Çorum Aşçı ve Lokantacılar Odası Başkanı İsmet Çıtak, yaptığı açıklamada, bazı kesimlerce sosyal medyada başlatılan lokanta ve kafeler için iki günlük boykot çağrısına tepki göstererek, “İnsanların alım gücünün düşmesine sebep olan bizler değiliz. Bizlerde sizler gibi tüketiciyiz. Her şeyin çok pahalı olduğunu bizlerde biliyoruz” diye konuştu.

‘AĞZI OLAN KONUŞUYOR’

“Boykot çağrısı yapan sosyal medya kullanıcılarına bizimde anlatacaklarımız var” diyen İsmet Çıtak, bu mevzuyu televizyonlarda konuşan gazeteci ve köşe yazarlarının KDV oranının lokantalarda kaç olduğunu dahi bilmediklerini belirterek, “Ağzı olan konuşuyor” dedi.

‘PANDEMİDEN SONRA HERŞEY ON KAT ARTI’

Pandemi sonrasında yorgun düşen esnafın son 2 yıldır da temel gıda ürünlerinde durmayan bir zam furyası ile karşı karşıya olduğunu ifade eden Çıtak, fiyat artışlarının sorumlusunun kesinlikle lokantacı esnafının olmadığını vurgulayarak açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Lokantalarda yemek yemeye insanların cebindeki para yetmiyorsa bunun sebebi bu ülkede en çok istihdam sağlayan, en çok işçi çalıştıran, sizler bayramlarda dokuz gün çalışmadan maaşını alıp tatil yaparken bayram ve tatil yapmayan, evlerinizde yapamadığınız yemeği yapan, alamadığınız hizmeti sunan bu lokantacı vs sektörü mü oldu? İnsanların alım gücünün düşmesine sebep olan bizler değiliz. Bizlerde sizler gibi tüketiciyiz. Her şeyin çok pahalı olduğunu bizlerde biliyoruz.

‘Öğretmenlerin özlük hakları iyileştirilmeli,  her 24 Kasım’da ikramiye verilmelidir’ ‘Öğretmenlerin özlük hakları iyileştirilmeli, her 24 Kasım’da ikramiye verilmelidir’

‘KDV’MİZ YÜZDE 1’Dİ 10’A ÇIKTI’

Gelin birazda muhasebe yapalım. Pandemiden sonra neler ne kadar artmış. Akaryakıt dokuz kat, et tam on kat, kuzu eti on iki kat, kuyruk yağı on kat, yumurta on beş kat, süt ürünleri on kattan fazla, işçilik kıdem tazminatları giderleri tam on kat, SSK-Bağkur yedi kat, elektrik doğalgaz dokuz kat, su ve belediye vergileri altı kat, kiralar ufak yerlerde en az altı kat, tavuk on kat. Bunlar kafadan atılan rakamlar değil, hepsi geçmişteki faturalar karşılaştırılarak alınan rakamlar. Daha bitmedi KDV’miz yüzde 1’di, yüzde 10’a çıktı.

‘YAPILAN ZAMLAR KADAR FİYAT ARTIŞI YAPMADIK’

İnsanlar nakit taşımıyor. Satışımızın neredeyse tamamı kredi kartı oldu. Banka komisyonlarımız arttı. İnsanlar servis olayına alıştı. Ambalaj malzemesi on beş kat arttı. O önemsenmeyen kolonyalı mendil tanesi 1.5-2 lira oldu. Online yemek şirketleri komisyonlarımız. Bunlar masraflara karışmayan ortaklarımız. Servise kullandığımız araçların bakımı on kat arttı. Servisteki motosikletlerimiz kilometreye iki lira yakıyor. En yakın yer git gel 10 kilometre. Biz bu kadar artırabildik mi yemek fiyatlarını. Vallahide artıramadık ama lokantacı bunca gideri karşılayıp ayın sonunda karnını doyurabilirse aşk olsun o kazançlı günler geride kaldı.

Birkaç gündür bizim üzerimizde kamuoyu oluşturanlara bizim ne dememiz lazım. Esnaf sanatkar ve küçük işletmeler işletmelerimizin yüzde doksanını teşkil ederek ülke ekonomisine hayat veren ama kendisine hayat hakkı tanınmayan, ekonomimizin itici gücü olan ama her dönem itilip kakılan seçimler zamanı sahibi çok olan ama sonra sahipsiz kalan yalnızlığa çaresizliğe ve ilgisizliğe terk edilen bir kitledir.

Esnaf sanatkar ve küçük işletmeciler yerleşik düzen ile barışık yaşayan, muhafazakar, sessiz uzlaşmacı sabırlı sermayesini el emeği ile birleştirerek istihdam sağlayan, devlet kapısına gidip bana iş ver demeyen, dağa çıkmayan bölücülük yapmayan, hayalci hortumcu olmayan, çoğulcu demokrasinin bel kemiği rejimin teminatı ve ülkenin omurgası olup yılda 165 gün değil 365 gün çalışan, siyasi tercihini haykırmayan, kavgaya karışmayan semtine günde 18 saat sosyal hizmet sunan örgütsel ağı en zayıf halk kitlesidir.

‘DURUMU FIRSATA ÇEVİRENLERE GEREKEN YAPILSIN’

Son söz. Anayasa'nın 173. maddesi açıkça 'Devlet, esnaf ve sanatkârı koruyucu ve destekleyici tedbirleri alır. Bu pahalılık durumlarını fırsata çeviren vatandaşa ve yaptığı mesleğe ihanet eden yerler ve zincir işletmeler varsa onları da tartışmak lazım.”

Editör: Mustafa Burak Yalçın