Gazetemiz spor yazarlarından Ali Atan, Keçiörengücü-Çorum FK maçını değerlendirdi.

Yazısında Mehdi Boudjemaa ile Tunahan Ergül'ü yazan Atan, şu ifadelere yer verdi;

Yurtlig Bilardo’da’da birinci Tunahan Yüksel Yurtlig Bilardo’da’da birinci Tunahan Yüksel

"Tunahan, Mehdi'nin yerine ikinci yarıda oyuna başladı.  Sonuç ne  mi? Mehdi'nin yaptığı işi o da yapıyor.  Aralarındaki fark geldikleri lig farkı.  Biri Süper Lig'den dönme, diğeri 2. Lig'den çıkma.  Ben öyle aman aman bir fark göremedim.  Bilmiyorum belki de ben yanlış gördüm.  Aman neyse ben de hakemler gibi, "Ben öyle gördüm" deyip sıyrılmak istiyorum işin içinden.  Teknik adamların çıkardıkları 11'ler ne kadar doğruysa, daha fazla şans    verilmesi gereken futbolcular olduğu da ayrı bir gerçektir.  Bu şansı kim mi verecek?  Tutuş Köyü’nde Ekerlerin Hasan.

SUAT TOURE... 

Ahlatcı Çorum FK (Bunu yazması çok uzun sürüyor yahu. Kısaca ÇFK yazsam anlaşabilir miyiz? Tamam         anlaştık) 
Keçiören maçında bir 2 kanat, bir de savunma oyuncusuyla kazandı. 
Açılış golü kanat oyuncusu Suat'tan gelirken, son sözü ise savunmanın önemli ismi Zargo Toure'den geldi. 
Her iki gol de güzeldi. 
Birinin ismini diğerinin soy ismini alınca da ortaya karizmatik bir isim         çıkıyor. 
Suat Toure... 
İsmin karizması mı olur yahu? 
Bence olur. 
Mesala Ali Atan mı daha         karizmatik, Kel Ali mi? 
Şaka bir tarafa da, forvetlerimizin de skora katkı sağlama zamanı geldi mi? 
Baba 11. haftayı oynuyoruz. 
Bak geçen hafta da kanat         oyuncusuyla kazandık. 
Vakit tamam, haydi golcüler...

ERKAN'A NEDEN VERMİYORSUN? 

Keçiören Aktepe Stadyumu çok saçma bir mimariye sahip. 
Özellikle basına ayrılan bölüm. 
Lavabo olmadığı gibi, sahaya da sıfır. 
Futbolcular aralarında ne konuşuyor duruyorsun. 
Hem de aşırı net bir şekilde. 
Örneğin maçın ikinci yarısında Erkan Kaş ve Eren bizim önümüzde         mücadele ettiler. 
Erkan defalarca çok nazik bir şekilde Eren'den pas istedi. 
1,2,3...
Eren, oralı bile olmadı. 
Çileden çıkan Erkan, bir ara Eren'e şöyle seslendi. 
"Erenciğim, güzel kardeşim         benim. Neden bana pas atmıyorsun? Bilmediğim bir kusur mu işledim? Öyle bir durum varsa bile maç sonu konuşalım kardeşim. Sen şimdi ben atağa kalkarken pası atıver olur mu? " dedi. 
Bence Erkan haklı, niye macera arıyorsun kardeşim? 
Öte yandan, attığın şık gol için seni tebrik ediyorum. 
Erkan, bunları değil de başka şeyler mi söylemiştir? 
Evet, bence de menemene soğan koyulmaz.

SÖ VE SS

Ahlatcı Çorum FK, Keçiörengücü     maçında çok önemli bir galibiyete imza attı. 
Bu maçı 2 kategoride yorumlayabiliriz.
Rakip takımdan 2 futbolcu sakatlıkları nedeniyle sahayı terk ettiler. 
68. dakikada Moustapha Camara ve 80. dakikada Ali Dere sakatlanıp çıktılar. 
Bu dakikadan itibaren oyunun         üstünlüğü Ahlatcı Çorum FK'ya geçti. 
Ve sonunda 75. ve 90+1. dakikada gelen galibiyet golleri. 
Kısaca bu maçı sakatlılardan önce ve sakatlıklardan sonra diye 2'ye ayırabiliriz. 
Öyle ya da böyle Keçiören zor bir     deplasman. 
İyi ve diri takımları var. 
Deplasman galibiyetleri her zaman beni daha mutlu etmiştir. 
Çünkü önemlidir, güzeldir ve anlamlıdır. 
İç saha maçlarında da galibiyet her     zaman güzeldir. 
Ancak deplasmanda gelen 3 puan iç     saha maçına daha özgüvenle çıkarır takımı sahaya. 
İşin özünde Ahlatcı Çorum FK, kadro yapısıyla özüne dönmeye başladı. 
Geçen sezon bize büyük heyecanlar     yaşatan takımdan çok büyük fark yok. 
Kadrosunu büyük ölçüde koruyan     takımlardanız. 
3 hafta önce 17. sıradaydık, şimdi 10. sıradayız. 
Gelinen noktada mali olarak bizden çok güçlü takımlar altımızda kaldı. 
Önemli olan bu seriye devam         edebilmek, süreklilik ve kazanma         alışkanşığını yakalayabilmek. 
Sonuçta puanlı bir yarış içerisindeyiz. 
Ne kadar puan toplarsak, o kadar köfte. 
Hem Play-Off oynamak büyük heyecan. 
Sonuç ne olursa olsun şehire ayrı bir     hava katıyor. 
Reklam üstüne reklam. 
Peki şehir bunun farkında mı? 
Oğlum abinle ilgilenin. 
Silecek suyu bitmiş. 
Motoru indirin, vites kutusunu bagaja takın. 
Sonra bazıları diyor ki, "Biz senin     yazıları anlamıyoruz yaaauww"
Ben de size yazmıyorum ki... 
Anlayanlar bal gibi anlıyor. 
Hacı abiii, takıma diyorum sahip mi çıksak? 
Yine mi anlamadın? 
Anlamamak değil de, işine gelmemek sanki. 
Yine maçla ilgili bir şey mi yazmadım? 
Ben parça parça yazıyorum.
Sen işine geleni okuyorsan ben ne     yapayım?

Editör: Çorum Hakimiyet