Saadet Partisi Çorum İl Başkanı Faruk Cıdık, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
İktidarı eleştiren ve ülke ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan İl Başkanı Cıdık, açıklamasında şunları kaydetti:
“Bir ülkenin gelişmişlik düzeyi ve ekonomik durumu, en net şekilde en alt gelir grubunda bulunan asgari ücretlilerin hayat standartlarına bakarak anlaşılır. Ülkemizde asgari ücretle çalışan emekçilerimizin geliri artık yıldan yıla bile değil, aynı yıl içerisinde gün be gün erimektedir. Bir insanın aldığı ücret o insanın ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayabilmeli. Bunun iki seviyesi var; birisi açlık sınırı, diğeri yoksulluk sınırı. Tekrar tekrar söyledik, esas olan yoksulluk sınırı olmalıdır. Bir insan yoksulluk sınırında maaş alıyorsa ihtiyaçlarını karşılayamıyor demektir.
Bir insanın asgari yoksulluk sınırında ücret alabilmesi konusunda hepimiz mükellefiyet altındayız. Özellikle de iktidar! Ama iktidarın böyle bir gündemi yok… “Asgari ücret 19 yıl önce şu kadardı, şimdi bu kadar, gözünüze dizinize dursun.” demekle bu iş çözülmüyor. Asgari ücret artıyor ama domates, ekmek vs. ne kadar arttı bunu hiç düşünmüyorsunuz.
Saadet Partisi olarak her yıl asgari ücretin reel manada en az %5-7-10 artırılması gerektiğine inanıyoruz.
“Amerika’nın, Avrupa’nın halini görüyorsunuz değil mi?" diye soranlar, “Falanca ülkede durum şöyle” diye vatandaşımızı korkutmaya çalışanlar, asgari ücretlinin gelir kaybı için ne düşünüyorlar merak ediyorum.
‘HER YENİ GÜNE YENİ ZAMLARLA UYANIYORUZ’
Meselenin bir diğer yönü de asgari ücretlilerimiz başta olmak üzere emeklilerimiz ve topyekun dar gelirli vatandaşlarımız büyümeden pay alamazken; zamlardan, fiyat artışlarından, güncellemelerden ve vergilerden paylarına düşeni fazlasıyla almışlardır. Özellikle son yıllarda adeta her yeni güne yeni zamlarla uyanıyoruz.
1 Ocak 2021’den Temmuz ayına kadar doğalgaza her ay %1 zam yapıldı. Temmuz ayında ise zam oranı %12 oldu. Eylül ve Ekim aylarında her ne kadar mesken kullanıcıları için zam yapılmamış olsa da sanayi ve elektrik üreten santraller için %15 oranında iki kez zam yapıldı. Ancak bu son iki zam da dolaylı olarak yine vatandaşın cebini etkileyecek zamlardır.
Elektrikte de durum benzerdir. TÜİK verilerine göre; 2020 yılının sonunda 1 kilovatsaat başına 73,5 kuruş olan konut elektrik fiyatı 2021 yılının içinde bulunduğumuz ayında 91,56 kuruş olmuştur. Sadece on aylık artış %25 oranındadır.
Özellikle dar gelirli için elektrik ve doğalgaz zammı demek hayatının her alanını etkileyecek başkaca zamlar da demektir ve bu kışın çok sert geçeceğine işaret etmektedir.
‘BİRİLERİNİN PORSİYONU BÜYÜDÜKÇE, İNSANIMIZIN PORSİYONU KÜÇÜLÜYOR’
Cumhuriyet tarihinde bir ilkin gerçekleştiğini ve kişi başına gelirin ilk kez 7 yıl arka arkaya düştüğünü daha önce belirtmiştik. Yani; 2013-2020 yılları arasında kişi başı gelirin 3’te 1’i yok oldu. Buna rağmen, en zengin %20’nin milli gelirden aldığı pay %46,3’ten %47,5’e yükselirken, en yoksul %20’nin milli gelirden aldığı pay %6,2’den %5,9’a düşmüştür.
Sürekli derinleşen fakirleşmeye, azalan kişi başına gelire, akıl almadık zamlara rağmen birilerinin porsiyonları ise büyümeye devam etmektedir.
‘İKTİDAR İŞİTME KAYBI YAŞIYOR’
Tabiri caizse iğneden ipliğe her şeye, her yeni gün yeni bir zammın geldiği ülkemizde, insanımız 3000 liraya hem kira ödemeye hem faturalarını ödemeye hem mutfak ihtiyaçlarını karşılamaya hem de çocuğunu okutmaya çalışıyor. Her geçen gün alım gücü düşüyor. Markete, pazara gitmek daha çok zorlaşıyor. Bugün aldığı bir ürünü bir hafta sonra aynı fiyata alamıyor.
Türk Lirası sadece dolara karşı değer kaybetmiyor. Türk Lirası, 2021’de gelişmekte olan tüm ülke kurları karşısında değer kaybetti. Ekonomik kriz ve iflaslarla adından söz ettiren Arjantin’in Pesosu dahi TL karşısında değer kazanıyor.
Türk Lirası değer kaybettikçe evimizde yaktığımız elektrikten pazardan aldığımız meyve sebzeye, işe gitmek için verdiğimiz yol parasından yemek pişirmek için yaktığımız doğalgaza kadar her şeye zam geliyor.
İktidar ise tüm bu gelişmeler karşısında insanımızın her geçen gün daha da yükselen feryatları karşısında bir işitme kaybı yaşıyor!
‘SAADET PARTİSİ OLARAK ÖDEVLERİMİZİ ZAMANINDA YAPACAĞIZ’
Saadet Partisi olarak iktidara, durumun bildikleri gibi, sandıkları gibi ve inandıkları gibi olmadığını anlatmaya çalışıyoruz.
Çarşı-pazardaki durum bildiğiniz gibi değil! KYK yurtlarında sandığınız gibi her şey güllük gülistanlık değil, gençlerimiz bu kez de yemek ve internet problemi yaşıyor. İnandığınız gibi değil; Avrupa ve ABD bizi kıskanmıyor.
19 yıllık bir iktidar, şimdi seçime iki kala 3600 ek gösterge, EYT ve diğer birçok problemi çözeceğini söylüyor. Tıpkı ödevini son güne bırakan bir öğrenci telaşıyla hareket ediyorlar ama ben şimdiden söyleyeyim; o ödev yetişmez!
Ve Saadet Partisi olarak biz, milletimiz tarafından yetkilendirildiğimizde ödevlerimizi günü gününe yapacağımızın sözünü veriyoruz.
Hayat pahalılığı ile mücadele edecek, insanımızın gelirini ve refah seviyesini artıracak, üretime öncelik verecek, dar gelirli vatandaşlarımızın da hakkını gözetecek, adil bir paylaşımı tesis edecek ekonomi politikalarını uygulayacağımızın sözünü veriyoruz.”