Rahmet ve mağfiret ayları mübarek üç aylar mevsiminin başlaması münasebetiyle, Kaleli Vakfı’nda program yapıldı.

Programda yapılan konferansa konuşmacı olarak Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Çolak katılırken ayrıca Türk Tasavvuf Musikisi dinletisi de yapıldı.

Kaleli Vakfı mütevelli-yönetim kurulu üyeleri ve davetlilerin katıldığı programın açılış konuşmasını yapan Kaleli Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Vakıf Müdürü İsmail Tuncel, “Yüce Rabbimizin kullarına olan rahmet ve merhametinin bir göstergesi olarak , bizlere ihsan ve ikram ettiği, Receb, Şaban ve Ramazan aylarından oluşan ve dini kültürümüzde özel bir yeri olan mübarek “üç aylar” mevsimine bir defa daha kavuşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu vesileyle heyecanlarımızı canlı ve taze tutmak adına, gelin bu güzel günler vesilesi ile bizleri bir adım daha Rabbimize yaklaştıracak ve rızasına uygun amellerin peşinden koşalım” dedi.

Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Çolak ise "Kültürümüzde Üç Aylar ve Fazileti" konulu konferansında yaptığı konuşmada, “İslâm dünyasında her yıl manevî bir iklimin hüküm sürdüğü ve Ramazan bayramıyla sona eren üç aylar, müslümanlara dinî hissiyat ve ibadet yoğunluğu eşliğinde gündelik hayatlarını sorgulama, yenileme ve zenginleştirme fırsatı sunmaktadır.  Müslümanlar beş ayrı geceyi özellikle Türk toplumunda Osmanlı Sultanı II. Selim’den itibaren camilerde kandiller yakılarak kutlamışız. Bunlardan dördü bu Recep, Şaban ve Ramazan ayları içerisinde kutlanmaktadır. Üç ayların ilk Cuma gecesi Regaip, aynı ayın 27. gecesi Miraç, Şaban ayının 15.gecesi Beraat ve Ramazan aynın 27. gecesi ise Kadir Gecesi olarak kutlanır. Bir de Mevlid Kandili vardır ki o da Rebiulevvel ayının 12. gecesidir” ifadelerini kullandı.

Regaib’in, rağbet kelimesinin çoğulu olup “istekler” anlamına geldiğini dile getiren Prof. Dr. Abdullah Çolak, şu ifadeleri kullandı:

“Başlayan manevi iklim (üç aylar), istediklerimizi ve istemediklerimizi sorgulamamıza vesile olmalı, zihnimizdeki, gönlümüzdeki “istekler dosyasının” ne kadarı İslam’a uygun ne kadarı uygun değil kontrolden geçirilmelidir. Müslümanca bir hayat için tekrar inanç, amel ve ahlak üçlüsünün bir arada olması gerektiğini, birisi eksik olursa mükemmel bir kulluğun yakalanamayacağı unutulmamalıdır. Mükemmel inanç, ahlak ve ameli de hayat rehberimiz Kur’an ve sevgili Resûlünün sünnetinden öreneceğimiz için üç aylar bilgilerimizi tazeleme, hayatımızı tekrar gözden geçirmek için fırsat olarak değerlendirmeliyiz. Allah bu aylar vesilesiyle bütün insanlığa hidayet ve basiret lütfetsin.”

‘Huzur ve güvenlik için toplumun her  kesimiyle ortak çalışmalar yürütüyoruz’ ‘Huzur ve güvenlik için toplumun her kesimiyle ortak çalışmalar yürütüyoruz’

Konferansın ardından ise İl Müftülüğü Vaizi Faruk Özdemir, Hz. Ebubekir Camii Müezzini Hasan Çakmak, İl Müftülüğü Din Hizmetleri Uzmanı Mücahid Kuzu ve Emre Camii Müezzini Muhammed İbrahim Demir’in Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından ilahiler seslendirildi.

Program Kaleli Vakfını kuran, hizmet eden, maddi ve manevi katkıda bulunanlar ile ahirete irtihal edenlerin ve özellikle vatan için can veren şühedanın ruhları için emekli din görevlisi Fikrettin Çıplak’ın yaptığı dua ile sona erdi. 

Editör: Haber Merkezi