit tutma kararı aldı. Karar öncesinde de beklentilerin bu yönde şekillenmesini piyasa fiyatlamıştı ancak Başkan Powell’ın yılın geri kalanı için yön belirleyici olacak açıklamaları belirsizliğini koruyordu. Nitekim Powell toplantı sonrası yapmış olduğu açıklamalarda Merkez Bankası’nın 2023 yılı içerisinde 25’er baz puanlık artışlar ile iki faiz artırımı daha öngördüğünü ve yıl içerisinde faiz indirimlerinin gündemlerinde olmadığını, faiz artırım döngüsüne devam edilmesi konusunda Fed üyelerinin de onayı olduğunu belirtti. Piyasada şahin tonda algılanan açıklamaların ardından doların baskısı altında, 1960 dolar direncine kadar yükselen ons altında geri çekilme yaşandı. Parite ise verinin hemen ardından 1,0850 seviyesinin üzerindeyken 1,0800 seviyesine kadar geri çekildi. Kur tarafında da bir önceki güne göre doların değer kaybettiği gözlenmiş ve 23,56TL seviyesinde kapanış gerçekleşmişti. Fed faiz kararının ardından Perşembe günü dolar endeksi sabaha yükseliş eğilimi ile başlasa da ABD 10 yıllık tahvil faizinin ve dolar endeksinin geri çekilmesi, aynı zamanda ABD’de sanayi üretiminin beklentilerin altında kalması ile işsizlik başvurularının beklentileri aşması dolar tarafında nispeten gevşemeyi getirdi. Dolar baskısı altında ons altın 1925 dolara kadar çekildikten sonra gevşeme ile birlikte ise tekrar 1960 dolara varan fiyatlama gördü. Ons altın tarafında yükseliş, kur tarafında tekrar ılımlı ancak yukarı yönlü fiyatlamalar yurtiçinde gram altın fiyatlarını ise 1490TL seviyesine taşıdı. Parite tarafında ise ABD’de açıklanan veriler ile birlikte ECB faiz kararı ve Başkan Lagarde’ın açıklamaları gündemdeydi. ECB geçtiğimiz Perşembe günü faiz kararını açıkladı. Yapılan açıklamaya göre; Banka mevduat faiz oranını 25 baz puan artırarak %3,50’ye taşıdı. Faiz kararının ardından 1,0840 seviyesinde fiyatlama gören parite yukarı yönlü hareketlerde ivme kazandı ve yaklaşık 1 ay sonra 1,0973 ile en yüksek seviyesini test etti. Başkan Lagarde ise açıklamasında faiz artışlarını durdurma konusunu düşünmediklerini, çekirdek enflasyonun gerileyeceğinden emin olunması gerektiğini ve şuan ki enflasyon görünümünün tatmin edici olmadığını ifade etti. Şahin Fed’e şahin tonda karşılık veren ECB’nin açıklamaları ardından yükselen paritenin desteği ve kurdaki artış ile Euro Türk Lirası karşısında aynı gün içerisinde neredeyse %1,5 prim kazanarak 25,86TL seviyesini test etti.
Japon para birimi Yen tarafında ise dolar karşısında geri çekilmeler yaşanıyor. Analistler Yen’in hızla değer kaybetmesi halinde ya da değer kaybının satın alma gücünü sıkıştırması halinde politika yapıcıların müdahale etmesini bekliyor. Son olarak geçtiğimiz hafta Cuma günü Japonya Merkez Bankası BoJ faiz kararını açıkladı. Reuters anketine katılan ekonomistlerin %96’sı mevcut politikanın korunacağını bekliyordu. Nitekim piyasa beklentilerine paralel olarak faiz oranları %-0,10’da sabit kaldı. Karar metninde emtia fiyatlarındaki artışlardan etkilenmesine karşın ülke ekonomisinin büyümeye devam ettiği ve enflasyondaki artışın hızında yavaşlama olduğu, enflasyon beklentilerinin ise değişmediğine yönelik ifadelere yer verildi. Yılın ikinci yarısında daha da güçlenmesini öngördükleri Japon ekonomisinin gelir ve harcama döngülerinde de hız kazanacağının tahmin edildiği bildirildi.
22 Haziran’da hem TCMB PPK toplantısı hem de İngiltere Merkez Bankası BoE’nin faiz kararına ilişkin yapacağı toplantı takip edilecek. BoE tarafında 25 baz puanlık faiz artışı ile birlikte faiz artırım döngüsünün üst üste 13. aya taşınması bekleniyor. Yurtiçinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendi Başbakanlığı döneminde ‘’düşük faiz, düşük enflasyon’’ teorisi çerçevesinde Mehmet Şimşek ile birlikte çalıştıklarını ve hala aynı anlayış ve düşüncede olduğunu, bu şartlar dahilinde de enflasyonu düşürebileceklerine olan inancını aynı zamanda karar aşamasında yetkiyi Merkez Bankası ile birlikte Bakanlığa bıraktıklarını ifade etmesi kafaları karıştırırken piyasanın ve bazı küresel bankaların analistlerinin beklentileri kademeli faiz artışına gidileceği yönünde şekilleniyor.
Merkezi İstanbul Maslak’ta bulunan Ahlatcı Yatırım Menkul Değerler A.Ş. İstanbul Göktürk, Ankara İrtibat Büroları ve Çorum Şube ile BİST, VİOP, Forex, Opsiyon ve Yurtdışı Vadeli Ürünler (Futures), Bireysel Portföy Yönetimi ve Kurumsal Finansman alanlarında hizmet vermektedir. Ahlatcı Yatırım markasıyla sermaye piyasası faaliyetlerine başlayan kurumumuz, kalite ve güven prensiplerine bağlı, kurumsal bir yönetim yapısına sahiptir. Sizde yatırımlarınızı Ahlatcı Yatırımda değerlendirebilirsiniz.
Çorum Şube İletişim Bilgileri;
Gülabibey Mahallesi, Eğridere Sokak No:17 Merkez-Çorum
Çağrı Merkezi:
444 0 968 - 0850 450 0066
İletişim:
tel : +90 364 211 1019
fax : +90 212 290 2141
E-mail: