MAĞRUR MUZAFFERİ, KENDİ SAADETİ YIKAR

Kibirli davranarak insanlara yüzünü dönme, yerde çalımlı çalımlı yürüme! Çünkü Allah kibirle kasılan, kendini beğenmiş, övünüp duran kimseleri asla sevmez. (Lokman; 18) 
Yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Çünkü sen yeri asla yaratamazsın, boyca da dağlara asla erişemezsin. Bunlar Rabbinin katında sevimsiz şeylerdir. (İsra; 37) 
Kibirli insanın alametleri şunlardır: 
- İçeri girince herkesin ayağa kalkmasını ister. 
- Arkasından gelen olmazsa bir yere gitmez 
- Din büyüklerini ve alim insanları ziyaret etmez. 
- Yanında başkasının oturmasını istemez. 
- Başkasının doğrusunu kabul etmez. 
- Zayıf ve hastalıklı insanlardan kaçar. 
- Zenginlerin davetine gider ama fakirlere gitmez. 
- Evinin ve kendisinin işlerini başkasına gördürür. 
- Pazar ve market alışverişine çıkmaz. 
- Önce başkasının kendisine selam vermesini bekler. 
- Kendinden önce konuşulmasını ve yürünmesini istemez. 
- Eski elbise giymez. Sürekli elbise değiştirir.
İyi insan Allah'ı tanıyan haddini bilen, kendini bilen kimsedir. Kibirli insan, kendinden habersiz, kendini bilmeyen insandır. Kibirli insan yürürken çalımla yürür. Oturuşuyla kalkışıyla diğerlerinden farklı olduğu mesajını verir. Kendi benliğinin dışında her şeye kapalıdır. Bu tür insanlara asla laf anlatamazsınız. Onun dediğinden onun yaptığından daha iyisi yoktur. Hep kendisinin dinlenmesini ister ama başkalarını hiç dinlemez. Malına, mülküne, makamına, gücüne o kadar güvenir ve beğenir ki hiçbir gün kaybedeceği aklına gelmez. Kibirli insan kimseyle paylaşmayı pek sevmez, kimseyle kolayca anlaşamaz ve derin bir yalnızlığa mahkum yaşar. Hasan KARAKANİ Hz.leri bir şiirinde şöyle der: 
“Ezel sırlarını ne sen bilirsin ne ben 
Bu muamma sözü ne sen okursun ne ben 
Perdenin gerisinde ben ile seni bir konuşturan var. 
Perde kalkarsa ne sen kalırsın ne ben.
“Kibir kör bir kuyudur, içine düşen bir daha kurtulamaz. Kibrin sonu çırpına, çırpına kör bir kuyuda yok olmaya benzer. Kibir, ne kadar kötü huy varsa hepsini barındırır. İnsan vücuduna sinsi bir şekilde giren bir virüs gibidir. Kibrin ilacı, tevazuu, hoşgörü ve alçak gönüllülüktür. Bencilliğimizden sıyrılıp Hakk?a kul olabilmek O'na şükretmektir. Yunus Emre diyor ki: "?Sakın olma kibirle yoldaş, nerede kibir varsa, onunla savaş.? 
- Bilgisizliğin en büyüğü, kendini beğenmektir. 
- Kibir, insanı yalnızlığa mahkûm eder. 
- Kibir, aptallığın en açık belirtisidir. 
- Mağrur muzafferi kendi saadeti yıkar. 
- Hiç kimseye gururla bakma o da kendisine göre görkemlidir. 
- Bütün bir şer bir evde gizlidir ve kibir onun anahtarıdır.
II. Ramses’e sormuşlar en büyük piramit hangisidir? “Kibirdir” demiş. Evet, piramitleri yıkmak gerçekten zordur. En iyisi kibir hastalığından bir an önce kurtulmak gerekir.
''Öyle horozlar vardır ki, kendileri öttüğü için güneşin doğduğunu sanırlar.'' Demiş bir söz ustası. Allah bizleri egosu şişmiş, kibir abidesi insanlardan korusun.