Hak-İş Çorum İl Başkanı Mustafa Köroğlu, HAK-İŞ Akademi tarafından, Türkiye’deki Emeklilik Sistemi’nin sorun ve çözüm önerilerinin alanında uzman akademisyenler tarafından ele alındığı “Emeklilik Sisteminin Güncel Sorunları ve Çözüm Önerileri Raporu”nu kamuoyu ile paylaştı.
her zaman yapıcı bir rol üstleniyor”
Sosyal güvenlik sistemimizi iyileştirme konusunda HAK-İŞ’in her zaman yapıcı bir rol üstlendiğini ifade eden Mustafa Köroğlu, HAK-İŞ Konfederasyonu’nun ilkesel olarak sadece sorunu tespit etmekle yetinmediğini, aynı zamanda çözüm önerilerini de beraberinde sunduğunu ifade etti.
kaynakları verimli olarak kullanılamadı”
Köroğlu, sosyal güvenlik sisteminde yaşanan sorunlara değinerek, sosyal güvenlik sistemimizin primli bir sistem olmasına karşın, kuruluşundan 1970’li yılların ortalarına kadar kaynakların verimli kullanılamamasından dolayı günümüze sarkan sorunların ortaya çıktığını ifade etti.
Sosyal güvenlik sisteminde önemli gelişmelerin de olduğunu ancak sistemde eksikliklerin büyük ölçüde devam ettiğinin altını çizen Köroğlu, 2002 yılında yüzde 70’ler düzeyinde bulunan sosyal güvenlik sisteminin kapsamının günümüzde yüzde 89’a ulaşmasının olumlu, ancak yeterli olmadığını söyledi.
büyüyor ancak emeklilerin GSMH’den aldığı pay düşüyor”
Emekliliklerin GSMH’den aldığı payın da ülkemizin büyümesine karşın her geçen gün düşen bir ivme ile hareket ettiğine dikkat çeken Köroğlu, ülkemiz ve ekonomimizin büyümesine rağmen sosyal güvenlik sistemimize yeterli kaynağın aktarılmadığının altını çizdi.
Sosyal güvenlik sistemimizin aktüeryal dengesinin bozulması konusunda kamuoyunda yanlış bir algı olduğunu vurgulayan Köroğlu, “kamuoyunda EYT ve emekli maaşlarının bozduğu konusunda yanlış bir algı var. Aslında doğrusu kayıt dışı istihdam ve prim gelirlerinin tahsil edilememesidir. Dolayısıyla sosyal güvenlik sistemimizden kayıt dışı istihdamı ortadan kaldırırsak veya asgariye indirirsek prim alacaklarımızı tahsil edersek aslında sosyal güvenlik kurumumuzun bu kamuoyunda algı oluşturmaya çalışan kötüdür, batmıştır, yok olmuştur gibi algıları da değiştirmiş olacağız” dedi.
Sendikal örgütlülüğün önemi
Ülkemizde sendikal örgütlülüğün arttırılması ile yine sosyal güvenlik sistemini etkileyen birçok sorunun da çözüme kavuşması noktasında önemli atılımların gerçekleştirileceğinin altını çizen Köroğlu, sendikal örgütlülüğün yüzde 15’lerden yüzde 50’lere çıkması durumunda, “Sendikal örgütlülük hem gelir dağılımı adaletsizliğini ortadan kaldırıyor, Hem sosyal güvenlik sistemimizin prim gelirlerini arttırıyor, hem de iş kazalarındaki ölüm oranlarını asgariye indiriyor. Dolayısıyla biz, sosyal güvenlik sistemimizi gerçekten ayağa kaldırmak istiyorsak, kayıt dışı istihdamı yüzde 30’lardan makul bir noktaya çekmemiz, prim gelirlerimizin tahsilatını en yüksek noktaya taşımamız gerekiyor” dedi.
Emeklilik sistemiyle ilgili HAK-İŞ’in büyük bir reformdan bahsettiğini vurgulayan Köroğlu, “O nedenle biz HAK-İŞ olarak belirttiğimiz çözümleri bu soruna köklü bir çözüm olarak görüyoruz ve sosyal güvenlik sistemimizin sadece bugün konjonktürel olarak önümüze gelen, 2024 yılında emekli olan bir işçinin 2025 yılında emekli olduğunda yüzde 35’e varan gelir kaybını tartışmaktan öteye büyük bir reformun gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade ediyoruz” dedi.
?
Emekli olmakla karşı karşıya olanların zorunlu bir tercih karşı karşıya olduğunu ve her iki tercihin de sorunlu durumlar içerdiğini ifade eden Köroğlu, detaylı açıklamalarda bulundu. Köroğlu, “Sistem, 2008 yılında reform gerçekleştirilirken enflasyonun çok yükseleceği veya çok düşeceği dikkate alınmadan o günkü konjöktüre göre kurgulanmış. Bu hesaplama bugün gelip duvara toslattı bizi. Şimdi insanlar bir tercih yapmak zorunda. 2025 yılında emeklilik hakkını elde edecek olan için büyük bir sıkıntı var. Bu sene emekli olamıyor. Emeklilik hakkı gelmemiş, 2025 yılında emekli olduğu zaman da bu sene emekli olana göre yüzde 35 gelir kaybına uğruyor. Bu haksızlık, bu adaletsizlik çünkü daha fazla prim ödüyor. Ama daha az maaş alıyor veya 2024 yılında emekli olan bir arkadaşımız emekliliğini ertelerse, ertelediği zaman da yüzde 35 bir kayıpla karşı karşıya, o zaman kırk katır mı, kırk satır mı diye bir soru akla geliyor” diye konuştu.
Köroğlu, sosyal güvenlik sistemindeki sorunların kapsamlı çözümü için ivedilikle adım atılması gerektiğine dikkat çekerek, sadece 2024-2025 yıllarında emekli olacakların kayıplarına odaklanmak yerine, büyük fotoğrafa bakılması ve Türkiye sosyal güvenlik sisteminin yeniden masaya yatırması ve çağdaş bir sosyal güvenlik sisteminin nasıl oluşturacağının konuşulması gerektiğini ifade etti. Köroğlu, Hükümete, Parlamentoya ve konunun tüm taraflarına çağrı yaparak, bu sesin duyulması ve köklü bir reformun hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.
Köroğlu, vergide aile yükümlülüğüne göre düzenleme yapılması gerekmektedir. Refahın adil paylaşımı konusunda yaşanan sorunlara dikkat çekerek, ücretler üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi, verginin aile hükümlülüklerine göre düzenlenmesi,verginin %10 da sabitlenmesi, refahın adil dağılımı özellikle az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınması gerekmektedir.Köroğlu, yüksek enflasyonist bir dönemde olduğumuz için yapılan toplu iş sözleşmelerinin yetersiz kalmaya başladığını ve bundan en çok etkilenen kesimin yine ücretliler ve çalışanlar olduğunu kaydetti.
için yeni bir düzenlemeye ihtiyaç var”
Özellikle emeklilerin toplu sözleşme masasında olacak şekilde yeni bir düzenlenmeye ihtiyaç olduğunu söyleyen Köroğlu, “Emekliler masada olmalı. Emeklilerin müzakere gücü olmalı. On altı milyon emekliden bahsediliyor. Ve bunlar gerçekten ülkesi için, iş yeri için, memleketi için canla başla çalışmış, emekli olmuş ve onurlu bir şekilde yaşamak isteyen insanların bu yaşamlarını kolaylaştıracak düzenlemeleri elbette ki analarının ak sütü gibi onlara helaldir. Onun için burada bir düzenlemeye ihtiyacımız var” vurgusu yaptı.