Geçenlerde, İstanbul'a matematik öğretmeni olarak atanan oğlumun yanına gittim. Bir ay gibi uzun sayılacak izin kullandım. Bu izin süresinde 26 ilçenin 18 tanesini günlük 10-12 saat yürüyerek ( dedim oğlum, toplu ulaşım araçlarını kullanalım biz değil şoför düşünsün) doya doya gezme imkânı buldum. Biraz yazarçizer yönümüz olduğu için farklı konularda farklı gözlemler yapma şansım oldu. Şimdiki gençler teknolojiye aşına oldukları için elindeki telefonla gezerken daha bilinçli geziyor. Kimseye bir şey sormadan şehri alt üst edebiliyorlar. Nerede ne var, nasıl gidilir, ne nasıl ne kadar paraya yenir hepsini önceden görüyorlar. Topyekûn bilinçli olabilmek çok önemlidir. Bu da büyük bir nimet olarak karşımıza çıkıyor. Bu bağlamda, hatunla bana elli yaşından sonra şehrikebiri tarihi ve kültürel yönleriyle tanıtan biricik oğlum Talha'ma teşekkür ediyorum. Rabbim cümlemizin evlatlarını hayırlı kılsın, özellikle son dem de anne babalarına vefalı eylesin.
İKİ GENÇ
Lokanta yemek yiyoruz. İki gençte yan masada yemek yiyor. Yemek bitti ama gelen pidenin küçük bir parçası arttı. Adet olduğu (!) üzere çöpe gidecek. Gençlerden biri peçete aldı ve o artan pideyi sardı cebine koydu. Yazık çöpe gitmesin evde yeriz dedi.
Bunu gören patron masasından kaktı gençlerin yanına geldi. Gençler sizi tebrik ediyorum. Ben burada yıllardır lokanta işletiyorum. Nelerle karşılaşıyoruz. Kalan ekmekle ağzını silip tabağa bırakanı mı sorarsın yoksa bir ucundan azıcık bölüp bırakanı mı? Sizler bu şekilde nimete hassasiyet gösterdiğiniz müddetçe Allah'ın izniyle hayatta yokluk görmezsiniz. Bu arada garsona seslenip, ''Oğlum bu gençlere iki künefe bizden getir. İkramımız olsun'' dedi. Güzel örnekleri görünce karınca kadarınca ödüllendirmek de güzeldir. Hem gençleri hem de patronu tebrik ediyorum.
DAMAT ADAYI
Efendim biliriz ki izdivaç çok önemli bir mevzudur. Bunun için haklı olarak gelin ve damat adayı adına ince elemek sık dokumak tabiri kullanılır. Bu bağlamda damat adayının merhamet duygusunu öğrenmek istiyorsanız, Damat adayının da olduğu kalabalık toplu ulaşım aracına yaşlı veya hasta biriyle binin. Yaşlı veya hasta koltukta oturan damat adayının yanına yaklaştığında uzaktan gözlemleyin. Hemen hassasiyet gösterip yer verme nezaketinde bulunuyor mu yoksa telefonla meşgul olup görmezlikten mi geliyor? Eğer hemen hareketlenip yer vermeye çalışmışsa onun merhamet duyguları sağlam demektir. % 90'da ömrü boyunca aynı şekilde devam edecektir. Merhamet duygusunu kaybetmeyen insanlar hata yapsalar da pek zarar gelmez. Çünkü testide ne varsa o sızar.
GELİN ADAYI
Yabancı bir gelin adayının tasarruf yönünü tanımak istiyorsanız onunda olduğu ortamda ekmek arası yaptırınız. Poşetin içine de tuz pul biber, plastik çatal vb. paketi bir değil birkaç tane koydurunuz. Ekmek arasını da lokanta dışında açık bir alanda yemeyi de unutmayınız. Gelin adayımız yemek sonunda kullanılmayan paketleri direk çöpe atıyor mu yoksa çantaya koyuyor mu gözlemleyiniz. Eğer ince düşünüp çöpe atmayıp kayınvalidesinin veya kendisinin çantasına koyuyorsa o gelin adayı ömrü billah israf etmez. Aile olarak da geçim sıkıntısı çekmezler. O yönüyle direk evet diyebilirsiniz. Muhtemel ki anne babası da bu nokta da hassasiyet göstererek örnek olmuştur.
EHLİ GEÇİM HATUN
Efendim bizim gibi yaşı elliyi geçenler bilir. Dünden bugünlere bazı dönemler vardır A’dan Z’ye kadar zamlar yağmur gibi gelmeye başlayınca alt kademe ve orta sınıf daha çok tedirgin olur. Hele bir de dolar Euro altın cinsinden borcu varsa bu tedirginlik daha çok hissedilir. Özellikle hassas aile reislerin değiştiği kolayca gözlemlenir.
İşte tam da bu ortamda izdivaca iyi günde kötü günde diye imza atan ehli geçim hatunlar daha çok değer kazanır.
Son dönemde haberleri izlerken eşinin sıkıntılı olduğunu hisseden Leyla Hanım ''Bey Allah aşkına fazla takılma, Allah sağlık sıhhat afiyetler versin. Bize elektrik ne geliyor 120 TL ben onu çocuklarla beraber 90 TL’ye düşürürüm. Bizim annelerimiz sokak lambasının ışığında idare etmiş insanlar. Su ne geliyor 75 TL onu 55 TL ye düşürürüm. Doğalgaz 300 TL mi geliyor biraz kalın giyiniriz 250 TL ye düşer. Misafir mi gelecek, mısırı bir fazla patlatır kuruyemişi askıya alırım. Böylece gelen zamları büyük oranda eritiriz'' deyince Beyi: ''Gülümser ve yahu bre Hatun sen olduktan sonra dünya yıkılsa altında kalmayız. Allah seni başımızdan eksik etmesin '' der ve sımsıkı sarılır. Bu arada çocuklarda iştirak edince iki damla mutluluk gözyaşı damlar.
Allah aşkına bir daha okuyun bu izdivaçta ayrılık olur mu? Geçenlerde bunu bir seminerde bayan kursiyerlere anlattığımda ''Hocam bunu ancak ebelerimiz yapardı'' dediler. Ya şimdikiler? Karşılıklı yapsalar ne kaybederler ne kazanırlar?
Tebrikler Leyla Hanım Efendi kardeşim.
GENÇ ÖĞRETMEN
Genç öğretmen köy okulunda görev yapmaktadır. Merkezde arkadaşlarıyla beraber sık sık kafelere / lokantalara gider çay pasta yemek vs. yer içer. Eli de açık olduğundan çoğu zaman hesabı öder. Özel bir günde rehber olduğu sınıfa pasta alır. Öğrencilerin çok mutlu olduğunu görünce sevinir. O akşam kafelere ödediği parayı hesap eder. Karşısına epey meblağ çıktığını görür. Kendi kendine ''Bir daha lüks kafelere / lokantalara gidip durumu iyi olan akrabalara / arkadaşlara yapacağım ikramın hesabını daha makul yerlere giderek (veya evde buluşarak ) azaltıp artan miktarı sınıf öğretmeni olduğum sınıfa pasta alarak ikram edeceğim'' diye kendine söz verir. O gün bugündür bunu uygulamaya çalışır. Tebrikler genç öğretmenim.